Mülteci Ölümlerine İsyan

Halkların Köprüsü Derneği üyeleri, İzmir ile aynı anda 8 farklı noktada, mültecilerin sorunlarını anlattı. Mültecilerin kaçak geçişlerde hayatlarını kaybettiğine dikkat çekilen açıklanada 'güvenli geçişi sağlayın, ölümleri durdurun' talebinde bulunuldu. Protestocular, açıklamadan sonra can yelekleriyle Gündoğdu Meydanı'na kadar yürüyüp, burada deniz kenarına bıraktı.

Ülkelerindeki iç karışıklıklardan kaçan mültecilerin Avrupa ülkelerine geçmek isterken hayatlarını kaybetmesine dikkat çekmek isteyen Halkların Köprüsü Derneği üyeleri, İzmir başta olmak üzere İstanbul, Çanakkale, Ayvalık, Datça, Kuşadası, Bodrum, Mersin'de ortak basın açıklamaları yaptı.

İzmir'de Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerindeki basın açıklamasını okuyan Dr. Zeynep Varol ölümlerin, sınır güvenliğinin arttırılması, yeni tel örgüler çekilmesi, insanların toplama kamplarına gönderilmesi ve sınır dışı tehdidi ile engellenemeyeceğini vurguladı. Zeynep Varol, "Bu politikalar ancak ölümlerin sayısını arttırır. Ne yazık ki, özellikle son bir haftada hemen her gün ölüm haberleri geldi. Mülteciler onurlu bir yaşama kavuşmak için risk almaya devam ediyor. Türkiye'den Yunanistan'a kaçak yollarla denizden geçişler sürüyor. Resmi rakamlara göre bu yıl 5 bin mülteci Ege ve Akdeniz'de boğularak öldü. Gerçek rakam bunun çok üzerinde olabilir. Birleşmiş Milletler'in geçen ay yayımlanan 2015 yılı başlangıç verilerini içeren raporuna göre zorla yerinden edilmiş insan sayısı bu yıl rekor düzeye, 60 milyona ulaştı. Suriye, Yemen ve Libya'da savaş ve çatışmalar sürdükçe bu rakam artacak" dedi.

Türkiye'de yaklaşık 3 milyon Suriyeli mültecinin bulunduğu bilgisini veren Varol, son 4 yılda Türkiye'de doğan Suriyeli bebek sayısısının yaklaşık 150 bin olduğunu, Yunan Adaları ve Balkanlar üzerinden Avrupa'ya geçebilen mülteci sayısının ise, sadece 1 milyona ulaştığını anlattı.

SUUDİ ARABİSTAN VE KATAR MÜLTECİ KABUL ETMEDİ

Suudi Arabistan, Katar gibi zengin Müslüman ülkelerin şimdiye kadar tek bir Suriyeli mülteci kabul etmemiş olmasını eleştiren Zeynep Varol, "AB ise verdiği sözleri tutmuyor. Bu yıl BM mülteci kamplarından 22 bin kişi alacağına söz vermişti, ancak şu ana kadar sadece 600 kişi aldı. Avrupa'nın sınırlarını mültecilere kapatmak, 508 milyon nüfusu olan bir kıtaya 20,2 milyon mülteciden sadece 1 milyonunu kabul etmek, sorunu görmemek, sorumluluk almamak demektir. Avrupa Birliği mülteci politikasını değiştirmek ve bu krizi çözmek zorunda. Aksi halde Akdeniz'deki ölümlerden ve Balkanlar'daki kaostan sorumlu olacaktır. Türkiye, Suriyeli mültecilere onurlu bir yaşam olanağı sunamıyor ne yazık ki. Bu insanlar çalışma hayatına yasal olarak giremiyorlar, bir kısmı kaçak olarak güvencesiz ve çok kötü koşullarda iş bulabiliyor. Çocukların ezici çoğunluğu eğitim alamıyor, bu çocuklar kayıp bir nesil olmaya adaylar. Çocuk işçiliği yaygın bir sorun. Komşularının yiyecek vermedikleri günlerde aç yatıyorlar" dedi.

Avrupa Birliğinden acil bir şekilde sınırlarını açmasını isteyen Zeynep Varol, "Ege ve Akdeniz'de ölümler durdurulmalıdır. İnsanların mülteci konumuna düşmesinde pay sahibi olan ülkeler, bu yetmezmiş gibi 3 milyar euro rüşvet karşılığı bu insanları ikinci kez ölüme mahkum kılabilmekte ve Türkiye de bu para karşılığında kendi topraklarının toplama kampı olmasını pişkinlikle kabul edebilmektedir. Bugün denizlerdeki bu bebek, kadın, erkek, yaşlı insan ölümlerinin en yakından şahitleri olan bizler, kamuoyuna ve muhatap ülkelere haykırıyoruz, güvenli geçişi sağlayın, ölümleri durdurun. Denizlerden geçişler her geçen gün daha çok can alıyor. Sınırlar açılmalı, tel örgüler kaldırılmalıdır" dedi.

Protestocu grup daha sonra, basın açıklaması sırasında boyunlarında bulunan can yeleklerini Gündoğdu Meydanı'na kadar yürüyüp, burada deniz kenarına bıraktı.