"Vira bismillah" diyerek 1 Eylül günü denize açılan balıkçılar, bu sezon beklediğini bulamadı. Ege'de balık piyasasının belirlendiği İzmir Balık Hali'ne yeteri kadar balık gelmeyince yetiştirme çiftliklerinden gelen balıklar boşluğu doldurdu. Balık fiyatlarında en çarpıcı artış, lüfer, barbun ve palamutta yaşandı.
AA muhabirinin İzmir Balık Hali istatistiklerinden derlediği bilgilere göre hale giren bir çok balık türünde önceki sezona göre düşüş görüldü. Bölgede çokça tutulan sardalya ve hamsi dışında tüm balık türlerinde fiyatlar tırmanışa geçti.
İzmir Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Ahmet Yapıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada bu yıl özellikle barbun, çipura, sargoz gibi dip balıklarında önemli gerileme görüldüğünü ifade etti.
Sardalya ve hamside ise geçen yıla göre çok büyük bir düşüş yaşanmadığını ancak piyasanın dengesiz olması nedeniyle bunun tüketiciye yansımadığına işaret eden Yapıcı, şu değerlendirmede bulundu:
"Aşırı avcılığın engellenmesi ve piyasaya denge getirilmesi için tekne başına av kotası uygulaması getirilmesini talep ediyoruz. Mevcut durumda her tekne sürüyü saptadığında kapasitesinin çok üzerinde bir balıkla karaya dönüyor. Hale çok miktarda balığın girmesi fiyatların maliyetin de altına inmesine neden oluyor. Ancak bu vatandaşa yansımıyor. Çünkü bu balıkların büyük bölümü yem fabrikalarına gidiyor. Her tekneye günlük kota verilirse hem piyasa korunmuş olur hem aşırı avcılığın önüne geçilmiş olur."
İzmir Balıkçı İşadamları Derneği 2. Başkanı Davut Baytemir ise geçen yıllara göre İzmir Balık Hali'ne daha az balığın geldiğini, bunun fiyatları artırdığını, bu nedenle esnafın daha çok çipura, levrek ve alabalık gibi yetiştirme balıklara yöneldiğini ancak bu balıkların da ihracatının artması nedeniyle son dönemde fiyatlarında artış yaşnmaya başladığını söyledi.
-Piyasada denge yok
Bu sezon Hal piyasasında barbunun kilogramının 100 lira, lüferin 65 liraya kadar çıktığını, tekirin ise kasasının 350-400 liraları gördüğünü ifade eden Baytemir, "Bu fiyatların balıkçı tezgahlarındaki etiketlere yansıması da tüketici açısından hoş olmuyor" dedi.
Hale gelen av balıklarının miktarındaki azalış karşısında Türkiye'nin kültür balığı üretiminde kapasitesini hızla artırdığına işaret eden Baytemir, şöyle konuştu:
"Bu durum, halde yetiştirme balıkların payının artmasıyla sonuçlanıyor. İzmir Hali'nde her gün belli bir miktar balık alım satımı olur. Av balığı yeterli gelmiyorsa boşluğu çiftlik balığı doldurur."
Sardalya ve hamside ise çok farklı bir gündemin söz konusu olduğunu, bu balıklarda çok yüksek miktarda balık avlanmasıyla fiyatların dip yaptığını, bunun önemli bölümünün balık yemi fabrikaları tarafından alındığını kaydeden Baytemir, "Bu balıklarda da fiyatların çok düşmesi üreticinin emeğinin karşılığını alamamasına neden oluyor" dedi.
Av sezonunun aynı denizi paylaştıkları Yunanistan'da 15 Mayıs'ta sona erdiğini, Türkiye'de de 1 ay uzatma talep ettiklerini anlatan Baytemir, daha fazla balık tüketilebilmesi için KDV'nin yüzde 8'den 1'e indirilmesini istediklerini kaydetti.
-Tezgahta çiftlik bereketi
Su Ürünleri Tanıtım Grubu Başkanı Melih İşliel ise tüm dünyada yetiştirme balıkların payının hızla arttığını, Uluslararası Gıda Örgütü'nün (FAO) tahminlerine göre 2018 yılında yetiştiricilik ürünlerinin avcılık ürünlerinin önüne geçeceği belirtti.
Türkiye'de de 645 bin tonluk toplam üretim içinde yetiştirme ürünlerinin payının yüzde 33'e ulaştığını belirten İşliel, FAO'nun tahminleri paralelinde 5 yıllık vadede balık tezgahlarında daha çok avcılık ürünleri yerine alabalık, çipura ve levrek gibi yetiştirme balıkların görüleceğine işaret etti. - İzmir
Son Dakika › Yerel › Rastgelmeyince 'Çiftlik' Geldi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?