Barış Karadeniz: "Ülkeyi Yönetecekseniz Vicdanınızla Yönetin. Seçim Kaygısıyla Yönetecekseniz Manzara Bu Oluyor"

MUSTAFA USTA

CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, deprem bölgelerindeki arama kurtarma çalışmalarının yetersiz kaldığını belirterek "Ülkeyi yönetecekseniz vicdanınızla yönetin. Seçim kaygısıyla yönetecekseniz manzara bu oluyor. Birinci gün, ikinci gün ciddi bir çalışma olsaydı belki birçok can hayata tutunmuş olacaktı. Maalesef bunu görmek istemezdik ama bu manzaraları da gördük" dedi.

CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, 6 Şubat depremleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Karadeniz, şunları söyledi:

"YUKARIDAN GELEN EMİRLER O İNSANLARIN ÇALIŞMASINI BİLE ENGELLEDİ"

"Öncelikle ülkemizin başı sağ olsun. Çok ciddi deprem felaketi yaşadık. Bu süreçte çok can kaybımız oldu, yaralılarımız oldu. Böyle bir felaketi Allah ülkemize bir daha göstermesin. İlk gün biz Hatay Kırıkhan'a gittik. Orada gördüğümüz manzaralar hiç iç açıcı değildi. Tarsus, İskenderun, Defne, Samandağ bütün bölgeleri gezdik. Kahramanmaraş depremi deniyordu ama biz gittiğimizde manzarayı görünce çok şaşırdık çünkü Hatay bölgesinde çok ciddi tahribatlar olmuş. Can kayıpları olmuş. İlk anki yaşadığımız manzara hayatımız boyunca unutamayacağımız bir an oldu, çünkü vatandaş çaresizdi. Orada enkaz altında kalan vatandaşlar ses veriyordu. Hiçbir çalışma yoktu. Birkaç gün bu böyle sürdü. Biz elimizden ne geliyorsa yaptık. En azından etrafımızdaki iş makinelerini yönlendirdik. Bir koordinasyon eksikliği vardı açıkçası ama üçüncü günden sonra bir çalışma başladı. Burada yapılan çalışmalar belki geç kalındı ama çok can kaybımızda bu yüzden oldu maalesef. Ben ülke yetkililerine seslenmek istiyorum. Ülkeyi yönetecekseniz vicdanınızla yönetin. Seçim kaygısıyla yönetecekseniz manzara bu oluyor. Birinci gün, ikinci gün ciddi bir çalışma olsaydı belki birçok can hayata tutunmuş olacaktı. Maalesef bunu görmek istemezdik ama bu manzaraları da gördük. AFAD çalışanları elinden geldiği kadarıyla gayret gösterdiler ama yukarıdan gelen emirler o insanların çalışmasını bile engelledi. Bu defterler bir gün açılacak. O ölen canların ahı da var bu işin içinde.

"O KAYITLARIN ÇOK DOĞRU OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM"

45 bin vatandaşımız kaybettik ama enkaz çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmalarda çıkan yeni vefat eden vatandaşlarımız var. Daha çok ciddi bir bina yıkımı var orada. 3- 5 günde değil çok daha ilerleyen süreçlerde daha net rakamlar çıkar. Bence bu rakamlar çok doğru değil çünkü o bölgeyi neredeyse Suriye yapmışlardı. Mesela Reyhanlı'da 108 bin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yaşıyor, 85 bin Suriyeli kayıtlı. Kayıtlı olmayanlarla beraber oradaki rakam Türk nüfusunu geçmiş durumda. Diğer bölgelerde aynı şekilde. Ben o kayıtların çok doğru olduğunu düşünmüyorum.

"BİZİM DEVLETİMİZ BU KADAR GÜÇSÜZ MÜ?

İki gün sonra aynı şeyler Türkiye'de başka illerde de yaşanabilir. Biz ilimizde sel felaketi yaşadık. Ama önlemlerini oradaki belediye başkanımız aldı. Önceden de demiştik o tomrukları oraya koymayın diye. Yani bu bir ihmal eseri. O bölgelerde deprem olacağı akademisyenler tarafından 1 hafta öncesinden, 1 ay öncesinden, 1 sene öncesinden söylendi. Böyle bir şey bekleniyordu. Bu kadar büyük mü olur, küçük mü olur bilemeyiz ama önlemlerin alınması gerekiyordu. İtalyanlar geldi hastane kurdu, 3 gün yer aradılar bulamadılar. Bizim devletimiz bu kadar güçsüz mü? Ülkemizde iklim krizi denen bir kriz var. Bundan sonra sel felaketleri, yangınlar, depremler yaşanacak. Demek ki ne yapmamız lazım? Bunların yaşanmaması için ilk başta önlem almamız lazım. Yaşanacaksa da ihmal etmeden o sürece müdahale etmemiz lazım. Bu işin içinde saniyeler, dakikalar söz konusu. 1 dakikada 1 can kurtarılıyor."