CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (1)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Devlet içinde paralel yapı olmaz. Devletin bir yapısı vardır, anayasa çerçevesinde. Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu, yargı, yürütme, medyanın özgürlüğü, yargının bağımsızlığı bunlar genel demokraside olması gereken temel kurallardır. Bunun içinde farklı bir yapılanmaya hiçbir devlet izin vermez, doğru da olmaz." dedi.

Kılıçdaroğlu, HaberTürk kanalında yayınlanan "Gündem Siyaset" programda gazetecilerin sorularını yanıtladı. 7 Haziran seçiminden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın görüşmesinin kendisini rahatsız edip etmediği yönündeki soruya Kılıçdaroğlu, kendisinin rahatsız olmadığını ancak bu durumun toplumda bir rahatsızlık uyandırdığını belirtti.

Görüşmede kaset konusunun gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, bu konu hakkında bilgisinin olmadığını söyledi. Baykal'ın tecrübeli, saygın bir siyasetçi ve parlamentonun en deneyimli ismi olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, bundan ötürü Baykal'ı TBMM Başkan adayı gösterdiklerini ifade etti.

"MHP'deki 'paralel' tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna ise Kılıçdaroğlu, her vatandaş gibi kendisinin de gelişmeleri izlediğini, takip ettiğini aktardı.

Paralel yapılanmanın milli güvenlik sorunu olarak görülüp görülmediği yönündeki soruya da Kılıçdaroğlu, "Devlet içinde paralel yapı olmaz. Devletin bir yapısı vardır, anayasa çerçevesinde. Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu, yargı, yürütme, medyanın özgürlüğü, yargının bağımsızlığı bunlar genel demokraside olması gereken temel kurallardır. Bunun içinde farklı bir yapılanmaya hiçbir devlet izin vermez, doğru da olmaz." diye konuştu.

MHP'de lider değişimi konusunda anketler yapıldığı hatırlatılarak, "CHP'de de böyle bir anket yapılsa ve sizin dışınızda bu işi daha iyi yapacak birisi çıksa tavrınız ne olurdu, partiyi hemen olağanüstü kurultaya götürür müsünüz?" sorusuna ise CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Koşullar uygun olursa götürürüz, niye götürmeyelim. Çok daha yetenekli, iyi bir arkadaşımız çıkarsa niye engel olalım, benim öyle bir koltuk, 'İlla ben burada kalacağım, adayların tamamının kellesini alacağım, onları disipline sevk edeceğim' gibi düşüncem yok. Madem ki demokrasiye inanıyoruz, parti içinde de demokrasi olmalı."

Kemal Kılıçdaroğlu, daha önce partide genel başkan olmanın zor olduğunu ancak tüzük değişikliği yaparak, bunu kolaylaştırdıklarını ifade etti.

Türkiye'de muhalefet sıkıntısı olduğu yönündeki soruya da Kılıçdaroğlu, CHP dışında hiçbir partinin ya da kurumun muhalefet etmediğini kaydetti. Muhalefeti sadece CHP'nin yaptığını aktaran Kılıçdaroğlu, "CHP dışında muhalefet eden yok, AKP bütün gücünü CHP üzerine odaklamış durumda, 'nasıl bunları yeneriz, yok ederiz' diye." değerlendirmesinde bulundu.

Mecliste şu anda Plan ve Bütçe Komisyonu dışında hiçbir komisyonun çalışmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "(Meclis çalışmıyor, başkanlık sistemine geçelim) diyecekler. Bütün tezgah başkanlık sistemi üzerine kurulu." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, "CHP'li bir vekil sizi eleştirdiğinde kızıyor musunuz?" sorusuna da kızmadığını, saygı duyduğunu belirtti. Eleştirilere açık olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Benim eksikliğimi bana söyleyen kişi gerçekten seven kişidir, hata yapmamı istemeyen kişidir." dedi.

"Yargıya yapılan açıkça baskı"

Kılıçdaroğlu, Karaman'daki istismar iddiası davasının tek celsede sonuçlanmasına ilişkin bir soru üzerine, "Karar sorun değil ama Ensar'ın yıpranmaması için yargıya yapılan baskı açıkça görülüyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Başbakan olsanız Suriye ile masaya oturur muydunuz?" yönündeki bir soru üzerine de Kılıçdaroğlu, "Başbakan olsaydım bütün Ortadoğu'da sorunları çözerdik. Suriye, Irak, Mısır, Libya... Bütün ülkelerde temasa geçeriz. Barış içinde yaşama sözü, dostluk sözü veririz. Asla düşmanlığın olmayacağını söyleriz. Mısır'ı dahil, Filistin'i Rusya'sı dahil. Asla terör örgütlerine silah göndermezdik, bunların hiçbirini yapmazdık. Ortadoğu'da Türkiye'nin ekonomik anlamda gücü çok yüksek olurdu." dedi.

Kılıçdaroğlu, "PYD terörist bir örgüt müdür?" sorusunu yanıtlarken de "Devletin elindeki istihbarata göre terörist bir örgüttür. Sonuçta biz devletin istihbaratına güvenmek zorundayız." diye konuştu.

- Rusya ile ilişkiler

Rusya ile ilişkiler hatırlatılarak, "Başbakan olsanız Rusya'nın öne sürdüğü özür şartını yerine getirir miydiniz?" denmesi üzerine de Kemal Kılıçdaroğlu, "Devletin bütün bilgilerine bakacaktık. Yanlış varsa tabii özür dilersiniz ancak yanlış yoksa 'kusura bakmayın' dersiniz. Angajman kurallarını ihlal ettiyseniz, ihlal etmemeniz lazım. Türkiye Cumhuriyeti devleti belli kurallar almış ve bu kurallara kim aykırı davranırsa gereği yapılacaktır." açıklamasında bulundu.

"Laiklik tartışmaları sırasında 'laiklik, CHP'nin kırmızı çizgisi' dediniz. Varsayalım ki AK Parti 'laiklik kaldırılmalı' dedi. Ne yapacaktınız?" sorusu üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Parlamentoda mücadele edeceğiz, başka elimize silah alıp gidecek halimiz yok. Bu sadece bizim sorunumuzun olmasının ötesinde bir Türkiye sorunu. Hangi görüştü olursa olsun, bütün insanların ortak tepki vermeleri gerekir." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, 1 Mayıs'ta Taksim inadından vazgeçilmesini normal karşıladığını belirtirken, henüz bir kutlamaya katılıp katılmayacağının kararını ise vermediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Bu bir bayramsa, Taksim Meydanı'nı açmayanların utanması gerekir." değerlendirmesinde de bulundu.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "TSK içinde paralel yapıya mensup subayların darbe hazırlığında olduğu yazıldı. Genelkurmay açıklama da yaptı. Bir darbe tehdidi görüyor musunuz?" sorusunu yanıtlarken de "Hangi gerekçeyle darbe olacak. Darbelerden bu ülke çok çekti. Eğer demokrasimiz geriye gittiyse, bugün parlamenter sistemde aksaklıklar varsa nedeni de darbe döneminin yasaları. Biz zaten iktidara teklif ettik 'darbe hukukunu değiştirelim' dedik." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, başka bir soru üzerine parelel yapıyla mücadele sırasında çok dikkatli davranılması gerektiğini, kişilere yönelik haksız ihbarlar olabileceğini aktardı.

Ergenekon Davası'nda Yargıtay'ın kararına yönelik Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ortada bir şey yoktur diyemem. Haksız yargılananlar olduğu kadar haklı yargılananlar da oldu." şeklindeki sözlerinin sorulması üzerine ise Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Keşke, 'Siz bu davaların savcılığını üstlendiniz ve sonunda hepsi beraat etti. Savcı olarak bir üzüntü duyuyor musunuz?' diye bir soru sorulsaydı. Yani 'haklısı da vardı, haksızı da vardı.' Savcıysa çıksın kim haklı, kim haksız onu açıklasın kamuoyuna. Bu aynı zamanda beraat edenlerin tamamının suçlu olarak ilan edilmesi gibi bir sonuç doğuruyor. Kim suçlu o zaman ismini versin."

"Avrupa'daki algı tam tersi"

Avrupa Parlamentosu'ndaki konuşması sonrası Deniz Baykal'ın Davutoğlu'nu kutlamasını nasıl karşıladığının sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Alkışlayıp alkışlamadığını bilmiyorum. Sonuçta Baykal çok yakın bir yerde giderken Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, onu kutlaması kadar doğal bir şey olamaz. Ama bir şey söyleyeyim; bindirilmiş kıtalarla oraya gidildi ve Avrupa Parlamentosu'nun bütün gelenekleri yerle bir edildi. Türkiye'de medya bunu bir zafer olarak verdi ama Avrupa'daki algı tam bunun tersine. TBMM'de dinleyiciler asla alkışlayıp, slogan atmazlar. Orada bağırıldı, slogan atıldı. Kapalı oturumlarda başta parlamento başkanı olmak üzere çok ağır eleştirildi."

Mayıs ayı başında Almanya ziyaretinde bulunacağını bildiren Kılıçdaroğlu, daha sonra da il başkanları toplantısı için Van'a gideceğini söyledi.

(Sürecek)