UFUK KIRABALI - Yaşar Üniversitesi'nde grafik tasarımı bölümünde yüksek öğrenim görmeye başlayan ve üniversitenin basketbol takımına kabul edilen otizmli Doruk Güner, otizmin getirdiği farklılıkların eğitimle aşılabileceğinin en güzel örneklerinden birini oluşturdu.
Geçen yıl yapılan üniversiteye giriş sınavlarından elde ettiği sonuçla Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Grafik Tasarımı Bölümü'ne giren ve İngilizce hazırlık sınıfına başlayan Doruk Güner, yüksek öğrenimde elde etiği başarının yanı sıra Üniversiteler Spor Ligi'nde (Ünilig) mücadele veren üniversitenin basketbol takımına da kabul edilmesiyle dikkati çekiyor.
İzmir Otistik Çocukları Koruma ve Yönlendirme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Sosyal Komite Başkanı olan annesi Semra Güngör, otizmli çocuklara yaklaşıma ilişkin AA muhabirine bilgiler verdi.
Otizmin hiçbir şekilde engel olarak görülmemesi gerektiğini ifade eden Güngör, "Bunu hiç kimse bir engel olarak kabul etmesin, sadece farkındalık olarak değerlendiriyoruz, çocuklarımız aslında çok zeki, çok başarılı. Verilen görevleri yerine getirebilecek çocuklarımız çok fazla, sadece onların da bazı şeyleri başarabildiklerini görebilmek adına eğitimcilerimizin onlara sahip çıkması gerekiyor" diye konuştu.
"Otizmi aşacak tek şey eğitim"
Güngör, otizmin getirdiği farklılığı aşamanın tek yolunun, farkındalık ve buna bağlı olarak uygun eğitim imkanı sağlanması olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Doruk, 2,5 yaşında otizim tanısı aldıktan sonra ciddi olarak eğitime yöneldik çünkü eğitim dışında otizmi kurtarabilecek bir şey yok. Sadece eğitimle otizmli çocuklar bir yerlere gelebiliyor. Onu bilip, anladığımız için tamamen eğitime yöneldik ve 2,5 yaşından bu güne gelene kadar eğitimlerimize devam ediyoruz. Onun dışında sosyal aktivitelerde bulunmak adına müzik ve spora çok büyük ağırlık verdik ve çocuğumuzu şu anda normal duruma getirdik diye düşünüyoruz. Tüm ailelerin eğitime ağırlık vermesi gerekiyor. Bu noktada Doruk gerçekten Türkiye'de büyük bir örnek teşkil etti. Doruk eğitim açısından gerçekten kendi hakkıyla bir yerlere geldi. Yoğun bir eğitimden sonra üniversite sınavında başarı elde etti, KPSS sınavına girdi orada başarı elde etti, ama bu tamamen eğitimle oldu."
Otizmli çocukların eğitimle birlikte en büyük ihtiyaçlarının sevgi ve ilgi olduğunu ifade eden Güngör, ailelerin çocuklarının farklılıklarını, onun içinde bulunduğu çevredekilerle paylaşarak, onlarda otizmle ilgili farkındalık oluşturmalarının çok büyük faydası olacağını söyledi.
-"Otizmli çocukların eğitimine devlet desteği artırılmalı"
Güngör, otizmli çocuklar için eğitimin büyük önem taşıdığını vurgulayarak, bu noktada devletin ailelere desteğinin artması gerektiğini savundu.
Avrupa ülkelerinde otizmli çocuklara haftada 40 saat özel eğitim imkanı sağlandığını belirten Güngör, Türkiye'de bunun ayda 8 saatle sınırlı olduğuna dikkati çekti. Güngör, bu konuda iyileşme sağlanması için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nca daha önce hazırlanan Otizm Eylem Planı'nın hayata geçirilmesini talep ettiklerini kaydetti.
Son Dakika › Yerel › Otizmin İlacı Eğitim - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?