AK Parti Kırklareli İl Kongresi - Son Dakika
Güncel

AK Parti Kırklareli İl Kongresi

Başbakan Davutoğlu: (2) "Bu ülkenin doğusu da batısı da kuzeyi de güneyi de tek bir bütündür, ayrılmaz, parçalanmaz bir bütündür" "Hani bazı parti liderleri varya Türkiye'nin bir kısmına gider, bir kısmına gidemez. Türkiye'nin doğusuna gider batısına gidemez, batısına giderse doğusuna gidemeyenler varya onlara ibreti alem olsun diye Türkiye'nin dört bir köşesini bir haftada dolaştık" "İşte bu bilinç sebebiyledir ki Yemen'de yan yana savaşanlar, Bakü'de Kafkas cephesinde yan yana savaşanlar, Galiçya'da yan yana savaşanların torunları, hangi mezhepten, hangi etnik kökenden olursa olsun, hangi siyasi anlayıştan gelmiş olursa olsun hepsi kardeştir.

30.11.2014 20:44
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bu ülkenin doğusu da batısı da kuzeyi de güneyi de tek bir bütündür, ayrılmaz, parçalanmaz bir bütündür" dedi.

Davutoğlu, Atatürk Spor Salonu'nda yapılan AK Parti Kırklareli 5. Olağan İl Kongresi'ndeki konuşmasında, Kırklareli'ne, Tuna'ya, Babaeski'ye, Saraybosna'ya, Trakya ve Balkanlar'a selam gönderdi.

Bu sırada vatandaşların "Devlet sana emanet" diye tezahürat yapması üzerine, Başbakan Davutoğlu, "Emanetimiz başım üstüne" diye karşılık verdi.

Salonda bulunan "Sen mazlumlara yardım et Kırklareli bize emanet" pankartını okuyan Davutoğlu, "Yiğit Kırklareli, Kırklareli size emanet mi? Bu emanetin hakkını verecek misiniz? Kırklareli'de inşallah 2015 Haziranı'nda Türk siyasi tarihinin rekorunu kıracak mısınız? İşte onun için buradayız" ifadelerini kullandı.

Çok yoğun 2,5-3 aydan, çok yoğun bir haftadan sonra haftayı Kırklareli'nde bir mühür gibi damgalayarak bitirdiklerini anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bizim planlamamızda hiçbir şey tesadüf değildir. Bakın son 10 gündeki programıma, Avustralya'dan, Filipinler'den Uzak Doğu'dan geldik ardından Erbil'e, Bağdat'a gittik. Oradaki kardeşlerimize selam verip Türk- Irak ilişkilerine yeni bir sayfa açtık. Ondan sonra Patnos'a gittik Ağrı'ya, Erzincan'a gittik can Erzincan'a... İndik Şanlıurfa'ya Ortadoğu'ya selam ettik. Kardeş halklara selam ettik, 'yanınızdayız' dedik. Sonra dün Erzurum'a gittik, Dadaşlar diyarına, Erzurum Kongresi'ni yapan o mübarek şehre selam ettik ve Kars'a gittik Allahuekber şehitlerine selam ettik. Kafkaslar'daki kardeşlerimize dostluk, kardeşlik mesajları ilettik."

Bugün de sabah Balıkesir'de programlara katıldığını ve Kırklareli'ne geldiğini belirten Davutoğlu, "Bunu bilerek yaptık. Şunu göstermeye çalıştık. Hani bazı parti liderleri varya Türkiye'nin bir kısmına gider, bir kısmına gidemez. Türkiye'nin doğusuna gider batısına gidemez, batısına giderse doğusuna gidemeyenler varya onlara ibreti alem olsun diye Türkiye'nin dört bir köşesini bir haftada dolaştık. Bu ülkenin doğusu da batısı da kuzeyi de güneyi de tek bir bütündür, ayrılmaz, parçalanmaz bir bütündür" diye konuştu.

" Tunceli'de ne söylediysek, Konya'da onu söyledik"

"Bizim gönlümüzde her bir coğrafyaya söylenecek söz, her bir kıtaya iletilecek ilahi kelimetullah davası vardır" diyen Davutoğlu, şunları söyledi:

"(Kırk kimse şehid oldu bu yerde, Bu nam ile anılsın bu belde'. Kırklar Baba Dergahına ve kırklara, erenlere, şehitlerimize selam olsun, onların emaneti bizim omuzlarımızdadır. İşte AK Parti bakışıyla, felsefesiyle diğerlerinin arasındaki fark bu. Bakınız daha dün Erzurum'da, Kars'ta, Türkiye'nin bir ucunda AK Parti'nin kadrolarıyla buluşurken, vatandaşlarımızla konuşurken tek bir dil kullandık. Aynı sözlerle o vatandaşlarımıza hitap ettik. Tunceli'de ne söylediysek, Konya'da onu söyledik. Erzincan'da ne dediysek, Balıkesir'de onu söyledik ve şimdi Kırklareli'nde aynı mesajı veriyoruz. Bizim Türkiye'deki bütün vatandaşlarımıza, kardeşlerimize tek bir mesajımız olur birlik, birlik, dirlik..."

Davutoğlu, Tunceli'ye gitti diye kendisini eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye "Buyurun siz de gidin dedik, gitti" diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama nasıl gitti? Hadi iki ziyareti karşılaştırın. Ben gittim oradaki kardeşlerimizle buluştum. Cemevine gittim, her bir ilçeden gelen kardeşlerimizle buluştum. Halkın eline elini değdirmeyenler, gönlüne gönlünü dokunduramayanlar, halkı temsil edebilirler mi? Aramızdaki fark bu. Kırklarelili kardeşlerim çok iyi anlar. Üç yıl önceydi. Saraybosna'da Ramazan Bayramı idrak etmiştik. Ramazan Bayramı vesilesiyle büyük bir tören yaptılar, hitaplar edildi. Dışişleri Bakanı olarak benim de hitap etmem istendi. Boşnaklara, Türkçe'den hitapta bulundum. Bir öğrencim Türkçe'den Boşnakça'ya çeviriyordu. Bir yer geldi, bütün kalbimden gelen bir sesle dedim ki; 'Eğer bütün şehirler yıkılsa, bütün medeniyetler yok edilse, Saraybosna ayaktaysa insanlık tekrar inşa edilir' dedim. Onun üzerine sizin anlayıp alkışladığınız, tekbir getirdiğiniz gibi, binlerce Boşnak, daha Boşnakça'ya çevrilmeden alkışladılar, tekbir getirdiler. Boşnakça'ya çevrildi, bir kez daha alkışladılar. Sonra öğrencim dedi ki, 'Hocam -Boşnak bir öğrenci- Boşnakların Türkçe'yi ne zaman öğrendiklerini bilmiyorum' dedi. Dedim ki; 'Biz eğer dilden kulağa konuşuyor olsaydık, tercümana da tercümeye de ihtiyaç olurdu. Gönülden gönüle konuşanların ne tercümeye ne tercümana ihtiyacı vardır.' Biz Rumeli'ye çıktığımızda gönülden gönüle konuşuruz. Her yerde, Kafkaslar'a gittiğimizde gönülden gönüle konuşuruz."

Bakü Şehitliği'nde, Kırklarelili şehitleri gördüğünde gözlerinin yaşardığını dile getiren Davutoğlu, "Erzurum ve Kars'tan selam ettiğimizde Bakü şehitliğine selam ederiz aynı zamanda. Kırklareli'den Balkanlar'a selam ettiğimizde, Galiçya şehitlerine selam ederiz. Şanlıurfa'dan, Suruç'tan Ortadoğu'ya selam ettiğimizde, aziz Yemen şehitlerine selam ederiz. İşte bu bilinç sebebiyledir ki Yemen'de yan yana savaşanlar, Bakü'de Kafkas cephesinde yan yana savaşanlar, Galiçya'da yan yana savaşanların torunları, hangi mezhepten, hangi etnik kökenden olursa olsun, hangi siyasi anlayıştan gelmiş olursa olsun hepsi kardeştir. Ebediyete kadar kardeş kalacaktır. İşte bu mesajla Türkiye'yi dolaşıyoruz. Ama onlar gittikleri yerde hep farklı mesajlar veriyorlar. Ankara'da başka konuşurlar, giderler diğer şehirde başka konuşurlar" değerlendirmesinde bulundu.

"AK Parti karşısında her türlü koalisyonu deneyecekler"

Başbakan Davutoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu, hani bizim çözüm süreciyle bu Kuva-i Milliye ruhunu birleştirmemiz ve milli birliğe tekrar temin etme çabalarımızı hep eleştirir ya dün Diyarbakır'da bir soru üzerine diyor ki; biri soruyor HDP ile seçim koalisyonu yapabilir misiniz? Kılıçdaroğlu da 'Şu anda gündemimizde yok ama siyasette 24 saat çok uzun bir süredir' deyip böyle bir koalisyona açık kapı bırakıyor" diyerek, bazı koalisyon çabaları görüldüğünü anlattı.

Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun aynı toplantıda kendi arkadaşlarına hitap ederken, "Bizim arkadaşlar teşkilat içinde biri diğerine çelme takıyor, biri diğerinin önüne geçmeye çalışıyor" dediğini ifade ederek, "İşte fark bu. AK Parti kadroları Türkiye'nin her yerinde birlik, kardeşlik içerisinde demokrasi şöleni yaparken, diğer partiler iç çalkantılar içinde. Hiç şaşırmayın, geçmişte de CHP'nin öncüsü olan SHP, o zamanın HDP'nin öncüleriyle koalisyon kurmuştu" dedi.

2015 seçimlerinin yaklaştığına ve değişik alternatifler üretilmeye başlandığına işaret eden Davutoğlu, şunları kaydetti:

"AK Parti karşısında her türlü koalisyonu deneyecekler. Ancak emin olun içlerinde tekrar fırtına kopar. Kılıçdaroğlu, ulusalcıları tatmin etmek için bir gün bir dil kullanıyor, ertesi gün Kobani provokasyonuna tweeti ile destek veren kendi genel başkan yardımcısını tatmin etmek için Diyarbakır'da başka bir dil kullanıyor. Çünkü bunlar iki yüzlü. Çok yüzlü ama AK Parti tek bir gerçeğin, hedefin, vizyonun peşinde. Biz Türkiye'nin doğusunda da batısında da kuzeyinde de güneyinde de aynı siyaset dilini kullanan yegane partiyiz. Şimdi 30 Mart, 2011 seçimlerine bakınız, doğuya gittiğinizde AK Parti var, bir daha parti var. Diğer ikisi yok. İşte böyle giderlerse Kılıçdaroğlu'nun Hakkari'ye gittiği gibi izinle giderler, daha önce HDP'den alınan izinle ve albayrağı dalgalandırmadan giderler. ya da Bahçeli gibi Tunceli'ye gider, hiçbir Tuncelilinin elini sıkmadan geri giderler. O bölgelerde CHP, MHP yok. Bir parti var, bir de AK Parti var. Orta Anadolu'ya gelirsiniz orada da bir başka parti var, CHP, HDP yok. O bir başka parti varolmaya çalışıyor ama Orta, İç Anadolu'da da söz söyleyen yegane parti AK Parti. Sonra sahillerimize Trakya'ya geliyoruz orada da HDP ve diğer bir parti yok. Bir başka parti var ana muhalefet partisi ve AK Parti var. Her yerde sadece AK Parti var. Her biri bir bölgeye konuşuyor, bir mahalleye, bir kesime konuşuyor. Biz ise 77 milyona konuşuyoruz. Hiçbir ayrım gözetmeden, fark hissetmeden herkesle gönül gönüle konuşuyoruz."

"Belediye başkanından hesap sordun mu?"

Başbakan Davutoğlu, kendilerine oy vermeyen vatandaşlarla da konuştuklarını, oy veren vatandaşlar ne kadar azizse oy vermeyen vatandaşlara da aynı saygı gösterdiklerini, onların haklarını korumanın da boyunlarının borcu olduğunun altını çizdi.

AK Parti kadrolarının 2015 seçimlerine kadar çok dikkatli olması gerektiğine vurgu yapan Davutoğlu, "Geçen sene tam da zirveyi yakalamışken Mayıs 2013'te, faizler yüzde 7'lere, hatta bir dönem 5'lere inmişken ve Türkiye'de İMF borcu ödenmişken, dış borç kapanmışken birden Gezi provokasyonlarını başlattılar. 10 kadar ağacın taşınması sebebiyle İstanbul sokaklarını, Ankara, İzmir sokaklarını kaosa döndürmeye çalıştılar. Peki Yalova'da ne oluyor şimdi? Asırlık çınarları kestiler, yıktılar. Kılıçdaroğlu hala suskun. Dün dedim ki Kars'ta, 'Kılıçdaroğlu niye suskunsun. Gezi olaylarında çok konuşuyordun. Nerede, hani ağaç sevdan, bir sese ver' dedim. Bugün Adana'dan galiba cevap vermiş, 'Biz ağaçların kesilmesine karşıyız' diye. 'Ağaçların kesilmesine tarafım' diyecek halin yok ya. Ne yaptın onu söyle? Belediye başkanından hesap sordun mu? Soramaz korkar. Çünkü hesap sorsa o da partiden ayrılır diye korkar. Hesap sorsa, ulusalcılar mı kalacak onlar mı gidecek, bir partide kaç fraksiyon var bilmiyoruz" şeklinde konuştu.

- İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel AK Parti Kırklareli İl Kongresi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement