Erdoğan: Amerika Kıtasının Kolomb'dan Önce Keşfi İddiası Yeni Değil - Son Dakika
Güncel

Erdoğan: Amerika Kıtasının Kolomb'dan Önce Keşfi İddiası Yeni Değil

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Ankara'da yapımı tamamlanan 155 eğitim tesisinin toplu açılış törenine katıldı.

18.11.2014 17:01  Güncelleme: 17:13

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Ankara'da yapımı tamamlanan 155 eğitim tesisinin toplu açılış törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumartesi günü İstanbul'da, Diyanet İşleri Bakanlığının düzenlediği "Latin Amerika Ülkeleri Dini Liderler Zirvesi"ne katıldığını hatırlatarak, orada 41 ülkeden gelen, 71 dini öndere hitap etme fırsatı bulduğunu söyledi. Oradaki konuşmasında Amerika kıtasına Kristof Kolomb'dan 300 yıl önce Müslümanların ulaştığını söylediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu yeni bir iddia değil, hatta şu anda Almanya'da yaşayan Prof. Fuat Sezgin'in kendi eserlerinde de bu yerini almıştır. Başka birçok ilim erbabının eserlerinde yer alır. Bana ait olan bir iddia değil. Bu konuda yazan, konuşan ilim erbabının diliyle, oradan aldığım düşünceyle bunu o gün orada ifade ettim. Daha önce dinlerdim, ama bu defa kaynağını da öğreneyim dedim. Türkiye'de ve dünyada çok sayıda saygın ilim adamı bunu iddia ediyorlar, delillerini de ortaya koymuş durumdalar" dedi.

Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde gerçekleşen törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, tesislerin hayırlı olması temennisini dile getirerek, 155 tesisin yapımına katkı veren hayırsever vatandaşlarımıza ve emeği geçenlere teşekkür etti.

"ANKARA'YA BİRBİRİNDEN GÜZEL 155 EĞİTİM TESİSİ KAZANDIRILDI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: "2011 yılından bugüne kadar Ankara'nın tüm ilçelerinde, çoğunluğu okul olmak üzere 155 adet eğitim tesisi tamamlandı. Bu 155 tesis içinde anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liseler var. Bu 155 tesis içinde meslek liseleri, kız meslek liseleri, özel eğitim kurumları ve imam hatip liseleri var. Toplamda bu tek açılış töreniyle 134 okulu, 17 spor salonunu, karşımda gördüğünüz gibi, 3 öğrenci pansiyonunu, bir konferans salonunu çocuklarımızın, gençlerimizin hizmetine sunuyoruz. Bu 155 büyük yatırım için az önce değerli arkadaşlarım da söyledi, 460 trilyon Türk lirası kullanılmak suretiyle bunlar inşa edildi. Yani yaklaşık yarım milyar lira kaynakla Ankara'ya birbirinden güzel 155 eğitim tesisini kazandırmış olduk."

"ESKİ ADIYLA ANKARA MERKEZ İMAM HATİP LİSESİ MEZUNU YAKIN ÇALIŞMA ARKADAŞLARIM VAR"

Açılışı yapılan eğitim tesisleri içinde en büyüğünün Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "12 yıl Başbakanlık görevini ifa ederken yanımda özellikle eski adıyla Ankara Merkez İmam Hatip Lisesi, yeni adıyla Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi mezunu olan çok sayıda arkadaşımız çalıştı. Şu anda da Cumhurbaşkanlığı görevimi ifa ederken, yanımda buradan mezun yakın çalışma arkadaşlarım bulunuyor. Özel kalem müdürümden başdanışmanımıza ve bir özel danışmanıma kadar, koruma görevi yapan bazı emniyet görevlilerine kadar işte bu okuldan mezun olmuşlar. Bana buranın eski halini anlattılar. Derme çatma binalarda, küçücük sınıflarda, hatta bodrum katlarındaki basık, ışıksız sınıflarda nasıl eğitim gördüklerini anlattılar. Anadolu'nun ve Trakya'nın şehirlerinden gelen çocukların, pansiyonun yetersiz imkanları nedeniyle nasıl çileler çektiklerini, nasıl zor şartlarda eğitim gördüklerini anlattılar. Kapasitesinin çok üzerinde öğrenci sayısıyla, 60-70 kişilik derslikleriyle, az sayıda öğretmenle 7 yıl boyunca imkansızlıklarla nasıl mücadele ettiklerini anlattılar" diye konuştu.

Bütün olumsuzluklara rağmen bu okulun, Türkiye'nin en iyi üniversitelerine öğrenci gönderdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada zor şartlarda eğitim gören kardeşlerim, milletvekili oldular, bürokrat oldular, bilim insanı, ilahiyatçı, doktor, öğretmen, sanatçı, yazar, sporcu oldular. Diğer tüm imam hatip okulları gibi burası da Türkiye'nin önemli kademelerine, bilgili, donanımlı ve ahlaklı nice genç yetiştirdi" dedi.

"ANKARA'YA SON DERECE MODERN BİR İMAM HATİP KAZANDIRDIK"

Ankara'nın en büyük imam hatip lisesinin yetersiz altyapısını görerek, buraya yeni bir okul inşa etme kararı aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşaatın çok kısa sürede tamamlandığını ve yaklaşık 30 milyon lira tutarındaki bir yatırımla Ankara'ya son derece modern, tam anlamıyla muhteşem bir imam hatip okulu kazandırdıklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yemekhanesi, konferans salonu, otoparkı, derslik ve idari binalarıyla adeta Ankara örnek, prestijli bir okula sahip olduğunu sözlerine ekleyerek, "Burada on yıllar boyunca tatbikat camisi olarak kullanılan camiyi de görüldüğü gibi yeniden inşa ediyoruz. Hem semt sakinlerine, hem öğrencilerimize güzel bir cami kazandırıyoruz. Biz bir kırılma noktası yaşadık. O günler gerçekten çok acıydı. Rabbimden niyazım odur ki bir daha o günleri inşallah bu güzel vatanımızda görmeyeceğiz" dedi.

İmam hatip okullarının orta kısımlarının 28 Şubat sürecinde kapatıldığını, lise kısımlarına da katsayı engelinin getirildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: "Bu ızdırabı, o süreci yaşamış bir baba olarak çok iyi bilirim. Ama bu ızdırabı yaşamamış, o sıkıntıları çekmemiş olanlar, bunu anlamaz. Türkiye genelinde meslek liselerinin, imam hatip okullarının öğrenci sayıları çok hızlı bir şekilde düştü. Başbakanlığımız esnasında imam hatip okullarına uygulanan bu haksızlığı, eşitsizliği, adaletsizliği hamdolsun biz ortadan kaldırdık."

"KATSAYI ZULMÜNE SON VERDİK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde alanında hem katsayı adaletsizliğine son verdiklerini, hem 4+4+4 de sistemine geçerek meslek liselerinin, imam hatip okullarının önündeki büyük engeli kaldırdıklarını, en son hükümetin orta öğretim kurumlarında, başörtüsü yasağını kaldırmak gibi son derece isabetli bir adım attığını belirterek şunları söyledi: "O zulüm de artık sona ermiş oldu. İmam hatip okullarının kapılarındaki kilitleri tek tek söktük attık, imam hatip okullarına giden yollardaki engelleri tek tek kaldırdık. 2002-2003 öğretim yılında, Türkiye genelinde 440 imam hatip lisesinde, 64 bin 500 öğrenci eğitim-öğretim alıyordu. Şu anda, ortaokul ve lise kısmıyla 2 bin 638 okulda, 983 bin öğrenci eğitim-öğretim alıyor. Yani, öğrenci sayısı 15 kattan fazla arttı. Tabii burada bir şey var. Onu çözmemiz lazım. Bu eksiğimizi inşallah süratle gidereceğiz. Nedir o? Keyfiyet mi, kemmiyet mi? Şimdi biz diyoruz ki, kemmiyetle keyfiyeti bir arada götürmenin mücadelesini verelim. Hatta keyfiyet öne çıksın. Yani kalitenin olduğu imam hatip okullarından, meslek liselerinden başarılı öğrencilerimiz yavrularımız çıksın."

Lise kısmında okul sayısının 3 kat arttığını, buna rağmen talebin tam olarak karşılanmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sadece bu okul için toplam talebin beşte birine cevap verilebiliyor. İnşallah daha çok çalışacağız, Hükümetimiz, Milli Eğitim Bakanlığımız, özellikle de hayırseverlerimiz talebi karşılamak için inşallah daha çok seferber olacaklar. ve Türkiye genelinde her isteyene kapıların açık olmasını temin edeceğiz" dedi.

"SADECE BİLGİ YETMİYOR, BUNUN YANINDA HİKMETE DE İHTİYACIMIZ VAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı döneminde milli bütçenin önce yüzde 50'sini eğitime ayırdıklarını anımsatıp kadro tahsislerinde de birinci sıraya eğitimi koyduklarını, bunun böyle devam ettiğini bildirerek, "Bu, bizim nereden nereye geldiğimizi gösteriyor, daha da iyi olacak, buralarda kalmayacağızö diye konuştu. Öğretmen sayısının artırılmaması durumunda, fiziki mekanların fazla veya çok çok kaliteli olmasının işi çözmeyeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: "Örneğin ben 75 kişilik bir sınıfta okudum ama inanıyorum ki o zamanki öğretmenlerimizin hakikaten kalitesi çok fazlaydı, onlar farklı hocalarımızdı. Bu hocalarımızın büyük bir kısmı daha sonra hemen üniversitelere gittiler, profesör oldular vs. Şimdi çoğu emekli oldu zaten. Bu hocalarımızdan biz bilgiyi aldık, yani ilmi aldık, feyzi aldık, bereketi onlarda gördük ve onunla inanın biz üniversiteleri aştık. Onların bize kazandırdıkları çok şey var. Allah onlardan razı olsun. O zamanlar tabii biz Cumartesi de okuyorduk; Cumartesi öğleye kadar okuyor, ondan sonra hafta tatiline giriyorduk. Şimdi Cuma günü bitiyor iş. Öyleyse çok gayret edeceğiz, çok çalışacağız ve hocalarımızın da sizlere olan himayesi, sizlere inşallah akıtacağı o himmet, sizlere verecekleri ilim, irfan sizi çok farklı bir yere taşıyacak. Sadece bilgi yetmiyor, bunun yanında hikmete de ihtiyacımız var. Bu nesil, bilgi ve hikmeti beraber yüklenmelidir. O zaman gelecek çok daha farklı olacaktır."

KEŞAN'DA YAPILAN İMAM HATİP

Aralık 2013'te Başbakan iken, Edirne ve Keşan ilçesinde toplu açılışlar sırasında bir kız öğrencinin kendisine mektup vermek istediğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun üzerine öğrenciyi yanına çağırıp sohbet ettiğini ve mektubun içeriğini sorduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Keşan'daki imam hatip lisesi bize yetmiyor, yenisine ihtiyacımız var Başbakanım dedi. Tamam, seni arayacağım dedim. Ertesi gün bu kızımızı telefonla aradım. Hıçkıra hıçkıra derdini anlattı. Keşan'daki okulun ihtiyacı karşılamadığını, çok büyük sıkıntı çektiklerini söyledi. Bir ilkokuldan iki katı imam hatip olarak kullanılıyor, tabii sınıflar dolu yetersiz, ihtiyaca cevap vermiyor. Şöyle dedim: '700 kişilik, ortaokulu, lisesi, kız ve erkek yurdu, büyükçe bahçesi olan bir imam hatip yapsak, Keşan'a fazla mı?' 'O bile yetmez' dedi. Hemen çalışmalara başladık. Milli Eğitim Bakanlığımıza, Edirne Valiliğimize talimatı verdim, hayırsever vatandaşlarımıza durumu izah ettik. Şu anda arazi tahsisi yapılmış durumda. En yakın zamanda da orada inşaat başlıyor."

"İMAM HATİPLİLER UZUN VE ZORLU BİR MÜCADELE VERDİLER"

Tüm imam hatip öğrencilerine, "Bir imam hatipli büyüğünüz olarak söylüyorum, dört çocuğunun dördünü de imam hatipte okutmuş bir büyüğünüz olarak söylüyorum, o eski günlerin, yeniden geri gelmesine sizler müsaade etmeyeceksiniz. Tarihten ibret alacaksınız, bizim yaşadıklarımızdan, ağabeylerinizin, ablalarınızın yaşadıklarından ibret alacaksınız. Adeta sürgüne gider gibi Avrupa'nın köşelerinde okuyan ablalarınızı, ağabeylerinizi unutmayın. Gerçi, onlar bir sürgün yediler ama Türkiye'ye geri dönerken, bir kısmı doktor olarak döndü, bir kısmı mühendis olarak döndü vs. Hakikaten kötü komşu ev sahibi yaptı, öyle oldu. Sizlerin tarihin tekerrür etmesine inşallah izin vermeyeceksiniz. Bunu biliyorum çünkü sizler ibreti aldınız. İbreti alanlar için tarih tekerrür etmez. Eski Türkiye'ye dönüşe sizler inşallah mahal vermeyecek, imkan tanımayacaksınız" diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, zorlu ve uzun bir mücadele verdiklerini ve sabrettiklerini söyledi.

"BUGÜN BU MODERN BİNALARDA SERBESTÇE OKUYORSANIZ BU, UZUN VE ZORLU BİR MÜCADELENİN NETİCESİDİR"

O dönemde, üniversitelerde başörtüsünü yasakladıklarını, buna karşı sabredip, mücadeleden yılmadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İmam hatip okullarında başörtüsünü yasakladılar; sabır, tahammül ve mücadele ettik. Ardından imam hatiplerin orta kısmını kapattılar, liselere katsayı engeli getirdiler ona da sabrettik, ona da tahammül ettik ama demokratik hak mücadelesinde de sebat ettik. Sizler eğer bugün bu modern binalarda serbestçe, özgürce okuyabiliyorsanız biliniz ki bu, uzun ve zorlu, sabırlı bir mücadelenin neticesidir. Bu mücadelede nice geçmişteki büyüklerimizin emeği var. Adnan Menderes'in alın teri var. Bu mücadelede ismi bu okulda yaşayan, imam hatip okullarının yeniden açılmasını sağlayan, 1960 darbesinin ardından idamla yargılanan merhum Tevfik İleri'nin alın teri var" dedi.

"VAKARIMIZDAN, SABRIMIZDAN, SEBATIMIZDAN VE KARARLILIĞIMIZDAN ASLA VAZGEÇMEDİK"

Eski cumhurbaşkanlarından Turgut Özal ve eski başbakanlardan Necmettin Erbakan gibi nice isimsiz kahramanın, burada emeğinin bulunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz de hayatımızın her anında, 2001'de kurduğumuz partimizle 2002 sonunda kurduğumuz hükümetle çok sayıda yol arkadaşımızla, gönül dostumuzla bu mücadelenin içinde olduk. Ama hamdolsun, bu kutlu mücadele, bu hak ve adalet mücadelesi bugün zafere ulaştı. Geldiğimiz noktada demokratik yöntemlerden hiçbir zaman şaşmadık. Eline silah alanlardan, eline taş sopa ve molotof kokteyli alanlardan asla olmadık. Ben şuna inanıyorum, bu nesil, karşımdaki bu gençlik, imam hatip gençliği asla ve kat'a böyle bir örnek olmaz, tam aksine onlara demokratik hak mücadelesinin ne olduğunu öğretir. Vakarımızdan, sabrımızdan, sebatımızdan, kararlılığımızdan asla vazgeçmedik. Öyle ki içimizden gibi görünen, bizimle birlikteymiş gibi görünenler, bize ihanet ettiklerinde, başörtüsüne füruat dediklerinde, imam hatip okullarına bile gereksiz, kapatılmalı dediklerinde bile yılmadık, yıkılmadık. Bu büyük ihanete rağmen haklı davamızdan vazgeçmedik. Sizler bugün bu modern okullarda özgürce eğitim görüyorsanız, inanın bunda ismi bilinen ya da bilinmeyen nice vatandaşın, nice gönül erbabının emeği vardır. Milletin hayır duası vardır, nasıl bir emaneti taşıdığınızı lütfen unutmayın. Nasıl bir insanlık davasının sancaktarları olduğunuzu lütfen unutmayınö diye konuştu.

Bu anlayışla, gençlerin sahip oldukları okullara "sımsıkı sahip çıkmasını" isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gelecekte birileri çıkıp da Allah göstermesin, bu okulları yine kapatmak isterse, abilerinizden, ablalarınızdan, bizlerden ve nice isimsiz kahramandan aldığınız emanetin ve o mesuliyetin gereklerini hakkıyla yerine getireceğinize, milletin hayır duasının hakkını vereceğinize yürekten inanıyorum" dedi.

"28 ŞUBAT SÜRECİNDE İMAM HATİP OKULLARI ADETA BİR ÖCÜ OLARAK GÖSTERİLDİ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildiğini, başka birçok arkadaşının da belediye başkanı olduğunu belirterek, "İmam hatipliler olarak emanetin hakkın verdik. Birçoğunuz yaşamamış olabilir, hatırlamıyor olabilir. Özellikle 28 Şubat sürecinde imam hatip okulları adeta bir öcü olarak gösterildi. Tehlikeli kurumlar olarak, devlet düşmanı yetiştiren okullar olarak son derece haksız ithamlara maruz bırakıldı. İmam hatip okullarının öğrencilerine, küçücük çocuklara, gençlere en ağır hakaretler yapıldı. Bunlar bize de yapıldı. Medyada, gazete manşetlerinde, televizyon ekranlarında hatta devlet nezdinde, hükümetler nezdinde, imam hatip okullarının öğrencileri ve mezunları ikinci ve üçüncü sınıf insan yerine konuldu. Sonuçta ne oldu, 2002'de bir imam hatip lisesi mezunu, bu ülkenin başbakanı seçildi. Bir kısım arkadaşlar bakan oldu, milletvekili oldu, 12 yıl boyunca bu görevimizin hakkını verdik. Türkiye'yi ilklerle, rekorlarla tanıştırdık. İşte şimdi de yine bir imam hatip lisesi mezunu Cumhurbaşkanı seçildi. Yine milletimizin hizmetindeyiz, yine ülkemizin hizmetindeyiz. Türkiye'yi daha da büyütmenin mücadelesi içindeyiz. O korkuların, o iftiraların, ithamların, hakaretlerin ne kadar haksız, ne kadar yersiz olduğunu tüm millete tüm dünyaya gösterdik. Öcü dedikleri, gerici dedikleri, 'ölü yıkayıcısı mı olacaksın?' diye tahkir ettikleri, 'muhtar bile olamaz' dedikleri insanlar işte Cumhurbaşkanı oldu" dedi.

"BU İNSANLIK DAVASINI GENÇLERİN HAKKIYLA TAŞIYACAKLARINA YÜREKTEN İNANIYORUM"

Gençlere, "Bu kutlu mücadele artık sizlerin omuzlarında ilerleyecek. Bu demokratik mücadele artık sizlerle yeni standartlara ulaşacak. İmam hatiplere, başörtüsüne, her türlü insan hakkına uzanan eli sizler geri iteceksiniz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere yürekten inandığını, bu insanlık davasını hakkıyla taşıyacaklarını ışıldayan gözlerinden anladığını, bundan büyük heyecan, memnuniyet duyduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizin yükünüz ağır, sizin yolunuz uzun, sizin yolunuzda engeller var, tuzaklar var. Alacağınız en iyi, en kaliteli, en modern eğitimler, dava ve mücadele şuuruyla, özgürlük aşkıyla bu yolu aşıp menzile ulaşacağınıza yürekten inanıyorum" dedi.

Son dönemde gençler arasında yaygınlaşan kötü alışkanlıklara dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: "En hafifinden sigaradan tutunuz, maalesef uyuşturucuya varıncaya kadar... Bu kötü alışkanlıklara karşı ben karşımdaki gençliğin ciddi mücadele vereceğine inanıyorum. Bunu sizler gönül dünyanıza sokmamalısınız. Bu kötü alışkanlıkların karşısında mücadele veren ve bu konuda da gençliğe örnek olma mücadelesi veren gençler olacağınıza inanıyorum."

"İMAM HATİP OKULLARI KADAR DİĞER MESLEK LİSELERİNİN DE YENİDEN HAYAT BULMASINI SAVUNDUK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmam hatip okullarının yeniden açılmasını savundukları kadar diğer meslek liselerinin de yeniden hayat bulmasını savunduklarını anlatarak, "Başörtüsünün özgürlüğünü savunduğumuz kadar 77 milyonun her bir ferdinin temel hak ve özgürlüklerini de aynı kararlılıkta, aynı samimiyette savunduk. Kur'an-ı Kerim dersinin, Siyer-i Nebi dersinin tüm düz liselerde, hepsinde seçmeli ders olarak okutulması için çabaladığımız kadar, farklı dil ve lehçelerin, diğer derslerin okutulması için de çabaladık. Adaletimizin gereği buydu. Türkiye'nin her yerinde, talebi karşılamak için imam hatip okulları açılırken, ondan çok daha fazla anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite açılmasını temin ettik" dedi.

"12 YILDA 234 BİN YENİ DERSLİK YAPILDI"

Konuşmasında, 12 yıllık Başbakanlık sürecinde eğitimin en fazla önem verilen alan olduğunu, 234 bin 473 derslik açtıklarını, 2002 sonuna kadar 346 bin derslik açıldığını, hükümetin kısa süre bir içerisinde bu sayıyı da yakalayacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Osmanlı döneminden kalan, Cumhuriyet döneminde yapılanlar dikkat edin 346 bin derslik. Biz sadece 12 yıllık hükümet döneminde 234 bin 473 tane buna ilave ettik" dedi. Teknolojiyle, bilgisayarla, internetle ve tabletlerle okulları buluşturduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ana kadar 1 milyona yakın öğrenci ve öğretmene tablet bilgisayar dağıttıklarını, 76 olan üniversite sayısını da 176'ya çıkardıklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Kasım'da Öğretmenler Günü'nün kutlanacağını, "Şimdiden bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü bu güzel açılış töreni vesilesiyle kutluyorum" dedi. Şu anda Türkiye genelinde 852 bin öğretmenin görev yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunların 458 binini, yarıdan fazlasını biz göreve başlattık, farkımız bu. Öğretmen maaşları yaklaşık 5 kat artış kaydetti. Yani sadece imam hatip demedik, isteyenin istediği okulda okuyabilmesi, eğitimin önündeki tüm engellerin kalkması için yoğun bir mücadele verdik. Hamdolsun, Türkiye bu noktada sınıf atladı" diye konuştu.

"EĞİTİME YAPILAN BÜYÜK YATIRIMLAR, BUNDAN 10-15 YIL SONRA DAHA BARİZ ŞEKİLDE ANLAŞILACAK"

Türkiye'nin ekonomisiyle, ileri standartlara doğru yol alan demokrasisiyle olduğu kadar, eğitimdeki başarıyla da artık dünyada farklı bir yerde, farklı bir konumda durduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğitimdeki reformların neticeleri, orta ve uzun vadede görünür. Eğitime yapılan büyük yatırımlar, inşallah bundan 10 yıl, 15 yıl sonra çok daha bariz şekilde anlaşılacak ve Türkiye bu anlamdaki farklılığıyla inşallah dünyada iddia sahibi olacaktır" dedi. Bütün öğrencilerden, gençlerden bir arzusu daha olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gençler, öz güvenli olacaksınız. Tarihinize bakıp öz güvenli olacaksınız. Ecdadınıza bakıp öz güvenli olacaksınız. Medeniyete, bilime, sanata ecdadınızın yaptığı katkıları bilecek, öğrenecek, öz güvenli olacaksınız. Büyük bir ülkenin, güçlü bir ülkenin evlatları olduğunuzu idrak edecek, özgüvenli olacaksınız" dedi.

"AMERİKA KITASININ KOLOMB'DAN ÖNCE KEŞFİ İDDİASI YENİ DEĞİL"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumartesi günü İstanbul'da, Diyanet İşleri Bakanlığının düzenlediği "Latin Amerika Ülkeleri Dini Liderler Zirvesiöne katıldığını hatırlatarak, orada 41 ülkeden gelen, 71 dini öndere hitap etme fırsatı bulduğunu söyledi. Oradaki konuşmasında Amerika kıtasına Kristof Kolomb'dan 300 yıl önce Müslümanların ulaştığını söylediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu yeni bir iddia değil, hatta şu anda Almanya'da yaşayan Prof. Fuat Sezgin'in kendi eserlerinde de bu yerini almıştır. Başka birçok ilim erbabının eserlerinde yer alır. Bana ait olan bir iddia değil. Bu konuda yazan, konuşan ilim erbabının diliyle, oradan aldığım düşünceyle bunu o gün orada ifade ettim. Daha önce dinlerdim, ama bu defa kaynağını da öğreneyim dedim. Türkiye'de ve dünyada çok sayıda saygın ilim adamı bunu iddia ediyorlar, delillerini de ortaya koymuş durumdalar. Ama bakın enteresan bir şey oldu. Bu işin uzmanlarından önce, bu iddianın yurt dışındaki muhataplarından önce, bizim kendi gençliğimiz, maalesef bizim ülkemizin bir kısım gençleri, araştırmadan, incelemeden, yapılan tartışmalara hiç bakmadan buna itiraz etmeye, istihza etmeye başladılar" diye konuştu.

"BATILI KAYNAKLARA İNANIP KENDİ MEDENİYETİNİN İDDİALARIYLA ALAY EDENLER KENDİLERİNİ KÜÇÜLTÜR"

Sadece gençlerin değil, koca koca adamların da itiraz etmeye başladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle söyledi: "Bakıyorsunuz bazı köşe yazarları, karikatüristler, onlar da itiraz etmeye başladılar. Niye? Çünkü bunlar bir Müslümanın bunu yapabileceğine hala inanmadılar. Bu milletin evlatlarının bunu yapabileceğine hiçbir zaman inanmadılar. Bunlar ecdadının karadan gemileri yürüterek Haliç'e indirdiğine de inanmayanlardır. Bir karanlık çağı kapatıp, bir aydınlık çağı açan liderlere de inanmadılar. İşte bu, öz güven eksikliğidir. Onun için taş üstüne taş, bugüne kadar koyamadılar. Kendisine, kendi tarihine ve milletine yabancılaşmadır bu. Ezberlerle hareket eden, kendisine öğretileni mutlak doğru olarak kabul eden gençlik, maalesef böyle ezber bozan bir iddia gördüğünde araştırmak yerine, bilmediğiyle alay etmeyi tercih edebiliyor. Batılı kaynaklara, haşa ayet gibi inananlar, kendi ülkesinin, kendi medeniyetinin, kendi ilim insanlarının iddialarıyla alay edenler sadece kendilerini küçültürler. Biz ezber bozmaya devam edeceğiz. Bizim görevimiz bu."

"İSLAM COĞRAFYASININ BİLİME VE SANATA OLAN KATKISI BİLİNENDEN ÇOK DAHA FAZLA"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihin, muzafferler ve egemenler tarafından değil, objektif bir biçimde yazılması ve aktarılması için cesur olmaya, cesaretle iddiaları dillendirmeye devam edeceklerinin altını çizerek, bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK'e çok büyük görev düştüğünü belirterek, "Bakın açık açık söylüyorum. Bilim tarihi eğer tarafsız bir şekilde yazılsa, Doğu'nun, Orta Doğu'nun, İslam coğrafyasının bilime ve sanata olan katkılarının bilinenden çok daha fazla olduğu da ortaya çıkar. Şahsen ülkemin Cumhurbaşkanı olarak, bizim öğrencilerimizin, gençlerimizin, 77 milyon aziz milletimizin başka milletler ve medeniyetler karşısında ezik olmasını asla kabul edemem. Egemenler tarafından yazılmış bir tarihin, bizim özgüvenimizi kırmak için kullanılmasına rıza gösteremem. Hiç kuşkusuz mesele, bilim insanlarının, bilim dünyasının meselesidir. Ama şahsen bu ülkenin gençlerinin, bilim insanlarının ezberler karşısında, dayatmalar karşısında daha cesur, daha öz güvenli olmaları en büyük arzumdur. Ben bu noktada teşvik makamındayım. Her zaman da teşvik edici, cesaretlendirici olmayı sürdüreceğim. 77 milyonun her bir ferdinin şuna inanmasını istiyorum, biz tarihte yaptık, inşallah bugün de yaparız. Yarın çok daha iyisini yapacağız. Biz işte boğazın altından Marmaray'ı yaptık. Bunu yapacağız dediğimizde dalga geçtiler, inanmadılar. Buyurun şimdi Marmaray denizin altında çalışıyor" diye konuştu.

"FETRET DÖNEMİNİ AŞIP YENİDEN BÜYÜK MEDENİYETLER İNŞA EDEBİLİRİZ"

Denizin altından yeni bir proje daha yaptıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Üçüncü köprü, bundan önce sadece lastikli araçlar için yapıldı; şimdi biz üçüncü köprüyü 4 gidiş, 4 geliş ve bir de ortadan hızlı tren yapacağız. İnşallah Kanal İstanbul'u da yapacağız. Karadeniz'i Marmara'ya bağlayacağız. Ama bunlara sorsan, 'yapamazsınız' derler. Hemen zaten yazmaya başlamışlar, 'üçüncü havalimanı yapılmayacak' diye. Kim söyledi yapılmayacak diye? Şu anda harıl harıl herkes çalışıyor. Biz, büyük medeniyetler inşa ettik. Bugün fetreti aşabiliriz, yeniden büyük medeniyetler inşa edebiliriz. Yeter ki kendimize, tarihimize ve ecdadımıza inanalım. Yeter ki ezberlere karşı cesur olalım, yeter ki bize öğretilmiş olan ezberleri, hurafeleri sorgulama cesaretini gösterelim. Yeter ki öz güvenimiz olsun, yeter ki bir asırdır kendisini savunan bir medeniyet olmaktan çıkalım. Artık, ortaya iddialar koyan, bu iddialarına cevaplar isteyen bir medeniyet haline gelelim." Bu konuda öğretmenlere de görev düştüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öğretmenlerimize de, öğrencilerimize işte bu öz güveni ve bu cesareti aşılamalarını rica ediyorum" diye konuştu.

Okuyup araştıran, soran ve sorgulayan, ezberlere, kalıplara ve dayatmalara itiraz edebilen bir gençliği, böyle bir nesli yetiştirmek istediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birbirine karşı, tüm insanlara karşı, hakka karşı saygı duyan, adalet ve özgürlük aşığı gençliği inşallah bu okullarda ve bu sınıflarda yetiştireceğiz" dedi.

"YENİ TÜRKİYE'YE İNANAN, ÖZ GÜVENLİ, UMUTLU VE HEYECANLI BİR GENÇLİK ARKAMIZDAN GELİYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni Türkiye'ye gönülden inandığını vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: "Büyük Türkiye için mücadele ediyorum. Arkamızdan, yeni Türkiye'ye inanan, öz güvenli, umutlu, heyecanlı bir gençlik geldiğini görüyor, bununla da iftihar ediyor ve Rabbime hamd ediyorum. Bugün Ankara'da açtığımız bu okullarımızla birlikte bütün okullarımızın aydınlık, parlak, güçlü bir geleceğe vesile olmasını diliyorum. Tekrar bu okulların inşasında emeği geçenleri tebrik ediyorum. İmam hatip okullarımızın ismini taşıdığı, merhum Tevfik İleri'yi bir kez daha rahmetle yad ediyorum."

Tüm öğrenci ve öğretmenlere başarılar dileyerek Öğretmeler Günü'nü tekrar tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından eğitime katkıda bulunan hayırsever vatandaş Mehmet Akan'a plaket verdi.

Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Başbakan Vekili ve Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İzmir Milletvekili ve eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, yazar ve düşünce adamı Nuri Pakdil, bazı milletvekilleri, imam hatip mezunları ve çok sayıda vatandaş katıldı. - Ankara

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Erdoğan: Amerika Kıtasının Kolomb'dan Önce Keşfi İddiası Yeni Değil - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement