Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, Edirne'de

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Siyasetçi Merkez Bankası veya yönetimini eleştirdi diye şayet rahatsız olursak, siyasetçilere yapılan darbelere ses çıkarmazsak demokrasi adına katetmemiz gereken mesafeler vardır demektir" dedi.

Bakan Müezzinoğlu, RYS Otel'de düzenlenen Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKKONFED) "Edirne İçin Orta Gelir Tuzağından Çıkış Stratejileri" raporu sunum toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin orta gelir tuzağına düşmemeyi konuşan bir ülke olduğunu söyledi.

AK Parti iktidarı öncesi siyasi ve ekonomik istikrarsızlıkların pek çok olumsuzluğa yol açtığını anlatan Müezzinoğlu, "Bundan 10 yıl önce bugünleri konuşabilir değildik. Hele hele 2000'li yıllarda 'batmaktan nasıl kurtuluruz, iflastan nasıl kurtuluruz, iflas edenler hapse girmekten nasıl kurtulur, namerde muhtaç olmadan nasıl düze çıkarız' diye dert edinen bir ülkeden bugün orta gelir tuzağına düşmeyen bir ülke olmaktan kurtulmayı ve 2023 vizyonlarını yapabilme konumuna geldik. Bu başarının arkasındaki güç millettir. Milletin siyasetçiye verdiği güçtür, siyasetçinin de milletten aldığı iradeyi güçlü kullanmasıdır" diye konuştu.

"Şayet siyasetçiye verilen millet iradesi güçlü ve samimi kullanılmasaydı, 1960'dan 2000'li yıllara gelinceye kadar milletin verdiği iradeyi, birilerinin kapalı kapılar ardından müdahale planları yaparak, o müdahaleleri de millete bedel ödeterek şekillendirdiği süreçleri aşıp geçmeseydik, bugün doların bir aylık yükselişini değil, doların günlük yükselişini konuşur olurduk" diyen Müezzinoğlu, "Bunu konuşmuyorsak bundaki esas neden de demokrasi ve sandığın iradesidir. Buna ne kadar sahip çıkabilirsek, bu gücü merkeze alabilirsek, birileri tuzaklar kurarken bu tuzakları aşabilen bir iradeyi yakalayabilirsek, o bizim uzun vadeli hesaplarımız daha güçlü tutacaktır" ifadesini kullandı.

-"Bağımsız kuruluşlar da eleştirilebilir"

Müezzinoğlu, "Bağımsız kuruluşların hiçbiri eleştirilemez değildir" diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siyasetçi çok kolay eleştirilebilir, çok kolay yıpratılabilir, siyasetçi kolay suçlanabilir ama bir başka kurumlara asla dokunulmaz. Esas korunması gereken sandığın ve milletin iradesi adına siyasetçidir. Siyasetin saygınlığıdır. Siyasetçi Merkez Bankası veya yönetimini eleştirdi diye şayet rahatsız olursak, siyasetçilere yapılan darbelere ses çıkarmazsak demokrasi adına katetmemiz gereken mesafeler vardır demektir. Siyasetçiyi millet zaten sandıkta öyle veya böyle eleştiriyor ama Merkez Bankası yanlışlarının yanlışlarını kim ödüyor? Bir puanlık faizin yüksekte olmasının bedelini Merkez Bankası Başkanı veya yönetimi mi ödüyor? Yoksa 78 milyon mu ödüyor, gelecek nesil mi ödüyor?"

Bakan Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Bağımsız kuruluşlara müdahale edilmemeli ama eleştirilemez diye görürsek, hele hele son bir aylık dolar artışını Merkez Bankası'nı eleştirmeye bağlarsak 12 yıldır istikrarlı giden ve dövizde de zaman zaman 'bu Türk parası neden bu kadar değerli' diye hesap sorulan dönemleri yine siyasetçiye soruldu, Merkez Bankası Başkanı'na sorulmadı. Siyasetçi verdi hesabını. Sağlam ayağımızı demokrasiye koyacağız, sandığın hukukuna koyacağız, bağımsız kuruluşlar milletin ekonomik istikrarında hatalı yönetimler yaparlarsa, dövizde çipa, çapa sözlerini duyduğumuz bir günlerde dolar bir gecede 2 katına çıktı. Bedeli kim ödedi, Merkez Bankası Başkanı mı yoksa siyasetçiler mi ödedi? Evet siyasetçiler ödedi. Millet elinin tersiyle itti ve gönderdi."

"Sağlıklı bir demokrasi, sağlığı korunmuş bir milli irade diyoruz"

Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesi hedefinde olan, planlar yapan Türkiye'de faizlerin bir puan yukarıda olmasının can yakacağının altını çizen Bakan Müezzinoğlu, şöyle konuştu:

"Uzmanlar karar versin buna ama uzmanlar bu ülkenin, milletin istikrarı için attığı adımları birileri eleştirince bundan rahatsızlık duymamalı. Rusya'nın son 3 ayda yaşadığı ve dünya ülkelerinin doların yükselmesiyle yaşadığı hadiseyi siyasetçinin Merkez Bankası'nın başkanına söylediği cümleyle örtüştürürsek bu, siyasetçiyi yıpratma noktasına gelir. Artık 60 darbelerini, 70, 80, 28 Şubat darbelerini, müdahalelerini bu millet unutmalı, 2 kişiden birinin oyunu almış bir partinin kapatılma davasını bir kişi açtı, on bir kişi davayı yürüttü. Tam 5 ay 1 gün AK Parti bir oyla kapatılıyordu, bir oyla kurtuluyordu. Kapatılan AK Parti mi olacaktı? Kurtulan Recep Tayyip Erdoğan mı olacaktı veya oldu? 2008'de bir oyla kapatılsaydı AK Parti, bugün ne konuşacaktık? Dövizin kaç binlerde olduğunu mu konuşacaktık, enflasyonun nerelerde olduğunu, demokrasinin daha iyilere gittiğini mi konuşacaktık, milletin hak ve hukukunu mu konuşacaktık, bir oyla kurtuldu AK Parti."

Bakan Müezzinoğlu, "Kurtulan milletin iradesi, kaderi, istikrarı ve milletin hayalleriydi" diyerek, şunları kaydetti:

"Daha önce de idam edilen rahmetli Menderes'in idamıyla, milletin hayalleri, umutları, demokrasi idam edilmişti. Biz sağlıklı toplum dediğimizde daha çok fazla sağlıklı bir demokrasi, sağlığı korunmuş bir milli irade diyoruz. Milli irade ve siyasetçiye çok kolay herkesin müdahale ettiği, laf söylediği, yıprattığı bir yapı demokrasi olmaz. Milletin üzerinde korunan güçler olmamalı, en çok korunan millet olmalı."

(sürecek)