Nazilli'de Çoklu Zeka Kuramı Anlatıldı

Nazilli'de okul öncesi 2–6 yaş gruplarına yönelik eğitim-öğretim veren Nazilli Özel 23 Nisan Kreş ve Anaokulu öğrencileri ve aileleri bir araya geldi.

Düzenlenen kahvaltıda aynı zamanda dünyada ve Türkiye'de Çoklu Zeka Kuramı ile ilgili yapılan önemli çalışmalar ve uygulama alanı vurgulandı. Günümüzde Çoklu Zeka Kuramı ile birlikte, klasik zeka tanımlarının dışına çıkılarak zekayı; bir kişinin bir veya birden fazla kültürde değer bulan bir ürün ortaya koyabilme veya günlük ya da mesleki hayatında karşılaştığı bir problemi etkin ve verimli bir şekilde çözebilme yeteneği olarak tanımlanarak her insanda potansiyel olarak en az sekiz zeka alanı olduğunu belirtildi. Toplantıda aileler sadece çocuklarının neyi öğrendiğini değil aynı zamandan nasıl öğrendiğini de gözlemleyerek eğitimcilere katkı sağlamaları konusunda bilinçlendirildi. Görsel Efektler kullanılarak velilere yapılan sunumda zekanın bireylerde doğuştan var olduğunu; ancak bazı faktörlerden dolayı bu zekaların bazıları çok fazla gelişirken, bazıları ise, ne yazık ki kaynaklara ulaşma şansı, tarihsel–kültürel etkenler, coğrafi etkenler, durumsal etkenler ve ailesel faktörlere bağlı olarak gelişme ya da yeterince gelişme imkanı bulamadığını ve bu konuda anne-babaların çocuklarıyla geçirdikleri zamanda nelere dikkat edileceği ifade edildi.

"ÖĞRENCİ MERKEZLİ ÇALIŞIYORUZ"

Çoklu Zeka Kuramı ilk olarak 1983 yılında Howard Gandner'ın Frames of Mind adlı kitabında açıklamasıyla ortaya çıktığını ve Gardner'a göre; Zeka, bir ya da birden fazla kültürde değer bulan bir ürün ortaya koyabilme yeteneğidir diyen Sorumlu Okul Müdürü Esin Ülkü Beyazıt; "Çoklu Zeka Kuramına göre, insan beyni, sözel-dilsel, mantıksal-matematiksel, müziksel-ritmik, görsel-uzamsak, içsel, kişilerarası, doğa ve bedensel-kinestetik zeka alanlarını içermektedir. Geleneksel eğitim bunlardan il ikisini yani sayısal ve sözel alanı dikkate almaktadır. Diğerleri okullarımızda ihmal edilmektedir. Oysa tek yönlü beslenme metabolizma üzerinde nasıl olumsuz etkiler oluşturuyorsa, tek yönlü zeka beslenmesi dezihin gelişimini potansiyel olarak sınırlamaktadır. Bu nedenle bu düzenlediğimiz kahvaltımızda velilerimize bunları anlattık. Eğitimcilerimiz her öğrencinin bireysel farklılıklarına değer veren 'öğrenci merkezli' çalışması ve bunları güçlendiren programları hazırlayabilmeleri için çalışmalar yapmaktadır. Bizde eğitim kurumu olarak elimizden gelen desteği sağlayarak eğitimde her şeyin daha iyisini yapma gayretindeyiz" dedi. - AYDIN