Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, manşetleriyle siyaseti dizayn etmeye alışık darbeci medyanın ve faiz batağındaki devleti hortumlayan çevrelerin son 12 yılda Türkiye'nin başarılarını sindiremediğini, hazmedemediğini dile getirerek, "Son 12 yılımıza bir bakın, her seçimde farklı formüllerle farklı kılıflar altında bize karşı bir çetenin oluşturulduğunu görürsünüz. Oyuncuları değişir, figüranlar değişir, senaryo değişir, ama hedef değişmez" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir Vilayet Meydanı'nda düzenlenen programda vatandaşlara hitap etti.
Tüm Eskişehirli vatandaşlara, kentin ilçe ve mahallelerindeki tüm vatandaşlara selamlarını ileten Erdoğan, "Eskişehir'in, Anadolu'nun, bu kadim coğrafyanın adeta özü, özeti olduğunu ifade ederek, Eskişehir'in bir irfan diyarı olduğunu söyledi.
Yunus Emre'nin, Şeyh Edebali'nin, Hoca Nasreddin'in, "Alan sensin, veren sensin, kılan sen/ Ne verdinse odur dahi nemiz var;/ Hakikat üzre anlayıp bilen sen,/ Ne verdinse odur dahi nemiz var" diyen Aziz Mahmud Hüdayi'nin şehri olan Eskişehir'in 600 yıllık Osmanlı'nın, 92 yıllık cumhuriyetin yazıldığı adete bir tarih kitabı gibi olduğunu belirten Erdoğan, "Eskişehir yiğitler ocağıdır. Hızır Bey, Adnan Menderes'in, Hasan Polatkan'ın şehridir. Ben buradan, bu aziz topraklardan tüm alimlerimizi, ariflerimizi, şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle minnetle yadediyorum" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir'in Türk dünyasına "kültür başkentliği" yaptığını anımsatarak, kentte kendisine gösterilen sevgi ve coşkudan dolayı Eskişehirlilere teşekkür etti.
Vatandaşların "Dik dur eğilme Eskişehir seninle" tezahüratları üzerine Erdoğan, "Şunu unutmayın; biz sadece Rab'bimizin huzurunda rükuda eğiliriz. Başka hiçbir yerde eğilmek bizde yok. Hiçbir makam bizi bugüne kadar eğemedi, bundan sonra da eğemeyecektir. 12 yıl bunun ispatıdır, 4,5 yıl belediye başkanlığım bunun ispatıdır. Biz, kefenimizi giydik bu yola öyle çıktık" diye konuştu.
Eskişehir'in ve bu toprakların 600 yıllık bir çınarın, Osmanlı cihan devletinin doğduğu, filiz verdiği topraklar olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şeyh Edebali'nin hikmet çeşmesinden sulanan bu ulu çınarın dalları Balkanlar'dan Afrika'ya, Kırım'dan Orta Doğu'ya kadar çok geniş bir coğrafyayı kapsadı. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' düsturuyla hareket eden gönül neferleri yüzyıllardır yaşatmanın, barışın, adaletin sembolü oldu. Nerede bir mazlum, mağdur, muhtaç varsa onun yanında olmayı kendilerine görev bildiler. Bize, dünyanın 34 ayrı devletinin sınırları içinde 78 şehitliği olan bir millet olma şerefini miras olarak bıraktılar. Atalarımızın bize bıraktığı bu onurlu mirası ihya etmeye, yeniden diriltmeye çalışıyoruz. Bunu biz yaptık, yapıyoruz. Neden? Çünkü Sevgililer Sevgilisi ne buyuruyordu? 'Hayrun nas men yenfeun nas' insanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır' buyuruyordu. Biz de bu çizgide gidiyoruz. Gecemizi gündüzümüze katarak tüm Türkiye'ye hizmet ettik, ediyoruz. On yıllardır kanayan tüm yaraları sarmaya, sorunları çözmeye, acılara merhem olmaya çalışıyoruz. Sadece ülkemizde değil, şehitlerimizin olduğu tüm coğrafyalarda, atalarımızın ayak bastığı her yerde bu mücadeleyi veriyoruz."
-"Bizim çağırımız Adriyatik'ten Orta Asya'ya, Bahçesaray'dan Mogadişu'ya kadar tüm kardeşlerimizedir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin mücadelesinin sadece 780 bin kilometrekareyle sınırlandırılamayacak kadar büyük olduğuna dikkati çekerek, "Bizim çağırımız sadece 78 milyona değil Adriyatik'ten Orta Asya'ya, Bahçesaray'dan Mogadişu'ya kadar tüm kardeşlerimizedir. Unutmayın Kurtuluş Savaşı ile yazılan destan sadece bize son yurdumuzu bahşetmedi, aynı zamanda sömürgecilerin dipçiği altında ezilen tüm mazlumlara ümit verdi, heyecan verdi, cesaret verdi. 2002 yılında yeni Türkiye'nin kuruluşunun ilk adımı aynı şekilde tüm bölgenin ümit kaynağı oldu. Biz de son 12 yılda attığımız her adımla bu umudu daha büyüttük. Nasıl ezilenlere, kendi kaderine terk edilmiş kardeşlerimize, Türk dünyasına umut olmuşsak, zulüm düzeninin devam etmesini isteyenleri de hayal kırıklığına uğrattık" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, "Manşetleriyle siyaseti dizayn etmeye alışık darbeci medya, faiz batağındaki devleti hortumlayan çevreler bizim başarılarımızı sindiremediler. Son 12 yılımıza bir bakın, her seçimde farklı formüllerle farklı kılıflar altında bize karşı bir çetenin oluşturulduğunu görürsünüz. Oyuncuları değişir, figüranlar değişir, senaryo değişir ama hedef değişmez" dedi.
Erdoğan, kendilerine karşı oluşturulan çetenin, 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de "laiklik elden gidiyor" kurgusuyla Meclis'te cumhurbaşkanını seçtirmemek için her yola başvurduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"2010 Anayasa referandumunda ne yaptılar? 'Hayır'da birleştiler. Ağızlarını her açışlarında '12 Eylül mağduruyuz' diyen muhalefet partileri darbe anayasasına sahip çıktılar. Anayasa değişikliğini yapıyoruz, Meclis'te 'partilerin kapatılmasını kaldıralım' dedik. Hepsi Meclis'i terk etti. CHP, MHP, BDP o zaman öyleydi, terk ettiler. Maalesef bizim içimizden de hainler çıktı ve 330'u yakalayamadık, 330'u yakalayamadığımız için partilerin kapatılmasını kaldıracak madde o anayasa metnine girmedi. Bunların ne olduğu anlayın, bunlar birbirinin aynıdır, bunların demokrasiyle filan yakıdan uzaktan alakası yok. Gezi eylemlerinde çevreci maskelerini taktılar, yerleri değiştirilen 12 tane ağacın arkasına saklanıp bize saldırdılar. Ey CHP, Yalova'da ağaçları söktün mü? Ey CHP Sarıyer'de ağaçları söktün mü? Neredesiniz tencere tavacılar, niye konuşmadınız? Demek ki mutfaklarında tencere tava kalmadı, onu çünkü bize karşı kullandılar."
(Sürecek)
Son Dakika › Yerel › Cumhurbaşkanı Erdoğan Eskişehir'de - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?