Bursa Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Günal Baylan, küresel ekonomik gelişmeler ve ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artırımı karşısında, Türkiye ekonomisinin pozitif ayrışabilmesi için para ve maliye politikalarının sağlam ve tutarlı uygulanmasının, reformlara ilişkin bir perspektifin gerektiği görüşünde olduklarını bildirdi.
Baylan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan kasım ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdiği yazılı açıklamasında, TÜFE'nin, kasım ayında yüzde 0,67 arttığını ve yıllık oranın ise yüzde 8,10 düzeyine çıkarak son 11 aylık dönemde en yüksek düzeye ulaştığının gözlendiğini belirtti.
Enflasyonun kasım ayında yükselmesinde, giyim ve ayakkabı grubundaki fiyat artışlarının etkili olduğunu vurgulayan Baylan, seçim vaadi olarak sunulan asgari ücret artışı ve Fed'in faiz artırımı konuları ile paralel olarak görülen dövizdeki yükselme riskinin enflasyonu yukarı yönde tetikleyeceğini öne sürdü.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB), eylül ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faiz oranını yüzde 7,5 düzeyinde sabit bırakarak değişikliğe gitmediğini hatırlatan Baylan, "Faiz oranlarının sabit tutulmasında, enerji fiyatlarındaki olumlu gelişmelere rağmen döviz kuru hareketlerinin çekirdek enflasyon eğiliminde bir bozulmaya yol açması, küresel piyasalardaki belirsizlikler ve özellikle işlenmemiş gıda grubu fiyatlarındaki oynaklıkların etkili olduğunu tahmin ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Baylan, ABD ekonomisinden gelen veriler ve Fed yetkililerinin açıklamalarının, aralık ayında Fed'in faiz artırımına başlayabileceği yönünde olduğunu ifade etti.
Bu anlamda TCMB'nin ağustos ayında belirlediği yol haritası çerçevesinde, aralık ayı toplantısından itibaren kademeli olarak tek faiz oranının kullanıldığı para politikasına dönüş için harekete geçmesinin beklendiğini belirten Baylan, şöyle devam etti:
"Ancak, büyüme performansının zayıf seyrettiği bir ortamda, TCMB'nin belirgin bir biçimde faiz artıracağını öngörmüyoruz. Dış ticaret açısından mevcut veriler, avro alanına yapılan ihracatın ve altın ihracatının katkısıyla ihracat verilerinin artış gösterdiğini, ithalatta ise enerji ve emtia fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak sert bir gerileme olduğunu ortaya koymaktadır. Küresel ticaret hacmi ve Avrupa Birliği (AB) ekonomilerinin büyüme performansı, önümüzdeki dönemde dış ticaret performansımızı belirleyecek faktörler olarak öne çıkmaktadır."
Baylan, tüm gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye ekonomisinin 2016 yılı dış finansman imkanlarının, önemli ölçüde her ülkenin kendi dinamiklerine bağlı olarak nasıl ayrıştığına bağlı olacağını kaydederek, "Küresel ekonomik gelişmeler ve Fed'in faiz artırımı karşısında, Türkiye ekonomisinin pozitif ayrışabilmesi için para ve maliye politikalarının sağlam ve tutarlı bir biçimde uygulanmasının ve reformlara ilişkin bir perspektifin gerekli olduğu görüşündeyiz" ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Yerel › Enflasyon Rakamlarının Yankıları - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?