Sağık-Der'den Dsö ve BM'ye Çağrı

(Anadolu Ajansı - Yeşim Sert Karaaslan) Sağlık Mensupları Dayanışma Toplum Sağlığını ve Çevreyi Koruma Derneği (Sağlık-Der) Başkanı Kasım Sezen, İsrail'den ithal edilen narkoz tüplerinin iddialara rağmen incelenmemesi ve ameliyat sırasında narkoz verilen hastaların neden hayatlarını kaybettiğine yönelik bir araştırmanın yapılmamış olmasının kabul edilemeyeceğini belirterek, BM ve DSÖ'nün harekete geçmesi gerektiğini ifade etti. Sezen, yaptığı yazılı açıklamada, Gazze'deki Filistin Hükümeti Sağlık Bakanlığının geçen hafta İsrail'in narkoz gazı "azot protoksit" yerine karbondioksit göndermesi sonucu hastaların zehirlendiğini açıklamasına karşın, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve BM'nin harekete geçmemesini eleştirdi. Sezen, "Ortada büyük bir iddia var. İsrail'den ithal edilen narkoz tüplerinin iddialara rağmen incelenmemesi ve ameliyat sırasında narkoz verilen hastaların neden hayatlarını kaybettiğine yönelik bir araştırmanın yapılmamış olması kabul edilir bir durum değil. Başta BM ve Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere tüm uluslararası kurumlar derhal harekete geçerek, konu hakkında kapsamlı bir araştırma yapmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.

İnsan hakları aktivistlerinin durum karşısında sesiz kalmasını manidar bulduğunu ifade eden Sezen, şunları kaydetti:

"İnsan hayatı bu kadar ucuz olamaz. Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Ama görüyoruz ki bu hak Filistinliler için yok sayılıyor. Durum böyle iken insan hakları aktivistlerinin sessiz kalması kabul edilemez bir durumdur. En önemli insan hakkı sağlık iken, Filistin'de bu hak yok ediliyor. Halk sağlığı gibi insan yararına olan olguların korunması için sorumluluk almak hepimizin görevidir. Herkes için eşit haklar ve yasaların tüm unsurları ile uygulanması da zorunluluktur.

Bunlar ortada iken Filistinli hastaların İsrail eliyle zehirlendiği iddiasına duyarsız kalmak vicdanları yaralamaktadır. İsrail cezaevlerinde tutulan Filistinlilerin sağlık durumlarından da endişe duyuyoruz. İnsanlar hukuksuz bir şekilde hücrelerde ihmalden dolayı hastalanıyor, kasıtlı bir biçimde tedavilerine de izin verilmiyor. Bu durumun son bulması için uluslararası camiayı sorumluluk almaya ve İsrail'e derhal baskı yapmaya davet ediyorum." - Ankara