Ka.der'den Kadınlara Mücadele Çağrısı

Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) Mersin Temsilcisi Ayşe Müzeyyen Demir, şiddete son vermek için kadınları dayanışma ve mücadeleye çağırdı.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan KA.DER Mersin Temsilcisi Demir, kadınlara karşı şiddetle mücadele gününde, kadınların maruz kaldığı her türlü ayrımcılığa ve şiddete karşı seslerini ve mücadelelerini yükseltmeye devam ettiklerini vurguladı. Bu yıl özellikle devlet yetkililerinin ulusal ve uluslararası hukuka aykırı olarak kadınların sahip olduğu hak ve özgürlükleri kısıtlayacaklarına ilişkin tehditleriyle büyük bir saldırıya uğradıklarını belirten Demir, "Kadınların doğurup doğurmayacağı, kaç çocuk doğuracağı ve nasıl doğuracağı konusundaki beyanlar, kadınların Anayasa'da yer alan 'maddi ve manevi varlığını geliştirmesine', 'özel hayatının dokunulmazlığı ve gizliliğine', 'yaşama hakkına', 'sağlık hakkına' açıkça kadın bedenine devlet müdahalesidir, kabul edilemez. Tecavüz mağduruna 'doğur, devlet bakar' diyen anlayış, kadınları nüfus politikasının bir aracı olarak gördüğünü ortaya koymaktadır" dedi.

Kürtajın bir hak olduğunu ancak, 28 Aralık 2011'de Şırnak'ın Uludere ilçesinde meydana gelen ve 34 kişinin yaşamını yitirdiği olayla eş tutulduğunu ve kadınların cinayet işlemekle suçlandığını dile getiren Demir, "Bu söylemlerin pratikte olumsuz yansıması olarak, kadınlar devlet hastanelerinde kürtaj olamamış, bebeklerin kalp sesi dinletilerek psikolojik baskıyla kürtajdan vazgeçirilmeye çalışılmış, gebe izleme merkezi adı altında tutulan gebelik kayıtları, yakınlarına mesaj yoluyla bildirilmiştir. 'Kürtaj haktır, yasaklanamaz' diyerek düşünce ve ifade hürriyetini kullanmak isteyen kadınlar, coplu, biber gazlı devlet şiddetine uğramış; 3 yıla kadar hapis istemi ile açılan davalarla susturulmaya, bastırılmaya çalışılmıştır" ifadelerini kullandı.

Yasal tüm düzenlemelere rağmen, erkek egemen anlayışla mücadele stratejisi geliştirilmediğinden, kadın cinayetleri son 10 yılda yüzde bin 400 oranında arttığına da dikkat çeken Demir, şöyle devam etti:

"Yüksek yargının, kadın cinayetleri ve cinsel saldırı suçlarında faili değil mağduru yargılayan, çocuk istismarında dahi 'rıza' arayan kararları, failleri cesaretlendirici, suçları teşvik edici bir görünüm arz etmiştir. Kesintisiz ve zorunlu eğitim sağlamayan, çocuk gelinler ve çocuk işçiliğini arttıracağı öngörülen 4+4+4 yasasına karşı kadınların itirazları hiçe sayılarak, antidemokratik olarak çıkarılan yasanın bir sonucu olarak etütlü beslenmeli okullar fiilen kaldırılmış; çalışan kadınların eve dönmesinin yolu açılmıştır. Son bir yılda, 18 yaşından küçük kızını evlendirmek isteyen ailelerin mahkemeye başvurularında yüzde 94,2 artış olmuş, çocuk gelinler sorununun çığ gibi büyüdüğü anlaşılmıştır. Ev içi şiddetten devlet şiddetine kadar, şiddetin tüm biçimleriyle tanışan biz kadınlar, geliştirdiğimiz direniş kültürü ile bedenimize, emeğimize, kimliğimize göz koyan erkek egemen sisteme karşı mücadelemizi, daha kuvvetli olarak sürdüreceğiz." - MERSİN