Gaün Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kadayıfcı Açıklaması

Novartıs, tüm dünyada ölüm nedenleri arasında ilk onda yer alan ve ülkemizde de yaygın olarak görülen Hepatit B hastalığına dikkat çekmek ve hekimleri hastalığın tanı ve teşhisi konusunda bilgilendirmek amacıyla "Tedavinin Ötesi'nde" eğitim toplantıları düzenliyor.

Türkiye'nin 12 farklı ilinde düzenlenen bu toplantılarla, Hepatit B hastalığına dikkat çekilirken, hastalığın tanı ve tedavi sürecinde hekim-hasta işbirliğinin en üst seviyesine katkı sağlamayı amaçlıyor.

Tuğcan Hotel toplantı salonunda düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak katılan Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abduhrahman Kadayıfcı, Hepatit B'nin tanı ve tedavisinde hasta ile hekim arasındaki iletişimin tedavi sürecindeki etkisine değindi.

Hastalığın ülkemizin özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde önemli halk sağlığı sorunlarından biri olduğunu vurgulayan Kadayıfcı, şunları söyledi:

"Bu hastalığın ülkemizde görülme sıklığı net rakam olarak yüzde 4'tür. Yani Türkiye'de 100 insandan 4 veya 4 buçuğunun kanında Hepatit B virüs olarak bulunuyor. Eski yıllara göre iyi bir sonuç. Çünkü yüzde 7,8'ler de bu sonuçlara geldik alınan önlemlerle. Ancak şöyle bir olay var. Batıya doğru gidildikçe bu oran yüzde 2'lere düşüyor. Güneydoğuya doğru gidildikçe bu oran yüzde 8'lere çıkıyor. Türkiye olarak dünyadaki ortalamamız orta derecede. Gaziantep'te ise bu hastalık Türkiye ortalamasının biraz daha üzerinde yani yüzde 5 civarında görüldüğünü söyleyebiliriz. Sonuç olarak ülkemizde 70 milyon insan içerisinde 3 milyon, Gaziantep'te ise bu rakam 2 milyonluk nüfus içerisinde 80-100 bin insanın Hepatit B taşıdığını söyleyebiliriz."

Hepatit B hastalığının diğer bazı bulaşıcı hastalıklara oranla daha şanslı olduğunu ifade eden Kadayıfcı, "Çünkü bu hastalığın etkinliği gösterilmiş çok güzel bir aşısı var. Aşı sayesinde bu hastalıkta yüzde 95 korunmak mümkün. Hepatit B aşısı ülkemizde 25 yıldır var. 10 yıldır da Sağlık Bakanlığı tarafından ülkemizdeki aşılama programı içerisindeki tüm yeni doğanların ve tüm risk grubundakilerin aşılanması ön görülüyor."

Alınan önlemlerle Türkiye'de hastalığın giderek sıklığının azaldığını belirten Kadayıfcı, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Hastalıkta korunmak için tüm yeni doğanlar ve risk grubundakiler aşılanmalı. Birincisi bu hastalığın bulaşma yolu genellikle anneden bebeğe doğum esnasında oluyor. İkincisi aile içerisinde bu hastalığı alıyoruz. Biz buna yatay geçiş diyoruz. Yani ailedeki özellikle kalabalık aile ortamında bireyler arasında bulaş oluyor. Üçüncüsü kan yoluyla oluyor. Ancak son 20 yıldır ülkemizde gerekli önlemler alınarak kanlar taranıyor. Dördüncü bulaş yolu da cinsel ilişkiyle oluyor. Bu da tek eşlilik veya güvenli ilişkiyle tamamen önlenebilir. Bu bulaş yolunun dışındaki insanlar yüksek bir risk altında değil. "

-Hepatit B-

Hepatit B en yaygın görülen karaciğer enfeksiyonu olan Hepatit B, Hepatit B virüsü ya da kısaca HBV olarak adlandırılan bir virüs ile meydana geliyor. Bu virüs, karaciğere yerleşiyor, orada çoğalıyor ve zamanla karaciğerde tahribat gelişiyor. Bulaşıcı bir hastalık olan Hepatit B ülkemizde önemli bir sağlık sorunu olarak görülüyor. İnsandan insana vücut sıvılarıyla geçen hastalık (kan, meni, vajinal salgılar, doğum sırasında anneden bebeğe geçiş) tüm vücutta aşırı halsizlik, hafif derecede ateş, baş ağrısı, iştah kaybı, bulantı, kusma ve özellikle karaciğer bölgesinin üzerine ağrı ve hassasiyet gibi belirtilerle ortaya çıkıyor. Erken teşhisin önem taşıdığı hastalık tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabiliyor.

- GAZİANTEP