Genel Seçime Doğru

Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, milletin kalkınması ve gelişmesi önündeki engelleri ve engellemeleri tamamen tarihe gömecek bir anayasa değişikliğine ihtiyaç bulunduğunu bildirdi.

Ala, iş adamlarının katılımıyla Elazığ Organize Sanayi Bölgesi Konferans Salonu'nda düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, ülkenin ve milletin ekonomik gelişiminin önünde anayasada yer alan birtakım engellerin yer aldığını belirtti.

Bu engellerin ortadan kalkması için güçlü ve istikrarlı bir siyasetin ortaya konulması ve siyasi otobanlar yapılması gerektiğini ifade eden Ala, "Bütün o antidemokratik, milletin kalkınması ve gelişmesinin önündeki lüzumsuz engelleri ve engellemeleri tamamen tarihe gömecek büyük bir anayasa değişikliğine ihtiyaç var. Büyük ve yeni bir anayasa. İşte o zaman Türkiye, hedeflediğimiz, dünyada gelişmiş o ilk on ülke arasına girecek" diye konuştu.

Anayasayla milletin cebi arasında ne gibi bir ilişki var diye düşünüldüğünde bunu 1990'lı yıllarda Türk Telekom'un özelleştirilmesi ile ilgili bir örnekle anlatmak istediğini söyleyen Ala, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin dış borcu 38 milyar dolar, Telekom'un ederi 40 milyar dolar. Niye? O zaman daha cep telefonu yok, internet daha yeni icat edilmiş, kimsenin de haberi yok, yaygınlaşmamış. Mobil telefonlar yok. hepsi o Telekom üzerinden yürüyor. Ne oldu? O gelişmeden habersiz zihniyet götürdü onu Anayasa Mahkemesine, Anayasa'da şuna aykırı, buna aykırı yahu bu anayasa nasıl bir anayasadır ki dış borcumuzun tamamını ödeyecek bir özelleştirmeye hayır dedirtebiliyor. Bu ne biçim anayasa? Eğer konu anayasada ise anayasa, kurulda ise kurul değişmeliydi ama onlar yerli yerinde durdu."

Ala, 11-12 yıl sonra Türk Telekom'un yeniden satışa çıkarıldığını ancak o zamanki fiyatının onda birine ancak özelleştirebildiğini ve bunun maliyetini milletin ödediğini vurguladı.

"Düşünebiliyor musunuz, bütün dış borcu ödeyecek, üç aşağı beş yukarı 40 milyar dolar civarında bir özelleştirmenin önüne geçildi ve anayasa gerekçe gösterildi" diyen Ala, "Millet bu maliyeti maalesef ödedi. Yazık oldu, günah oldu, ayıp oldu" dedi.

Bugün gelişmiş ülkelerde kişi başına düşen milli gelirin yaklaşık 50 bin dolar olduğunu anlatan Ala, Türkiye'de ise AK Parti'nin bunu 2 bin 500 dolardan 10 bin dolar seviyesine çıkardığını dile getirdi. Ala, aradaki 40 bin dolarlık farkın mevcut sistemin, anayasal düzenin ve bunun müttefiklerinin engellemelerinin sonucunda ortaya çıktığını söyledi.

Siyasi otobanlar yapacak bir anayasal düzeni getirerek bu engellerin ve engellemelerin ortadan kaldırılabileceğini ifade eden Ala, şunları kaydetti:

"2001'de IMF geldi bir program verdi. Dedi ki, 'Bunu uygulayacaksın.' Onların programının özet ismi de 'kemer sıkmaydı'. Şimdi kemer sıkmayı 2002'den beri duyuyor muyuz? Allah'a şükür yok. Bu kavram literatürümüzden çıktı. Bunu siyasi istikrarla sağladık. Sonra dedi ki, 'Yahu bunu size verdim ama uygulayamıyorsunuz, o zaman kardeşim bir de komiser gönderiyorum'. Kemal Derviş'i gönderdiler. Biz Allah'a şükür onlardan kurtulduk. Bütün borçları ödedik, 'Efendim gel sana borç verelim' dedik. Altını çizerek Elazığ'da söylüyorum. Elazığlı bir hazine müsteşarını bu sefer bizden talep ettiler, IMF'ye direktör olarak gönderdik ve şimdi orayı yönetiyor. Aradaki fark bu. Bunun devam etmesi lazım."