Müsiad Üye İftarına Katılan Bakan Çağlayan'dan Evet Çağrı

MÜSİAD'ın dün düzenlediği Üye İftarı'na katılan Bakan Çağlayan, referandum sonucunda yapılacak Anayasa Değişikliklerin Türk demokrasisinin standartlarını yükselteceğini belirterek, ''1982 Anayasası artık Türkiye'ye dar geliyor. 1982'de Türkiye'nin ihracatı 2.9 milyar dolar iken 2009'da 102 milyar dolara çıktık. O dönem kişi başına milli gelir bin 500 dolarken bugün krize rağmen 8 bin 500 dolar düzeyinde. Değişiklikler sayesinde Türkiye'de isteyen istediği gibi darbe yapamayacak. Bundan dolayı Anayasa değişikliği AK Parti'nin değil, milletin projesidir'' dedi.

Hayata geçirilecek değişikliğin toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak düzenlemeleri içerdiğini vurgulayan Bakan Çağlayan, değişiklik sayesinde işadamlarının yurt dışına çıkışlarında artık pasaportlarına el konulmayacağını kaydetti.

MÜSİAD, herkesten önce evet deme cesareti gösterdi

Çağlayan şunları söyledi: '' Referandum sonucunda iş dünyasının sorunları çözüme kavuşacak. İşadamlarının Anayasa Değişikliğine evet demenin dışında başka bir seçenekleri kalmıyor. Kimsenin sesini çıkarmaya cesaret edemediği bir ortamda MÜSİAD, referandumda evet deme cesaretini gösterdi. Bunun diğer işadamları örgütlerine örnek olmasını diliyorum.''

Seçim ekonomisi uygulamayacağız

Son günlerde Mali Kural ile ilgili tartışmaların yaşandığını belirten Bakan Çağlayan, '' EKK üyesi olarak Mali Kuralları ben de istiyorum. 2002'de bu yana 4 seçim geçirdik. Hiçbirinde mali disiplinden vazgeçmedik. Ülkenin kaynaklarını en verimli şekilde kullandık. 2009'da kamu borcunun GSMH oranı yüzde 45. 2009'da otomotiv, elektronik eşya ve mobilya sektörüne sağladığımız yüksek vergi indirimlerine rağmen bütçe açığımızın GSMH oranı yüzde 5. Bu oran Avrupa'nın iflas ettiği ülkelerinde yüzde13'lere çıkıyor. Biz IMF'ye gerek kalmadan mali disiplini sağladık. Böylece dünyada kriz ortamında kredi notu artan 14 ülke arasına girdik. Türkiye, kredi notu üst üste artan ve iki kademe birden artan dünya tek ülke'' dedi.

İş dünyası krizlerden ders çıkardı, başarıyı yakaladı

Türk iş dünyasının son 16 yılda yaşadığı 4 krizden ders çıkardığını ifade eden Çağlayan, aynı zamanda sanayicinin tek haneli enflasyona uyum sağladığını söyledi. İhracatın yüzde 58'nin Avrupa ülkelerine yapan sanayicinin pazarda çok önemli bir konuma geldiğini belirterek şunları vurguladı: ''İngiltere'deki 10 buzdolabından 8'i, 3 televizyondan biri, radyatörlerin yarısı Türk malı. AR-GE'yi rekabet etmeyi öğrendik. Sadece otomotiv sektörü 2008'de 24 milyar dolar ihracat yaptı. ''

14 ayda dünyanın çevresini 380 bin km yol aldım

2009'da 2008'e oranla 29 milyar dolar daha az ihracat yapıldığını ifadeden Çağlayan, bunun 21 milyar dolarının Avrupa'daki kayıplar olduğuna dikkat çekti. 6 milyar dolarlık kaydın sadece Birleşik Arap Emirlikleri'nde yaşandığını belirten Çağlayan şunları söyledi: ''Dünya ekonomisi daraldı. Türkiye olarak, pazarlarımızı kaybetmedik. Kimse pazarlarımızı ele geçirmedi. Ancak Afrika benzeri alternatif pazarlara açıldık. Afrika'nın toplam ticaretimizdeki payı yüzde 2'den yüzde 10'a çıktı. 11 milyar dolarlık ihracatı Afrika'da yakaladık. Geçen 14 aydan dünyanın çevresini 9 kez turladım. 380 bin km yol aldım. 700 saat uçak yolculuğu yaptım. Eğer bu çalışmalarımız olmasaydı 2009'da 102 milyar dolar olan ihracatımız 90 milyar dolarda kalacaktı.''

Avrupalı şirketleri Türkler ile 'evlendireceğiz'

Türkiye'nin konumu itibariyle Avrupa ve Avrasya'nın tedarik üssü olacağının vurgulayan Çağlayan, Hakkari ile Londra arasının 4 saat olduğuna dikkat çekti. Almanya, Fransa, İtalya başta olmak üzere birçok Avrupalı şirketlerin başına şirketleri kuran aileden bireylerin geçmediğini dikkat çeken Çağlayan, ''Bakanlık olarak bu şirketleri tespit etmeye çalışıyoruz. Aynen Ülker'in Godiva'yı, Koç'un Telefunken'i satın alması gibi örnekleri çoğaltmak istiyoruz. Sadece markalar, şirketleri satın almayacağız. Aynı zamanda onların pazarlarını ve dağıtım kanallarına sahip olacağız'' diye konuştu.

Vardan: MÜSİAD olarak evet diyeceğiz

İftarda konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Anayasa Değişikliği'nin insan temel hak ve hürriyetlerini geliştirmesi ve çoğulcu demokrasi konusunda Türkiye'ye önemli fırsatlar sunduğunu söyledi. Referandum sonucunda Türkiye olarak fırsatları değerlendirip modern ülkeler klasmanına çıkılabileceğini belirten Vardan, aksi olması halinde ülke olarak küme düşme tehlikesi ile karşı karşıya kalınabilineceğini vurguladı.

26 maddelik Anayasa değişikliği paketinin referandum süreciyle ilgili gelişen olayların manidar olduğunu belirten Vardan ''Mevcut Anayasamız, Türkiye'nin ilerleme hızına ve değişen dünyanın gelişmelerine ayak uyduramadığı gibi, gündemin ruhunu yakalamaktan uzak kalmaktadır. Anayasamız, ülkemizin ilerlemesini engellemektedir''dedi.

Yaşanan sıkıntıların giderilmesi ve daha modern ve yaşanır bir sistemi halkın hak ettiğini vurgulayan Vardan, şunları söyledi: '''Çoğulcu demokrasiye, Yenilikçiliğe, Toplumda birlik ve beraberliğe, Temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesine, Liyakatin uygulanmasına, Adil rekabete, Şeffaflık ve istikrara, Yargı bağımsızlığına, Hukukun üstünlüğüne, Kanun önünde eşitliğe ve Adalete ulaşabilmek adına Anayasa değişikliğine "EVET" diyeceğiz."

Değişiklik iş dünyasına avantajlar getirecek

12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak olan referandumdan çıkacak sonucun Türkiye'nin dünya klasmanında ileride nerede olmak istediğine işaret edeceğini söyleyen Vardan, "Kabul edilmesi halinde, AB'nin bizden yapılmasını beklediği bazı reformların da tamamlanması anlamına gelecek olan Anayasa değişikliği, müzakerelerini sürdürdüğümüz AB sürecine de pozitif bir ivme katacaktır. Ama bizler için, bundan daha önemlisi, 130 milyar dolara kadar ulaşan ihracat rakamlarını görmüş, hemen hemen tüm dünyaya ihracat yapar hale gelen Türk özel sektörünün önü, daha da açılacaktır. Bu sebeple, Anayasa değişikliği paketi, sadece toplumsal kalkınmaya getireceği yüksek standartlarla kalmayacak, aynı zamanda iş dünyasına da doğrudan ve kısa vadede avantajlar getirecektir'' dedi.