"Türkiye Başkanlık Sistemini Konuşuyor" Konferansı

Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Yusuf Tekin,

"Dünyada diktatörlüğe dönüşen ülkelerin tamamına yakını, parlamenter sistemlerden diktatörlüğe yürümüşler, başkanlık sistemlerinden değil" dedi.

Tekin, Genel Maden İşçileri Sendikası Salonu'nda düzenlenen "Türkiye Başkanlık Sistemini Konuşuyor" konferansında yaptığı konuşmada, ülke insanının daha demokratik ve hukuk devleti idealine uygun yaşamalarının önünde anayasal problemlerin olduğunu, bunu çözmeyi istediklerini söyledi.

Türkiye'de yasama organı ile yürütme arasındaki ilişkilerde sorunların bulunduğunu ifade eden Tekin, "Yasama ve yürütme kendi işini yapsın. Yani yürütmede olan kişiler, milletvekili olmasın. 'Kuvvetler ayrılığını katı biçimde uygulayacağız' diyorsak konuştuğumuz şey başkanlık sistemidir" diye konuştu.

Tekin, Türkiye'nin hükümet sistemiyle ilgili problemlerinin çözülmesini istediklerini vurgulayarak, ülkede meclis ile hükümet arasında her zaman sıkıntı yaşandığını kaydetti.

Bunu çözmek istediklerini anlatan Tekin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz öyle bir şey yapalım ki meclis kendi işini, hükümet kendi işini yapsın. Kuvvetler ayrılığını katı biçimde uygulayalım. Türkiye'de meclis, hükümet oluşturmakta bu güne kadar hep zorlandı. Hükümet kuramadığı zaman faturayı biz ödedik. O yüzden bu sorunu da çözelim. Madem bu iş millete ait, meclise hiç havale etmeyelim. Hükümeti de biz oluşturalım. Bu da çok demokratik bir teklif. Dünyada birçok ülke bunu uyguluyor. Bir problemimiz de cumhurbaşkanı ve hükümet arasındaki ilişkidedir. Bunu da çözelim. Hükümet etme yetkisini tek başına bir kurula ya da başkana verelim. Dolayısıyla aralarında görüş ayrılığı oldu mu olmadı mı konusunda da problem yaşamayalım."

-"Başkan diktatör olmaz"-

Türkiye'nin 150 yıllık parlamenter sistemi geçmişinde hep aynı konunun tartışıldığına işaret eden Tekin, şöyle devam etti:

"Devlet geleneğimizde yürütme hep tek başlıdır. Biz de kendi geleneğimize göre hükümet modeli tercihinde bulunmamız gerekiyor. Bugüne kadar ki model uymamış, becerememişiz. Zorla milletin kafasına vura vura 'illa parlamenter sistem uygulayacağız' denmez. Dünyada her iki modeli de uygulayan çok demokratik ülkeler var. 'Cumhurbaşkanı ile bakanlar kurulunu kaldırırsak, bütün yetkileri bir kişiye verirsek, o kişi diktatör olur' diyorlar. Resmen komedi bir ifade. Başbakan, TBMM'de ayın zamanda milletvekili, dolayısıyla yasama sürecini domine edebilecek, istediği kanunları çıkartabilecek bir adam. Yürütmede zaten kendisinde, istediği gibi uygular. Diktatör olmak isterse olur. Başkan nasıl diktatör olacak, milletvekili değil, meclisteki toplantılara katılamıyor, kanun çıkartamıyor, anayasayı değiştiremiyor. Dünyada diktatörlüğe dönüşen ülkelerin tamamına yakını parlamenter sistemlerden diktatörlüğe yürümüşler, başkanlık sistemlerinden değil."

-Çözüm süreci-

Tekin, katılımcılardan birinin "çözüm sürecine" yönelik sorusu üzerine, Türkiye'de PKK sorununun aşılma noktasına gelindiğini belirterek, Türkiye'de bu tür yapıların, 'vesayetçi' diye tanımlanan güçlerin birer maşası olduğunu anlattı.

PKK ya da benzeri terör örgütlerinin tamamının güçlü hükümetin, bir şekilde düşmesini ümit ettiklerini ifade eden Tekin, şunları söyledi:

"27 Nisan muhtırası örneğinde olduğu gibi. Çünkü, bu vesayetçi güçlerle birlikte hareket ediyorlar. Fakat Türk milleti 3 seçim üst üste istikrarlı biçimde tek başına bir partiyi siyasi iktidar yapınca, sağlıklı bir iktidar yapısı oluşturulunca, bütün o güçlerin ellerindeki son tutacakları dal gitmiş oldu. Varlık sebepleri ortadan kalktı. O yüzden bu olaylar çözüm sürecine girdi. Bu olay çözülüyorsa kerameti kimsede aramayın, kerameti sizdedir."

Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Yusuf Tekin, konferansın ardından Vali Erol Ayyıldız'ı makamında ziyaret etti.

Gençlik Merkezi'ndeki kurslara katılan öğrencilerle bir araya gelen Tekin, daha sonra Karelmas Kemal Köksal Stadı'nda incelemelerde bulundu. - ZONGULDAK