Cumhurbaşkanı Eroğlu, KKTC'den Yayın Yapan 8 Tv'nin Ortak Yayınına Konuk Oldu - Son Dakika
Dünya

Cumhurbaşkanı Eroğlu, KKTC'den Yayın Yapan 8 Tv'nin Ortak Yayınına Konuk Oldu

Cumhurbaşkanı Eroğlu, KKTC\'den Yayın Yapan 8 Tv\'nin Ortak Yayınına Konuk Oldu

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, ekonomik tedbirlerin vatandaşın alım gücünü düşürmeden, alışkanlıklarını değiştirmeden alınması gerektiğini söyledi.

05.06.2012 15:04

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, ekonomik tedbirlerin vatandaşın alım gücünü düşürmeden, alışkanlıklarını değiştirmeden alınması gerektiğini söyledi. Eroğlu, aksi halde hükümetin karşısında isyankar vatandaşlar bulacağını kaydederek, "Maliye Bakanı'nın sık sık rakam açıklamasıyla vatandaşı tatmin edemezsiniz. Vatandaş cebine giren paraya, esnaf dükkanına giren müşteriye bakar" dedi.

Eroğlu, Kıbrıs konusundaki müzakerelerde 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın bıraktığı yerden epeyce ileride olduklarını; Rum tarafı isterse 15 günde çözüm bulunabileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı'nın herkese açık olduğunu, kendisini ziyaret edenlerden rahatsız olunmaması gerektiğini kaydederek, bazı çevrelerin Cumhurbaşkanlığı'na gelen gidenleri takip edip rahatsız olduğunu ifade etti.

Özel Temsilcisi Kudret Özersay'ın başlattığı "Toparlanıyoruz" hareketini tasvip etmediğini de açıklayan Eroğlu, içinden çıktığı bir parti varken başka bir partiyi desteklemesinin mümkün olmadığını belirti.

8 TV'DE ORTAK YAYIN

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, dün gece ilk kez Kıbrıs Türk Televizyonları Birliği'nin organizasyonuyla KKTC'den yayın yapan 8 televizyonda aynı anda yayımlanan programa konuk oldu ve yaklaşık 3 saat boyunca gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Yurdakul Cafer moderatörlüğündeki programda Ada TV'den Hasan Hastürer, Kanal T'den Dilek Kırıcı, ART'den Cem Kar, Kanal Sim'den Sami Özuslu, Kıbrıs TV'den Serhat İncirli, Genç TV'den Mehmet Davulcu, AS TV'den Levent Özadam, BRTK'dan Levent Kutay Cumhurbaşkanı Eroğlu'na sorular yöneltti.

"TEDBİRLER VATANDAŞI MAĞDUR ETMEDEN ALINMALI"

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, ülkede sorunlar ve yapılması gerekenler bulunduğunu kaydederek, Anayasa, Siyasi Partiler Yasası, Seçim ve Halkoylaması Yasası ve kamuyla ilgili yasaların değişmesi; vatandaşı mağdur etmeden bazı ekonomik tedbirlerin de alınması gerektiğini söyledi.

Eroğlu, 1 Temmuz'da Güney Kıbrıs'ın AB dönem başkanlığıyla, tüm partilerin bir fikirde birleşmesi ve dışa karşı birlik beraberlik mesajı verilmesi gerektiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra 6 başlıkta müzakereleri sürdürerek Kıbrıs'ta kalıcı çözümü sağlamaya çalıştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, müzakere masasına iyi niyetle oturup öneri sunan tarafın Kıbrıs Türk tarafı olduğunu vurguladı.

Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas'ın "Ben federal çözümü kabul ederek en büyük tavizi verdim, başka taviz vermem" dediğini dile getiren Eroğlu, Hristofyas'ın Rum tarafının uzlaşmazlığını ortadan kaldırdığını düşündüğünü; yeniden aday olmayı ise anlaşma umudu görmediği için düşünmediğini belirtti.

"Hristofyas'ın karşısında iki senedir oturan bir kişi olarak anlaşma niyeti olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim" diyen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, kendisine de "uzlaşmaz" denildiğini ancak böyle olmadığını; bir anlaşmaya varmak için karşı tarafın da anlaşma istemesi gerektiğini dile getirdi.

HAKEMLİK… ZAMAN TAHDİDİ... ÇOK TARAFLI TOPLANTI

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafının hakemlik konusunu, zaman tahdidini ve çok taraflı toplantıyı kabul etmediğini hatırlatarak, kendilerinin ise ucu açık görüşme istemediğini; Kıbrıslı Türkler ambargolar altında yaşadığı sürece Rumları kimsenin bir anlaşmaya ikna edemeyeceğini kaydetti.

BM Genel Sekreteri veya Güvenlik Konseyi'nin Kıbrıs Türk tarafını müzakere masasında izlediği taktikler nedeniyle suçlayamayacağını çünkü masaya öneri koyan tarafın hep kendileri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, BM Genel Sekreteri'nin tüm bunları bildiğini söyledi.

"ANLAŞMA OLSUN DİYE ATAKLAR YAPAN TARAFIZ"

"Türk tarafı bu dönemde de bir anlaşma olsun amacıyla ataklar yapmıştır ama bütün bunları reddeden ve al-vere girmek istemeyen Rum tarafıdır. Herhalde bu dönem de tarihe böyle geçecek" diyen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Maraş konusunda Rumların sunduğu bir öneri bulunduğunu, bunu tartışmaya hazır olduklarını belirtti ancak bunun Rumların her istediğine evet diyecekleri anlamına gelmediğini ifade etti.

Eroğlu, "Bizim de ortaya koyacağımız güven artırıcı öneriler vardır. Rumlar bunları kabul ederse biz de onların önerilerini tartışmaya hazırız ama kabul edilip edilmeyeceği müzakerelerden sonra anlaşılacaktır" diye konuştu.

MARAŞ

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafının Maraş'la ilgili kendilerine yazılı olarak vermediği ancak dünyaya karşı bir önerisi olduğunu, "Maraş'ı AB kriterlerinde açalım, eski Mağusa Limanı'nı açalım, Mağusa surlarını restore edelim" gibi önerilerde bulunduğunu belirterek, "Kanımca olmaz. Mağusa limanı zaten açıktır" dedi.

Rauf Denktaş'ın Cumhurbaşkanlığı döneminde Kıbrıs Türk tarafının da Maraş'la ilgili öneriler yaptığını, örneğin bir kapısı kuzeyde, diğeri güneyde olmak üzere Lefkoşa uluslararası havaalanının açılması, Ercan'ın kabul görmesi gibi önerilerinin Rum tarafınca reddedildiğini kaydeden Eroğlu, şu anda Maraş'ın KKTC toprağı olduğunu ve GKK'nın kontrolünde bulunduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkiye'de Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanlığı döneminde Maraş'taki mal sahiplerine davet yapıldığını ama hiçbirinin gelmediğini belirterek, şimdi Rum tarafının sadece Maraş'ı ve Güzelyurt'u değil, bazı Türk köylerini de istediğini; istedikleri arasında Güney Mesarya ve Karpaz yarımadası da bulunduğunu söyledi.

Eroğlu, Güney'de kalan Türk malları konusuna değinirken, Güney'den gelip Kuzey'den mal almış ve feragatname vermiş kişilerin artık Güney'deki malların sahibi olmadığını belirtti.

Eroğlu, eşdeğer hesaplamalarında 1974'teki mal değerlerinin kullanıldığını; şimdi Kuzey'deki altyapı yatırımlarıyla malların kıymetinin arttığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye'nin 1974 Barış Harekatı'nı başlatmasına 15 Temmuz darbesini yapanların davetiye çıkardığını kaydetti.

Rum Yönetimi Başkanı Hristofyas'ın sık sık "kuzeyde işgal güçleri var" dediğinde kendisine "Sizdeki darbeden sonra Türkiye buraya gelmeseydi bugün sen de, ben de olmayacaktık. Bir komünist olarak sen de öldürülecekler listesindeydin" yanıtı verdiğini anlatan Eroğlu, iki Cenevre zirvesi arasında Türkiye'nin önerdiği kantonal sistemi Rum tarafı kabul etmeyince 2. Harekat'ın gerçekleştiğini belirtti.

1974'ten sonra Kuzey Kıbrıs'a Türkiye'den nüfus geldiğini çünkü ekonomik çarkların dönmesi gerektiğini, Rum mallarını da Türklere vermek zorunda olduklarını kaydeden Eroğlu, herkesin toprağına "malım" diyebilmesi gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, önümüzdeki dönemde görüşmelerin daha ziyade teknik düzeyde devam edeceğini, Güney'deki seçim sonuçlarına göre bir çalışma yapacaklarını bildirdi.

Rum Yönetimi Başkanlığına adaylığını açıklayan DİSİ Başkanı Anastasiades'in uzlaşmaya yakın mesajlar verdiğini ancak kimin kazanma ihtimali olduğunu kestiremeyeceğini belirten Eroğlu, Annan Planı'na evet diyen ve gevşek federasyon isteyen Anastasiades'in şimdi bundan kurtulmak için neler yaptığını gördüklerini; süreci izleyeceklerini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, kendisine sık sık "B planın var mı?" diye sorulduğunu, bir görüşmeye başlarken sonuç çıkmazsa ne yaparız diye düşünmeyen kişinin zaten müzakereci olamayacağını kaydetti.

Eroğlu, "1 Temmuz'dan sonra görüşmelerin manası yoktur" anlamına gelen şeyler söyleyenin BM Genel Sekreteri olduğunu kaydederek, Güney'de başkanlık seçimi çalışmalarına başlandığını belirtti.

2. Cumhurbaşkanı Talat'ın da anlaşma istemeyenin Hristofyas olduğunu söylemek zorunda kaldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, Talat dönemindeki müzakerelerde hiçbir başlığın tamamlanmadığını; hatta başlıklar tamamlanacak diye BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs'a bile geldiğini ancak içeriğinde hiçbir şey olmayan yarım sayfalık açıklama yapmak zorunda kaldığını söyledi.

Kendisi göreve gelince mülkiyetten başladığı diye tenkit edildiğini ancak bu başlık halledilirse diğerlerinin daha kolay olacağını; mülkiyetle ilgili Genel Sekreter'in ve BM çevrelerinin takdir ettiği öneriler ortaya koyduklarını anlatan Derviş Eroğlu, özetle şöyle devam etti:

"EKONOMİYİ HALLETTİK DİYEBİLİRİZ"

"Biz ekonomi başlığını hallettik diyebiliriz. İç güvenliği yani polis, merkezi hükümette ve federe hükümetlerde ne kadar olacak hallettik. Bazı daireleri kamu hizmeti komisyonu, merkez bankası gibi konuları konuştuk, hallettik. Mülkiyette çok mesafe kat ettik. Yurttaşlıkta tavrımızı ortaya koyduk. BM gözetiminde nüfus sayımı yaptırarak gerçekleri ortaya koyduk."

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, müzakereler sırasında, kurucu devletin vatandaşlarının ortaklık devleti kurulunca onun da vatandaşı olacağı tavrını ortaya koyduklarını belirterek, Kıbrıs Türk halkının anlaşma istediğini bilerek müzakere masasında bulunduğunu vurguladı.

1 Temmuz'la başlayacak süreçte güven artırıcı önlemler üzerinde durulacağını, komitelerin de çalışacağını belirten Eroğlu, şubattan sonra Güney'deki seçimden çıkacak sonuca göre durumu görerek Kıbrıs'ta bir çözüm arayacaklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının Annan Planı'na evet dediğini, bunun anlaşma arzusunu gösterdiğini kaydederek, şimdi de her iki kesimin kabul edebileceği bir anlaşma ortaya çıkarsa, Kıbrıs Türk halkının bunu kabul edebileceğini söyledi.

"TALAT'IN BIRAKTIĞI YERDEN EPEYCE İLERİDEYİZ"

Müzakerelerde, 2. Cumhurbaşkanı Talat'ın bıraktığı yerden epeyce ileride olduklarını rahatlıkla söyleyebileceğini, bunu BM yetkililerinin de söylediğini belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, mülkiyette epeyce mesafe alındığını bildirdi.

Eroğlu, müzakerelerdeki başlıklar ve tarafların tutumları hakkında bilgiler aktararak, iç güvenlik, ekonomi, bazı devlet kuruluşlarının nasıl çalışacağı gibi konuları bitirdiklerini, harita ve rakamların ise çok taraflı toplantıda ele alınacağını belirtti.

Türkiye'nin AB'yle ilgili tutumumun değişmediğini ancak devletlerin zaman zaman durumuna göre tavır alabildiğini belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye'nin Hristofyas'ın yer aldığı bir toplantıya katılmama kararının sürdüğünü bildirdi.

SARAY-HÜKÜMET İLİŞKİLERİ

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı makamında oturan bir kişinin, hele de iktidarda olan bir partinin içinden çıkmışsa etrafı izlemesinin, gelişmeler hakkında endişe duyuyorsa bunu Başbakan'la paylaşmasının gayet doğal olduğunu söyledi.

Eroğlu, salı günleri Başbakan'la yemek yediklerini ancak bir süredir aksadığını belirtti.

"HÜKÜMETİN PETROL DOLUM TESİSİNDEN VAZGEÇTİĞİNİ ZANNETMİYORUM"

Basına hükümet icraatlarıyla ilgili beyanat vermediğine dikkat çekerek, sadece petrol dolum tesisiyle ilgili Başbakan'la konuştuğunu kaydeden Eroğlu, turizm ülkesinde, halkın büyük kesiminin tepki gösterdiği bir projeden vazgeçilmesinin iyi olacağını ilettiğini; Başbakan'ın bir müddet daha ısrar ettiğini ve en sonunda düşünülen yere yapmayacağını söylediğini ama bu projeden vazgeçtiğini zannetmediğini belirtti.

Eroğlu, 1976'dan beri UBP'nin içinde olduğunu, partililerin gözünü açtığından beri kendisini gördüğünü, insanların, milletvekillerinin kendisini görmeye gelmesinden daha doğal bir şey olamayacağını söyledi.

"BAZI ÇEVRELER GELEN GİDENİ TAKİP EDİYOR"

"Ama belli ki bazı çevreler buraya gelen gidenleri takip ediyor" diyen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, daha Cumhurbaşkanı seçildiği gece Cumhurbaşkanlığı'nın kapısının açık olduğunu söylediğini hatırlattı ve "Bir ilçe başkanının beni ziyaret etmesinden daha doğal ne olabilir?" diye sordu.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı kapısının hem basına, hem de vatandaşlara açık olduğunu; UBP Genel Başkanı'yken Cumhurbaşkanlığı görevine seçildiğini ve kendisini en çok görmek isteyenlerin de kendisini sandıktan çıkaranlar olduğunu kaydetti.

Eroğlu, "Kapım herkese açıktır. Basının sorularına açığım. Görüşmelerden dönüşte de basın toplantısı düzenler, müzakerelerin kurallarına göre yapabileceğim açıklamaları yapardım. Ama UBP'lilerin buraya gelmesi gayet doğal. Bundan kimsenin gocunmaması gerekir" diye konuştu.

YOLSUZLUKLAR

Yolsuzlukların üzerine gitme konusunda verdiği sözün arkasında durduğunu; Başbakanlığı döneminde Denetleme Kurulu'nu hayata geçirdiklerini; dosyaların hazırlandığını; polise ve Savcılığa iletildiğini anlatan Eroğlu, dosyaların dava hazırlıkları için halen poliste bulunduğunu, ne olduğunu sorduğunda da "arkadaşlar çalışıyor" yanıtı aldığını belirtti.

Mali polisin bunları tamamlayarak Başsavcılık'a havale etmesini beklediklerini kaydeden Eroğlu, "3 sene oldu ama belki de 2 senedir poliste duruyor" dedi.

UBP Genel Başkanı seçimlerinde İrsen Küçük'ü desteklediğini, diğer aday Ahmet Kaşif'e de bunu açıkça söylediğini; Küçük seçilince gelip teşekkür ettiğinde ise "Benim ne yaşım, ne makamım parti başkanlığına dönmeye müsait değil. Başarılı olmanı istiyorum. Bir kararı alırken sor, araştır, bana da sor. Başbakanlık yapacaksan, kadronu da güçlendirmen lazım" dediğini anlattı.

"GÖNÜLLÜ DANIŞMANLARA TAVUK DÖNER"

Kendi Başbakanlığı döneminde birçok kişinin gönüllü danışmanlık yaptığını, karşılığında da kendilerine "çok çok bir tavuk döner ısmarladığını" belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, "Sen bir orkestra şefi gibisin. Bakanlar, müsteşarlar var ama senin de bir ekibin olmalı. O takdir Başbakana bağlı, mutlaka onu al, bunu al demedim" diye konuştu.

Eroğlu, UBP'nin içinden çıktığını ve halkın, partililerin kendisini sevdiğini, herkesin elini sıktığını, tüm bölgeleri gezdiğini, halkla kucaklaştığını kaydederek, ziyaretine gelmelerinin gayet doğal olduğunu ve bunun kimseye zarar vermediğini söyledi.

LTB… "BEN İSTİFASINI İSTEYEMEM"

Lefkoşa Türk Belediyesi'ndeki olaylarda Lefkoşa halkı ve çalışanların hakları için devreye girdiğini; maaşlar ödenince de devreden çıktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, "Şimdi Cemal başkanın istifası isteniyor. Karar verecek olan kendisidir. Seçilmiş biridir" dedi.

Hükümetin bir sorumluluk altına girdiğini; LTB Meclisi'nin ise toplanamadığını kaydeden Eroğlu, "Belediye konusundaki bu çıkmaz çözülmeli. Meclis, başkan ve çalışanlar ahenk içine girmezse bu sorun çözülemeyecek. Ben Sayın başkanın istifasını isteyemem, izne git de diyemem. UBP'nin seçilmiş bir başkanıdır. Kendi aralarında bir uyum sağlayacaklar. Sağlanamazsa parti devreye girer. Ben Lefkoşa'nın temizliği ve çalışanların maaşıyla ilgilendim" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, UBP sandıktan 26 milletvekiliyle çıktığında koalisyona gitmek gerektiğini söylediğini, parti meclisinden TDP'yle koalisyon için karar bile çıktığını sonra ne olduysa bunun gerçekleşmediğini; hatta TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı'ya hala "ortak" diye hitap ettiğini belirtti.

"TRANSFER TASVİP ETTİĞİM BİRŞEY DEĞİL"

Hükümetin şimdi başka partilerden milletvekili transfer ederek hükümet ettiğini halbuki koalisyon kurarak hükümet etmenin daha kolay olduğunu; geçmişte kendisinin birçok koalisyon kurduğunu ifade eden Eroğlu, "Tasvip ettiğim bir şey değil ama şu gerçek ki UBP o transferlerle tek başına iktidarı sürdürüyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, siyasi partilerde çok adaylı yarışların doğal olduğunu, gücenmemek gerektiğini ama seçimi kaybedenin partiden ayrılmasını yanlış bulduğunu belirterek, "Bir partinin başkanlığına kendini layık görüyorsun, sonra kaçıyorsun, olmaz…" diye konuştu.

Eroğlu, UBP'de önümüzdeki kurultaya ilişkin ise "Benim bir adayım yok şu anda. Adaylar varsa ben de göreceğim. Desteklerim, desteklemem ayrı konu" dedi.

Başkanlık sistemi konusunda tüm partilerin ortak görüşü bulunmadığını belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, hatanın sistemde değil insanlarda olduğunu söyledi.

"TOPARLANIYORUZ HAREKETİNİ TASVİP ETMİYORUM"

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Özel Temsilcisi Kudret Özersay önderliğinde Twitter'da başlatılan "Toparlanıyoruz" hareketini tasvip etmediğini açıkladı.

Özersay'ın kendini biraz da akademisyen gördüğünü ancak Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi görevinin akademisyenliğinden daha ağır basması gerektiğini ifade eden Eroğlu, "Şu andaki hareketini tasvip etmediğimi kendisine söyledim. Bugün yarın kendisiyle bu konuyu görüşeceğiz. Neticede özel temsilcimdir. Kendisi çok çalışkan bir arkadaşımdır" dedi.

Eroğlu, Özersay'ın siyaseti sevmediğini söylediğini; "Toparlanıyoruz" hareketinin de Twitter'da başladığını; bu girişimin arkasında kendisinin olmadığının da böylece öğrenilmiş olduğunu anlattı.

Özersay'a arkasında biri mi olduğu sorusunu kendisinin de yönelttiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, "Yok, arkamda bir güç yok, arkama bir güç alarak yola çıkmam" yanıtı aldığını bildirdi.

"İÇİNDEN ÇIKTIĞIM PARTİ VAR... BAŞKA PARTİYİ DESTEKLEMEM MÜMKÜN DEĞİL"

"Temiz toplum, temiz siyaset lafını ben yıllardır duyarım. Daha ziyade solcuların söylediği şeyler ama iş başa düşünce de olmayan şeyler" diyen Eroğlu, özetle "Benim içinden çıktığım bir parti var. 34 yılımı verdim. Bir başka partiyi desteklemem mümkün değil. Kudret bey bir parti kuracaksa ki öyle bir düşüncesi kesinlikle yok diyor. Ben o dernekte de, partide de olmam" diye konuştu.

"RENCİDE ETTİ"

"Kudret beyin toplantılarında biraz da siyasi partileri suçlar gibi söylemleri beni rencide etti" diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, siyasi partilerin demokrasinin olmazsa olmaz unsurlarından olduğunu vurgulayarak iyi eğitimli kişilerin siyasette yer alması gerektiğini söyledi.

Eroğlu, son seçimlerde birçok iş adamı ve akademisyene adaylık teklif ettiğini ama kabul ettiremediğini belirterek, siyasetin içinde olanların gelecek nesiller için siyaseti güzelleştirmesi gerektiğini kaydetti.

OLAĞANÜSTÜ HAL İLAN

Cumhurbaşkanı Eroğlu, bir köşe yazarının "Eroğlu olağanüstü hal ilan etmek için ne bekliyor" diye yazması üzerine olağanüstü hale karşı olduğunu açıkladığını belirtti.

"Benim hükümetin icraatlarına not verme düşüncem yok. Gazeteciler verebilir" diyen Eroğlu, ülkede sorunlar ve hükümetin alması gereken tedbirler olduğunu söyledi.

"MALİYE BAKANININ RAKAM AÇIKLAMALARI TATMİN ETMEZ"

Eroğlu "Maliye Bakanı'nın sık sık rakam açıklamasıyla vatandaşı tatmin edemezsiniz. Vatandaş cebine giren paraya, esnaf dükkanına giren müşteriye bakar. Ekonomik tedbirler olacak ama alım gücü düşmeyecek. Alışkanlıkları değiştirmeyeceksiniz. Değiştirince isyankar bir vatandaş bulursunuz. 1974'ten sonra güzelleşen bir yaşam tarzı var, bunu dikkate alacaksınız" dedi.

Türkiye'den gelecek su konusu yanında, hükümetin uzmanlarla birlikte vatandaşın alım gücünü artıracak önlemler üzerinde çalışılması gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, "Oturur biri bize yol göstersin beklersek, sonra da onu suçlarsak olmaz… Siz bir proje yapmazsanız dışarıdan akıl verenler de olur" diye konuştu.

Hükümetin notunu zamanı gelince seçmenlerin vereceğini belirten Eroğlu, erken seçim öngörmediğini de "Bence erken seçim olmaz.

Ne erken seçim ne erken kurultay olur…" ifadeleriyle dile getirdi.

MERSİN KAPISI

Kıbrıslı Türk sanayicilerin Mersin kapısında karşılaştığı güçlükler konusunda farklı görüşler bulunduğunu; Özal döneminde imzaladıkları işbirliği protokolüyle sıfır gümrükle Mersin'e mal girişinin sağlandığını, Türkiye Gümrük Birliği'ne gireceğinde ise gümrüğü Türkiye'nin ödemesi formülü bulunduğunu ancak sonra bu düzenin bozulduğunu kaydeden Eroğlu, bugün bazı ihracatçıların sıkıntı olduğunu, bazılarının olmadığını söylediğini ancak Türkiye pazarına girmenin ve rekabetin önemli olduğunu söyledi.

Eroğlu, ülkede üretilenlerin hem fiyat hem de kalite yönünden rekabet edebilmesi gerektiğini vurgulayarak, özetle "Türkiye hükümetiyle oturup konuşup anlaşmak, sağlam bir pazarlık yapmak lazım. Tıkanıklık nerde, nasıl aşılır, bizim veya onların hataları var mı? TC hükümetleri tartışmaktan kaçmaz. Olumlu bir proje masaya koyarsanız, Türkiye olmaz demez. Ben bunları yaşadım. Ekonomik konularda da... Örneğin bütçe konusunda uzmanları 'şu şu tedbiri almanız gerekir' derdi, ben 'bu bizim bünyemize uymaz' dersem ısrar etmezdi. Karşı taraf konulara vakıfken sen değilsen, sen kaybeden. Görüşme masasına samimi düşünceler yansıtmak lazım" dedi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, elektrikte özelleştirme ve özerkleştirmenin ne getirip götüreceğinin iyi tartışılması gerektiğini belirterek, kendisinin "çeşitli önerilerle hükümeti çalıştırmıyor" denmesin diye fazla öneri yapmadığını ifade etti.

"Hükümet bir konuda karar vermişse, iyice tartışmışsa o karardan dönmemesi lazım" diyen Eroğlu, aksi halde hükümete güvenin sarsıldığını belirtti ve sendikayla uzlaşılmışsa verilen sözün yerine getirilmesi gerektiğini vurguladı.

"ERDOĞAN DA FARKLI DÜŞÜNMÜYOR AMA NE ZAMAN?"

Sivilleşme konusunda sık sık Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüştüğünü açıklayan Eroğlu, "Bizden farklı düşünmüyor. Ama ne zaman gerçekleştireceğiz belli değil…" dedi.

2. Cumhurbaşkanı Talat'ın Taraf gazetesine verdiği " Ergenekon'u Kıbrıs'ta arayın, Denktaş ve Eroğlu'nun yakınlarına bakın" demecine değinirken, "Bir kurultayda benim evim de bombalandı. Bu maskaralıklardan vazgeçin artık! Ben Ergenekoncuysam evim nasıl bombalandı?" diye sordu.

Kıbrıs'ta komutanlarla el sıkışmayan seçilmiş olmadığını belirten Cumhurbaşkanı, bir asker Ergenekoncu diye tutuklamışsa bunun tüm askerleri Ergenekoncu yapmadığını kaydetti.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Cumhurbaşkanı Eroğlu, 1985 Anayasası'nın, Seçim ve Halkoylaması Yasası'nın, Meclis İç Tüzüğü'nün, Siyasi Partiler Yasası'nın günün koşullarına uyarlanması gerektiğini belirten Eroğlu, uzun yıllardır bu konuların gündemde olduğunu hatırlatarak Meclis'te bunlar ciddi şekilde ele alınacaksa değişikliklerin yapılmasını; yoksa vakit geçirip birbirleri suçlanacaksa ele almamalarını istedi.

Eroğlu, Seçim ve Halkoylaması Yasası'nda değişiklik gerekçelerine örnek olarak, oy pusulasındaki kutu dışına vurulan mühürlerin geçersiz sayılmasını gösterdi ve kendilerinin bu yüzden 3 bin oy kaybettiğini, bunun yazık olduğunu söyledi.

"KARA ÇAMUR ATMAKTAN VAZGEÇMEMİZ LAZIM"

LTB'den kendisine 3 milyon sterlin verildiği iddialarına değinirken "Nereden çıkar bu? Bu para başkanın cebinde değil ki!" diyen Eroğlu, "Birbirimizi lekelemekten, kara çamur atmaktan vazgeçmemiz lazım. Bu suçlama ta temizlensin 1 ay geçti. Gazeteler manşet yaptı, meclis kürsüsünde kahramanlar çıktı konuştu. Farklı görüşlerimiz olsa da siyasetçilerin birbirini desteklemesi lazım" diye konuştu.

"YENİDEN ADAY MISINIZ?"

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı'na yeniden aday olup olmayacağı sorusuna karşılık "3 sene sonra sağlığım ne olacak, durumum ne olacak bunun muhasebesini yapamam. Önümde 3 yıl var, en iyi anlaşmayı yapma eğer anlaşma olmayacaksa önümüzü açma, önümüzü görme gayreti içinde olacağım. Bir sonraki seçimi düşünenlerden olmadım hiç… Birinci hedefimiz anlaşma. Ama 10 cumhurbaşkanı daha görmeye ve anlaşma olmamasına tahammülünüz varsa bir şey diyemem" diye konuştu.

Eroğlu, müzakere masasında garantiler hariç bütün konular görüşüldüğünü ifade ederek "Rumların anlaşmaya niyeti olsun 15 günde anlaşma olur" dedi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, müzakereleri halkın beklentilerini dikkate alarak yürüttüğünü herkesin bilmesini isteyerek, halkın yasal kurallar içindeki isteklerinin yerine getirileceğini vurguladı. - LEFKOŞA

Kaynak: İHA

Son Dakika Dünya Cumhurbaşkanı Eroğlu, KKTC'den Yayın Yapan 8 Tv'nin Ortak Yayınına Konuk Oldu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement