Tütün Yurtdışında

Diyarbakır'da seyyar tütün satıcıları, sigara tiryakileri için bir alternatif oluştururken çalışma koşullarının zorluklarından ve Türkiye'de tütün üretiminin ülke genelindeki tütün ihtiyacını karşılayabilecek durumda olduğunu dile getirdiler.

"KÖYDEN ŞEHRE GÖÇ ETTİK."

Diyarbakır'da yıllardır seyyar tütün satıcılığı yapan 39 yaşındaki 5 çocuk babası Tahir Demircan, tütün satışı ile ilgili şunları söyledi:

"Ben küçükken köyde tütün ekim işi yapıyordum. Geçimimizi tütün ekiminden sağlıyorduk. Bize ait tarlamız yoktu. Başkalarının tarlasında ekim yapıyorduk. Zamanla kazancımız yetmez oldu ve şehre göç etmek zorunda kaldık. Şehre yerleştikten sonra elbise işiyle uğraşmaya başladım. Elbise satıyordum ama o da ülke genelindeki ekonomik krizden dolayı iş yapamadı ve kapattım. İş güç olmayınca bende seyyar tütüncülük işine başladım. 15 yıldır geçimimi tütün satarak sağlıyorum. Tütünler bana Lice'den geliyor. Orada ekiliyor ve direk Diyarbakır'a geliyor. Bende toptancılardan alıyorum."

"TÜTÜN SAF VE DOĞALDIR"

Tütünün hazır sigaraya göre daha az zararlı olduğunu belirten Tahir Demircan: "Hazır sigaralarda kanserojen madde daha çoktur. İçerisinde katkı maddeleri vardır. Tütün öyle değil, direk toplanıp elde işlendiği için doğal ve saftır. İçerisinde katkı maddesi yoktur. Bende Adıyaman Çelikhan, Lice ve Rus tütünü olmak üzere 3 çeşit tütün var. Rus tütünü tohumundan adını alıyor ve o da Lice'de yetişiyor. Çeşitlerimizin hepsi kalitelidir. Fiyatları kilogramı 40 TL ile 70 TL arasında değişiyor ve genelde perakende satıyorum."

"YURTDIŞINA DA GÖNDERİYORUM"

Tütün satıcısı Tahir Demircan yıllık satışla ilgili şunları dile getirdi:

"Ben yılda yaklaşık 1,5 - 2 ton tütün satıyorum. Sadece Diyarbakır'a değil, Türkiye'nin her yerine satışım oluyor. Ayrıca yıllık 500 kilogram yurtdışına gönderiyorum. Almanya, İtalya, Hollanda ve Fransa'ya gönderiyorum. Buradaki tütün kaliteli olduğu için buradan istiyorlar. Ki zaten asıl kaliteli tütün Türkiye de var. Buna rağmen Türkiye'nin yurtdışından almasına anlam veremiyorum. Bence bunun tek açıklaması ülkelerarası ilişkileri güçlendirmektir. Böyle olunca bu defa buradaki tütün üreticileri zor durumda kalıyor. Bu ada kendi köylüsünün daha da yoksullaşmasına neden oluyor. Çünkü köylü yetiştirdiği tütünü yasal engellerden dolayı istediği gibi kar amaçlı satamıyor. Madem dışarıdan alınıyor ve tüketimin önüne geçilemiyor. O zaman merdiven altı olmaktansa yasal kolaylıklar sağlanıp, ülkenin kendi köylüsünün kalkınmasını sağlaması gerekir. Oysa devlet kendi tütün ihtiyacını yüzde yüz karşılayabilecek konumdadır."

KENDİ TÜTÜNÜMÜZÜ KULLANMAK EN DOĞAL HAKKIMIZDIR

30 yıldır tütün sigara içtiğini belirten 40 yaşındaki Mehmet İnce ise, açık tütün satışı ile ilgili şunları söyledi:

"Ben 30 yıldır tütün içiyorum. 2 TL'ye aldığım tütünü iki günde tüketiyorum. Paket olunca günde iki paket kullanıyorum. Bir paket 5 TL'den olursa iki günde 20 TL vermem gerekirken, 2 TL'lik tütün aldığımda 18 TL direk cebimde kalıyor. Ayrıca sağlık açısından da tütün hazır sigaradan daha az zararlı oluyor. Çünkü işlenmeden doğal haliyle satılıyor. Benim ekonomime de yüzde 80 kar sağlıyor. Ben karda iken neden paket alayım? Benim dedem 115 yaşına kadar pipo ile tütün içti ve o yaşına kadar doktor yüzü görmedi. Bu imkânımız varken neden hazır sigaraya yönlendiriliyoruz? Zararlı şeyleri tüketmemiz için ellerinden geleni yapıyorlar. Oysa bizim içtiğimiz tütün daha doğaldır. Hazır paketlerin kâğıdından tutunda izmaritine kadara kanserojen madde içeriyor. Yurtdışından alıyorlar bizim tütünümüzü bize kullandırmıyorlar. Bu tamamen kendi köylüsünü satmaktır. Kendi tütünümüzü kullanmak en doğal hakkımızdır."