CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, insanların gerekli bir mahkumiyet kararı olmadan 5 yıl gibi bir süreyle tutuklu kalmalarının kabul edilir bir şey olmadığını söyledi.
Tanrıkulu, partisinin il başkanlığında düzenlenen basın toplantısında, Ergenekon davası sanıklarının tahliye edilmesini değerlendirerek, 5 yıllık tutuklanma süresinin tüm dünya ölçeğinde kısa değil, uzun bir süre olduğunu belirtti.
"İnsanların gerekli bir mahkumiyet kararı olmadan 5 yıl gibi bir süreyle tutuklu kalmaları kabul edilir bir şey değildir. İlke budur, Avrupa insan haklarının ortaya koyduğu süreç budur. TBMM de bu iştirakleri dikkate alarak uzun tutukluluk sürecine karşılık ortak bir karar alarak yasa çıkardı" diyen Tanrıkulu, mahkemelerin bu yasalara göre kararlarını verdiğini bildirdi.
Sürenin azami 5 yıllık olduğunu kaydeden Tanrıkulu, şöyle konuştu:
"Burada sorun olan kamuoyunun vicdanını zedeleyen somut olaylar vardır. Nedir? Danıştay cinayeti, Hrant Dink cinayeti, Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde gerçekleşen cinayetlerdir. Başka cinayetlerin sanıkları var. Darbe girişimi yaptıkları sanılan insanlar da var."
Yargının etik çalışmadığını, adil yargılama yapmadığını savunan Tanrıkulu, zamanında etkin bir süreç başlatamadığını kaydetti.
Tanrıkulu, şöyle devam etti:
"Burada sorun süre değil. Burada sorun katilleri koruyan onlara hoşgörü gösteren idari ve yargı zihniyetidir. Sorun oradadır. Ben buradan soruyorum; Malatya'daki duruşmaya ben avukatken katıldım. Bu kadar açık ve net olan bir cinayetin 7 yıl sürmesi kabul edilebilir mi? İçişleri Bakanlığı delileri gizledi, mahkemeye geç gönderdi, mahkeme 10 kez değişti, savcılar değişti. Dolayısıyla etkin bir yargılama yapılamadı ve sanıklar korundu. Bu yargı zihniyeti katilleri faili meçhul cinayetlerin sanıklarını koruyan hoşgörü zihniyetidir. Biz bunlarla ilgili adil ve hızlı bir yargılama için onlarca teklif verdik, hükümet de bu tekliflerimizi kabul etmedi"
Seçim güvenliği
Seçim güvenliğinin, tüm siyasi partiler açısından eşit olması gerektiğini, bunun 81 il için geçerli olduğunu anlatan Tanrıkulu, seçime giren bütün siyasi partilerin seçim çalışmalarını yapabilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Seçim güvenliğiyle ilgili birinci derece sorumluluğun hükümet ve İçişleri Bakanlığı'na ait olduğunu aktaran Tanrıkulu, İçişleri Bakanlığı'nın hiçbir mazeret üretmeden, gerekli tedbirleri almak ve siyasi partilere güvenlikli ortamda seçim çalışmalarını yapmakla mükellef olduğunu dile getirdi.
"Ama görüyoruz ki, İçişleri Bakanlığı bu önlemleri almıyor. Hükümet en azında bu seçim sürecinde bu önlemleri mutlaka almalıdır. Gerekli tedbirlerini alacağını hissettirmelidir. Bu tablolar, Türkiye'deki yurttaşları kutuplaştırmaktadır" diyen Tanrıkulu, CHP olarak bütün siyasi partilerin çalışmalarını seçim güvenliği içerisinde geçirmeleri için ellerinden gelen gayretleri göstereceklerini anlattı.
Toplantıya, CHP PM üyesi Fikri Sağlar ve Ercan Karakaş ile İl Başkanı Mustafa Kurban da katıldı. - Bingöl
Son Dakika › Yerel › Ergenekon Davasında Tahliyeler - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?