Kılıçdaroğlu, CHP'nin vizyon toplantısında duyurdu: İktidarımızın ilk 3 yılında Türkiye'ye en az 100 milyar dolar doğrudan yatırım gelecek - Son Dakika
Politika

Kılıçdaroğlu, CHP'nin vizyon toplantısında duyurdu: İktidarımızın ilk 3 yılında Türkiye'ye en az 100 milyar dolar doğrudan yatırım gelecek

CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin olası iktidarına ilişkin vizyon belgesinin açıkladığı "İkinci Yüzyıla Çağrı" başlıklı toplantısında iktidara geldiklerinde ülkeye sokacakları para miktarını paylaştı. Kılıçdaroğlu açıklamasında, "İktidarımızın ilk 3 yılında en az 100 milyar dolar doğrudan yatırım gelecek. Ayrıca yeri yurdu, kaynağı belli, temiz ve sürdürülebilir fonlardan en az 150 milyar dolar yatırım getireceğiz." diye konuştu.

03.12.2022 14:35  Güncelleme: 20:17

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "3 Aralık'ı bekleyin" sözleriyle duyurduğu "İkinci Yüzyıla Çağrı" başlıklı toplantı İstanbul'da başladı. Kılıçdaroğlu'nun konuşması öncesi salon hınca hınç dolarken, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ABB Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da programa katılanlar arasında bulunuyor.

"HALKIMIZDAN NEDEN OY İSTEDİĞİMİZİ ÖĞRENECEKSİNİZ"

Günlerdir merakla beklenen konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, "Her şey bu ülkede çok ama çok güzel olacak. Bundan hepinizin emin olmasını isterim. Sizin kadar ben de çok heyecanlıyım. Dolayısıyla heyecanla konuşmama başlıyorum. Bugün halkımızdan neden oy isteyeceğimizi öğreneceksiniz. Yeni bir düzene, yeni bir Türkiye hayaline, yeni bir siyaset üstü anlayışa oy isteyeceksiniz. Bugün dinleyeceğiniz sadece bir krizden çıkma programı olmayacak. Krizden alnımızın akıyla ve hep birlikte çıkacağız." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, CHP'nin vizyon toplantısında partisinin istikrarlı büyüme modeli ve para politikaları konusundaki yol haritasını açıkladı

"ONUN VİZYONUNU TAM ANLAMIYLA HAYATA GEÇİRME GÜNÜDÜR"

Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün ülkenin kaderini değiştirme günüdür. Bunun çaresi mevcut tek adam gitsin başka bir tek adam gelsin değildir. Tek adam gitsin, yerine çalışan yeni bir sistem gelsin. Türkiye, cumhuriyetin ikinci yüzyılında bir daha böyle acımasız, kutuplaşmış dönemler yaşamayacak. Türkiye'yi kurumları yeniden inşa edilmiş, bölgesinde barışın ve refahın merkezi olan bir ülke yapacağız. Mesele Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük hayaline sahip çıkmaktır. Onun vizyonunu tam anlamıyla hayata geçirme günüdür.

"İNANDIĞIM VİZYON YOLCULUĞUNDAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİM"

Dünyada ve Türkiye'den konusunda uzman ve itibarlı 70 kişiden oluşan büyük bir güç birliğinden söz ediyorum. Bilim, teknoloji ve yatırımın iki büyük merkezi olan ABD ve İngiltere'ye ziyaretlerde bulundum. Ne derlerse desinler inandığım vizyon yolculuğundan asla vazgeçmeyeceğim. Çünkü ne istediğimi ve bu yolun nereye varacağını daha başlarken biliyordum. Bay Kemal çıktığı yoldan asla geri adım atmaz. Kısa bir süre sonra da Almanya'ya gideceğim. Seyahatlerimde ve sonrasında bahsettiğim 70 değerli isimle tek tek görüştüm ve onları siyaset üstü güç birliğine katılmaya davet ettim. Unutmayın değerli arkadaşlar, siyasi ve siyaset üstü, rozetli veya rozetsiz hepimiz ülke için, vatan için hep birlikteyiz. Bugün bizimle birlikte ülkeyi dönüştürmeye cesaret edenleri huzurunuza çağıracağız. Sonra ben adım adım yapacaklarımızı anlatacağım."
Kılıçdaroğlu, CHP'nin vizyon toplantısında partisinin istikrarlı büyüme modeli ve para politikaları konusundaki yol haritasını açıkladı

BAŞDANIŞMAN RİFKİN: MERKEL BENDEN YARDIM İSTEDİ

CHP liderinin ardından danışmanı, ABD'li yazar ve ekonomi kuramcısı Jeremy Rifkin açıklamalarda bulundu. Rifkin, konuşmasını canlı bağlantı üzerinden gerçekleştirdi. İngilizce konuşan Rifkin, akademik ve bilimsel ağırlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Tercüme sadece protokol davetlilerine yapılırken Rifkin, "Türkiye'nin kapsamlı bir yön haritası oluşturmasına yardımcı olacağım. Başta Z kuşağı olmak üzere şunu söylemek istiyorum: İnsanlık için çok önemli bir zaman diliminden geçiyoruz. Daha evvel beş defa benzer yok oluşlar yaşadık. Şimdi altıncısının başındayız. Şimdi bir anımı anlatacağım. Angela Merkel, 'Alman ekonomisini nasıl büyütürüz bağlamında benden yardım istedi. İşletmeleriniz, 2. sanayi devrimine (fosil yakıtlara) bağımlı yaşarken bunu nasıl yapacaksınız diye sordum. Almanya'nın sahip olduğu altyapı, eski bir altyapıydı. Daha sonra Şansölye Merkel ile yaptığımız konuşmalarda, Avrupa Birliği ve Çin'de yükselen yeni bir sanayi devriminden bahsettik. İletişim devrimi ve internet de karşımıza çıktı. 4,5 milyar insan, ceplerindeki akıllı telefonlarla iletişime geçiyorlar. Bu telefonların bilgisayar kapasitesi, Ay'a gönderilen insanlı uçuşların bilgisayar kapasitesini geçmişti." dedi.

CHP SÖZCÜSÜ ÖZTRAK: MERKEZ'İN BAŞINDA DÜNYADA SAYGI DUYULAN BİR İSMİ ATAYACAĞIZ

Rifkin'in ardından ise sahneye CHP Sözcüsü Faik Öztrak çıktı. Öztrak, konuşmasında "Cinsiyet eşitsizlikleriyle etkin şekilde mücadele edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden yürürlüğe sokacağız. Ülkemizi hak ettiği zenginliğe mutlaka kavuşacağız. 40 bin kilometreden fazla yol yaptık, meslek örgütleriyle konuştuk. Yeni nesil kalkınma stratejimizi hazırladık, ekonomideki büyük yangını gördük. Ülkemizi önce feraha sonra refaha kavuşturacak programın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha tespit ettik. Kısa sürede ferahlamak için yanlış ekonomi politikalarının neden olduğu belirsizlik çarkını kırmamız, ülkemizin olağanüstü yüksek risk primini aşağı çekmemiz gerekiyor. Bunun için önce Merkez Bankası'nın başına tüm dünyanın saygı duyduğu bir ismi atayacağız, MB'nin hedefi enflasyonu kalıcı olarak tek haneye indirmek olacak. MB'nin bağımsızlığını güvence altına alacak yasal düzenlemeleri yapacağız." ifadelerini kullandı.

HACER FOGGO: İLK HEDEFİMİZ YOKSULLUĞU KÖKTEN BİTİRMEK OLACAK

Öztrak'ın açıklamalarının ardından kürsüye CHP Yoksulluk ve Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo geldi. Foggo ise "Türkiye tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. Yokluğu da varlığı da birlikte yaşadık ve atlattık. Son 20 yıldır Türkiye'de gittikçe derinleşen yoksulluk adaletsizliğe yol açıyor. Zenginin daha zengin yoksulun ise daha yoksul olduğu ve bunun doğal karşılandığı bir zamanın içindeyiz. Bu memlekette eşitsizlik bu kadar derin ve yakıcı olmamıştı. Çünkü bu memleket bu kadar umursamaz bu kadar kötü bir yönetim anlayışıyla karşılaşmadı. Bu adaletsiz sisteme karşı CHP iktidarının ilk hedefi yoksulluğu kökten bitirmek olacak" dedi.

ESKİ TCMB BAŞEKONOMİSTİ KARA: GEÇMİŞTEN DERS ALMAK GEREKİYOR

Foggo'dan sonra eski TCMB başekonomisti Hakan Kara konuşmasına başladı. Ankara'dan canlı bağlantı ile salona seslenen Kara, konuşmasında şunları söyledi: "Yoksullukla mücadele için kaynak gerekiyor. Sürdürülebilir bir büyüme, gelir artışı lazım. Ayağı yere basan bir makro çerçeve oraya koymak gerekiyor. Önümüzdeki dönemde bir makro istikrar programının ana bileşenleri, özellikle makro finansal taraftan bakılınca nasıl olmalı, teknik görüşlerimi dile getireceğim. Geçmişten ders alıp, geleceğe yönelik politikaları tasarlamak gerekiyor. Türkiye'nin önemli bir deneyimi var. 2001 krizi sonrası uygulanan politikalar. Bu politikalardan alınabilecek dersleri anlatıp, Türkiye'ye özgü, makro finansal tasarım nasıl oluşturulabilir, buna ilişkin görüşlerimi açıklamak istiyorum. 21. yüzyılda ekonomi politikası deneyimi deyince, arka planda MB'nin de başrolde olduğu bir kronoloji de benim aklıma geliyor. 2001 sonrası bir enflasyon hedeflemesi uygulandı. Bağımsız para politikası ve MB'nin kısa vadeli faizleri temel araç olarak kullandığı, buna da sıkı bütçe politikasının, faiz için fazla ile eşlik ettiği bir program vardı. Küresel kriz sonrasında yaklaşım değişmeye başladı. Finansal istikrar vurgusu öne çıkmaya başladı. Ama arka planda MB'nin faiz politikası üzerindeki kısıtlar o dönemde başlamıştı. Para politikasının önemsizleştirilmesi diye tanımladığım dönem var sonrasında."

GÜRKAYNAK: ENFLASYON İLE BÜYÜMEK İSTEYENLER ÇUVALLADI

Kara'nın ardından sözü Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Refer Gürkaynak aldı. Kaynak, konuşmasında şunları söyledi: "Bazen Türkiye'de olup biten şeyleri dünyanın bize bir tezahürü olarak anlatmaya çalışıyorlar. Bunlar bize enflasyon veyahut fakirlik Türkiye'ye olan şeyler deme yolları. Bu sorumluluğu bizden atıyor, belki biraz içimizi rahatlatıyor ama diğer yandan da bunu değiştirme yetkisini de elimizden alıyor. Halbuki böyle değil. Türkiye her ülke gibi bir ülke. Enflasyonun bu kadar yüksek olmasının nedeni adının Türkiye olması, şu enlem bu boylamda olmasından kaynaklanmıyor. Etrafımızda olan biten bizi de etkiliyor. Bunlar tabii doğru ama en nihayetinde Rüzgârda savrulan bir yaprak değiliz. Bu ülkede ne olup bittiğine dahil bu ülkenin insanları olarak söz sahibiyiz. Ve bunun sorumluluğunu almak zorundayız. Bu enflasyon bizim yaptığımız bir şey. Dünyanın her yerinde olduğu gibi kötü politikalar kötü, iyi politikalar iyi sonuçlar doğuruyor. Dünyanın hiçbir yerinde işe yaramayacak politikalar Türkiye'de de yaramıyor. Buna da şaşırmamak lazım. Türkiye'de açık bir ırkçılıkla 'burası Uganda mı' cümlesinde geçen Uganda'nın enflasyonun ile Türkiye'nin enflasyonu. Enflasyonu düşürmüşler ve yükselmemiş. Umarım Ugandalı dostlarımız da Türkiye ile alay etmiyordur. Enflasyona genel bir kötü yönetim göstergesi. Enflasyon bir vergi. Birilerinden alıp veriyor. En adi en aşağılık vergilerden birisi. Zenginden alır fakire verir. Enflasyon ile büyümek isteyenler çuvalladı. Böyle bir şey yok. Hiç olmadı."

PROF. DR. AKÇİĞİT: ORTA ÖLÇEKLİ FİRMALARIN BÜYÜMESİ GEREKİYOR

İstihdam politikaları konusunda söz alan Chicago Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ufuk Akçiğit, şunları söyledi: "Türkiye'de büyük firmalara verilen desteklerin %1'i orta büyüklükteki firmalara verilseydi, ekonomiye katkısı iki katına çıkacaktı. Türkiye'de desteklerin etki analizi yapılmadığı için faydası az oluyor. Türkiye'deki ArGe harcamalarının GSMH'ya oranı, OECD ülkelerin çok çok arkasında. Biz OECD ülkelerine yakınsamayı beklerken, bu kadar yetersiz harcamayla onlara yakınsamamız mümkün değil. Türkiye'de ArGe harcamalarının düşük olmasında olay, kamunun verdiği destek miktarı değil, başka yerde yatıyor. Firmalarımız Türkiye'de genel olarak küçük. Ulusal şampiyonlar yaratabilmemiz için orta ölçekli firmaların büyümesi gerekiyor. Her yere destek verirsek olmaz, eldeki kaynakları orta ölçekli firmalara aktarsak, ortaya çok daha fazla istihdam çıkacak."
Kılıçdaroğlu, CHP'nin vizyon toplantısında duyurdu: İktidarımızın ilk 3 yılında Türkiye'ye en az 100 milyar dolar doğrudan yatırım gelecek

CHP GENEL SEKRETERİ BÖKE: ÜRETİMİMİZİ DEĞİŞTİRMEYE GELİYORUZ

CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke partisinin ekonomi politikalarına ilişkin şu açıklamaları yaptı: "Türkiye'yi Cumhuriyet'imizin ikinci yüzyılında kalkındıracağız. Toplumun tüm kesimleri hep birlikte zenginleşeceğiz. Üretimi dönüştüreceğiz. Bugün ekonomi ranta dayanıyor. Dönüştürdüğümüzde üretken yatırımlara dayanacak. Bugün ekonomi ağır bir sömürü düzeni içinde yürüyor, yarın kalkınma olacak. Bugün vergi yükü halkın omzuna, sırtına bırakılmış vaziyette, yarın adaletli bir vergi reformu olacak, daha çok kazananın daha çok vergi ödediği adil bir düzen kurulacak. Üretimimizi değiştirmeye geliyoruz. Yeşil dönüşümle üretimimizi dönüştürdüğümüzde Avrupa'nın sınırında Avrupalıya vergi ödemeyeceğiz. Her yıl o 3 milyar Euro Türkiye'ye kalacak ve üretim, istihdam yaratacak. Biz yeni bir kamucu anlayışla yönetmeye geliyoruz. Her şeyin önüne kamu yararını koyacağız. Bu esnada piyasa aksaklıkları varsa onları mutlaka gidereceğiz. Verimliliği hedefleyeceğiz. Teknolojinin toplumda eşit erişimini ve yaygın kullanımını hedefleyeceğiz. Yeteneklere, insanına yatırım yapan yeni bir kamucu anlayışla geliyoruz. Biz geldiğimizde kamuda temiz ihale dönemi başlayacak. 'Kaynağımız var' dememiz boşuna değil. Kamu kaynakları Kamu-Özel İşbirliği Projeleri adı altında yandaşa aktarılmayacak. Kamunun kaynakları yolsuzluk içeren ihaleler dağıtılmayacak. Kamunun parası kamuda, halkta kalacak."

"YOKSULLUĞU ÇÖZMEK İSTİYORSAK VERİMLİLİĞİ ARTIRMAK LAZIM"

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) Prof. Dr. Daron Acemoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde: "Sağlıklı bir Türkiye ekonomisi kurmak konusunda konuşmak istiyorum. Türkiye'nin büyüme dinamikleri az çok biliniyor. 80'lerin sonunda ve 90'larda potansiyelinin çok altında büyüdükten sonra; Türkiye, 2001-2006 yılları arasında, gayri safi hasıla büyüme oranını yüzde 6'lara kadar çıkardı. Sonra daha istikrarsız ve orta oranlı bir büyüme görüyoruz. Büyüme oranından önemli olan şey büyümenin kalitesi. Türkiye'de ana problem verimlilik. Büyümenin verimliliği artırmaması. İnşaat teknolojik gelişme değil, yolsuzluk getiriyor. Kaynaklar yandaş şirketlere gidiyor, yeni yatırıma gitmiyor. Net rezervler korkunç negatif hale gelmiş durumda. Kullanacağımız rezerv kalmadı. Tablo çok karamsar ama iyimser bakacak şeyler de var. Teknolojiye yatırım yapmamak, verimsiz büyüme, insan kaynaklarını doğru kullanmamak... Bunun çok net bir sonucu var; düşük verimli istihdam, düşük ücret düzeyi, yoksulluk... Bu yoksulluk problemini çözmek istiyorsak verimliliği artırmak lazım. İlk önemli şey faiz politikalarını düzelterek enflasyonu düşürmek. Enflasyonun bu düzeyde olduğu bir ekonomide başka kaynakların doğru olarak dağılması mümkün değil. Enflasyonu düşürmek kolay değil. Bu süreç içinde mali politikaları doğru kullanıp yoksulluğu, tüketiciye olan baskıları azaltması lazım. Türkiye'de işsizlik zaten çok büyük bir problem, bunun çok daha büyük bir problem haline gelmesine izin vermemek lazım."

"İLK ADIM HALKIMIZA NEFES ALDIRMAK"

Programın sonunda bir kez daha kürsüye çıkan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin vizyon belgesine ilişkin detayları açıkladı. Kılıçdaroğlu, "İktidarımızın ilk 6 ayında milletimizin ferahlaması için hızlı çözümlerimiz hazır. İlk adım halkımıza nefes aldırmak. Sonra kalıcı refah sağlayacağız. Gerçekleştirdiğim uluslararası temaslarda toplamda 5 trilyon 461 milyar dolarlık fon yöneten yatırım bankaları ve girişim sermayesi fonlarıyla verimli toplantılar yaptım. Aralarında tefeci yoktu. Aralarında kara para sahipleri yoktu. Aralarında baronlar yoktu, şaibeli kişiler yoktu. Peki ne vardı? Dijital teknoloji vardı. Yapay zeka vardı. Makine öğrenimi, finansal teknolojiler ve yeşil enerji gibi önemli sektörlere büyük yatırımlar yapan kurumlar vardı" dedi.

"İKTİDAR OLUNCA ÜLKEYE 325 MİLYAR DOLAR YATIRIM GETİRECEĞİZ"

İktidara geldiklerinde ülkeye sokacakları para miktarını paylaşan Kılıçdaroğlu, "İktidarımızın ilk 3 yılında en az 100 milyar dolar doğrudan yatırım gelecek. Ben bu parayı kesinlikle getireceğim. Peki bu yeter mi? Hayır. Dünyanın her yerinde bağımsız, çok büyük varlık fonları var. İktidarımızın ilk 3 yılında onlardan da en az 75 milyar dolar yatırım alacağız. Ayrıca yeri yurdu, kaynağı belli, temiz ve sürdürülebilir fonlardan en az 150 milyar dolar yatırım getireceğiz. Özellikle hedefimiz Avrupa'nın ve Uzakdoğu'nun emekli fonları olacak. Norveç ve Singapur gibi. Peki sadece bu kadar mı? Hayır. Türkiye büyük kaynaklara ve potansiyele sahip bir ülke" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, CHP\'nin vizyon toplantısında duyurdu: İktidarımızın ilk 3 yılında Türkiye\'ye en az 100 milyar dolar doğrudan yatırım gelecek

Son Dakika Politika Kılıçdaroğlu, CHP'nin vizyon toplantısında duyurdu: İktidarımızın ilk 3 yılında Türkiye'ye en az 100 milyar dolar doğrudan yatırım gelecek - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (9)

  • Hüseyin Ermurat: PKK la mucade nasıl olacak ondan neden bahsetmezsin Demirtaş'a özgürlük diye çırpınıyor sun ondan bahsetmezsin İHA dan rahatsız vekillerin den neden bahsetmezsin ezandan rahatsız olan vekillerinden neden bahsetmezsin ekonomi kolayına geliyor Yunanistan'da adalar konusu ne olacak ekonomi herşey değildir oda önemli ama milli mücadele ekonomiyle kazanilmadi senden birşey cikmaz 137 42 Yanıtla
  • Selmani Kolcu: Duyun Z kuşağı kemal amcanız ithal merkez bankasi baskani getirecekmiş neden cünki bizim ülkemizde bu isi yapa(bilecek)cak bir babayigit yok diyor.(kendince tabi)...Genc kardeslerim oyunuzu kullanmadan önce lütfen iyi dusunun... 117 47 Yanıtla
    Talip Konyali: z kuşağını çanakkaleye..şehitliğe götüreceksin..bu millet bu vatan kimden kime nasıl bırakıldı.. 50 8
  • Mehmet ozkan: Ben ikna oldum büyük vizyon:) demekki neymiş ülkede siyaset yapacak adam kalmamış dışarıdan trasfer edeceksin. 121 33 Yanıtla
  • Ysr Çgr: kemal derviş gibi ithal mı edeçeksiniz kendiniz yetmedi dışarıdan yardım istiyorsunuz demek ki sizden birşey olmaz ağzınız la söylüyorsunuz biz yapamıyoruz ithal yaparak düzeni dışarı teslim edeçeğiniz açık oyu çok beklersiniz bu millet size kanmaz 91 37 Yanıtla
  • Arzum Baskara: Terorle mucadele nolcakkkkk !!!!!! 94 22 Yanıtla
  • Uğur Yazıcı: Tam bir komedi aklıma Kemal Derviş olayı geldi.Bari Cumhurbaşkanını da dışarıdan atama yapın da tam olsun!!! 58 19 Yanıtla
  • Doğrucu davut : kemal derviş hibi iyhal mi edeceksiniz diyen arkadaş slp ilk 2 döneminde kemal dervişin politikalarıyla ülkeyi yönetti haberi yok galiba 18 48 Yanıtla
  • Talip Konyali: vay be ...bu mu medeniyeti yakılamak...herşey dışa bağlı...değişen birşey AB ne derse onu yapacağız...ekonomik sömürgeye devam...taklide devam..milli olan hiçbirşey yok..maalesef... 44 12 Yanıtla

Advertisement