Son Sözü "Baba Seni Öpebilir Miyim?" Oldu

METİN BOLAT - Konya'da 6 yıl önce kalp yetmezliği teşhisi konulan Nihal Ecem babasına, "baba seni öpebilir miyim?" dedikten kısa süre sonra yorgun kalbi daha fazla dayanamayınca 16 yaşında yaşama gözlerini yumdu.

Kalp yetmezliği nedeniyle umutla atan kalpler, nakil yapılmadığı için bir bir duruyor. Hayata tutunabilmek için yalvarırcasına bakan gözler, kapanıyor.  Kalp yetmezliği teşhisi konulan çocukları avuçlarının içinden kayıp gitmemesi için çırpınan anne ve babaların zamanla yarışı başlıyor.

Çocuklarını hayatta tutabilmek için çırpınıp duran, ellerinden geleni yapan aileleri, en çok da çaresizlik yıkıyor. Çocuklarının sağlığına kavuşacağı günü umutla bekleyen aileler, nakil yetersizliğinden dolayı canlarından çok sevdikleri evlatlarının hayattan kopuşunu çaresizce izlemek zorunda kalıyor. Her geçen saniye aleyhine işleyen çocuklardan sadece birisi de Özlem (44) ve Muzaffer Doğan (48) çiftinin 16 yaşındaki kızları Nihal Ecem'di... Nihal Ecem, yaklaşık bir ay önce yaşamını yitirdi. Hasta çocuk, hayata gözlerini kapamadan önce adeta vedalaşır gibi canından çok sevdiği babası Muzaffer Doğan'ı son kez öptü. Kısa süre sonrada hayalleriyle birlikte yaşama veda etti.

Adeta vedalaştı

AA muhabirine yaşadıklarını anlatan Muzaffer Doğan (48), kızları Ecem'e 10 yaşındayken kalp yetmezliği teşhisi konulduğunu söyledi.

O günden sonra adeta kızını yaşatmak için seferber olduklarını ifade eden Doğan, Ecem'in hareket ettiğinde çok çabuk yorulduğunu, o yüzden gözlerinin önünden ayırmamaya gayret gösterdiklerini vurguladı.

Kızının rahatsızlığının gün geçtikçe daha da arttığını belirten Doğan, kızının sırt ağrılarının artmaya, bacaklarında yara çıkmaya başladığını dile getirdi. Ecem'in açı çekmesinin kendilerini çok üzdüğünü ama ellerinden hiçbir şey gelmediğini aktaran Doğan, şöyle devam etti:

"Kızım 'Baba nakledilen kalp uyum sağlar mı?' diye sorardı. Ecem'i son günlerinde iyice artan sağlık problemleri nedeniyle hastaneye yatırmak zorunda kaldık. Ecem'e yaşamını yitirmeden iki saat önce en çok sevdiği yemek olan makarnayı kendi elimle yedirdim. Tam odadan çıkmaya hazırlanırken kızım, 'baba seni öpebilir miyim?' dedi. Çok duygulandım. Adeta benimle vedalaşıyordu. Kızım beni öptüğünde sanki son öpüşüymüş gibi davrandı. Ben de bu durumun bir vedalaşma olduğunu hissetmiştim. Odadan çıktıktan kısa süre sonra da Ecem'in ölüm haberi verildi. Kızım başkalarına nakil yapıldığında bile çok seviniyordu. Hastalığı boyunca çok neşeli bir çocuktu. Temennimiz başka Ecemlerin hayatlarının baharında nakil beklerken yaşamını yitirmemesi."

Tek erkek çocuklarıyla acılarını dindirmeye çalışan Doğan, iyi bir üniversiteyi bitirip avukat olmak isteyen kızının, ölmeden önce kepli fotoğraf çektirdiğini vurguladı. - Konya