Kezzap Dehşetinin Altından Tuz Ruhu Çıktı

Kezzap dehşetinin altından tuz ruhu çıktı

Sarıyer'de eşinin yüzüne kezzap döktüğü iddia edilen sanık koca, gözyaşlarına boğularak ifade verdi

Kezzap diye iddia edilen sıvının tuz ruhu olduğu tespit edilirken, sanık koca 7 ay sonra tahliye edildi

İSTANBUL - Sarıyer'de boşanma aşamasında olduğu eşi Çiler Ü.'nün yüzüne kezap döktüğü iddiasıyla 22 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Memiş Ü. tahliye edildi. Dava dosyasına giren raporlarda, kezzap olduğu iddia edilen sıvının tuz ruhu içerikli olduğu yer alırken, gözyaşları içinde savunma yapan sanığın, Çiler Ü.'ye 200 metreden fazla yaklaşması yasaklandı.

Sarıyer Çayırbaşı mahallesinde geçtiğimiz 12 Mayıs 2017 tarihinde, boşanma aşamasında olan bir çiftin yol ortasında kavga ettiği, Memiş Ü.'nüneşi Çiler Ü.'yüüzerindeki silahla vurmaya çalıştığı iddia edilmişti. Bu sırada yaşanan itiş kakışın ardından, Memiş Ü.'nün Çiler'i yere yatırıp yüzüne ve sırtına kezzap dolu şişeyi boşalttığı öne sürülmüş, Memiş Ü. olay sonrası polise teslim olmuştu.

Hakkında "Kasten öldürme, silahla tehdit, tehdit ve yaralama" suçlarından 11 yıl 6 aydan 22 yıla kadar hapsi istenen tutuklu sanık Memiş Ü. geçtiğimiz günlerde hakim karşısına geçerek savunma yaptı.

Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya şikayetçi Çiler Ü. katılmadı. Personel servisi şoförlüğü yaptığını ve 2 çocuk babası olduğunu söyleyen Memiş Ü. savunma yapmaya başladığı sırada gözyaşlarını tutamadı. Eşi Çiler Ü. ile olaydan önceki 2 yıllık süreçte ayrı yaşadıklarını, halen de boşanma davalarının devam ettiğini belirten sanık Memiş Ü., "Boşanma davasını ben açmıştım. Bir kızımız ve bir oğlumuz var. Çocuklarımız Çiler'de kalıyordu. Boşanma davası açtığım için Çiler bana kızgındı. Hatta bir gün kızımın benden olmadığını söyledi" dedi. Bu sırada yine gözyaşlarına boğulan Memiş Ü., "Ben buna inanmadım, hala inanmıyorum. Eşim sürekli beni arayıp hakaret ediyordu. Çocuklarımı bana göstermiyordu. Olay yaşanmadan önceki gece yarısı beni aradı ve oğlumuza bakamadığını, yanına gidip çocuğu almamı söyledi. Çalıştığım için sabah alabilirim dedim. Yine bana hakaret etti" diye konuştu.

"Keşke kamyon altında kalsaydım oraya gitmeseydim"

Sabah servis işini tamamladıktan sonra bazı koltuklarda leke olduğunu gördükten sonra, bagajdan leke çıkarıcı şişesini aldığını bu sırada telefonu çaldığını kaydeden Memiş Ü., "Telefonla konuşurken gayri ihtiyari şişeyi cebime koymuşum. Merdivenlerde oturup telefonla konuşuyordum. 20 dakika sonra eşim ile oğlum yanıma geldi. Hep beraber yürüyerek börekçiye gittik. Hep beraber geri dönerken eşime 'Hakaretlerine son veri iki medeni insan gibi boşanalım' dedim. O ise boşanmak istemediğini söyleyerek hakaret etmeye başladı. Sinirlendim ve saçından tuttum. Aramızda itiş kakış oldu. Yere düştük. Gece tehlikeli yerlere personel servisi sürdüğüm için belimde babamdan kalma kuru sıkı silah taşıyordum. Yere düştüğümüzde bu silah da yere düştü ve patladı. Yerden kalkıp silahın kabzasıyla Çiler'in başına vurdum. Yere düşen ve delinen leke çıkarıcı şişesini sinirlendiğim için Çiler'in sırtına fırlattım. 7 aydır cezaevindeyim, çocuklarımı göremiyorum. Keşke bir kamyonun altında kalsaydım, Çayırbaşı'na gitmeseydim. " ifadelerini kullandı.

Mahkeme başkanı, savunmanın ardından şikayetçi Çiler Ü.'nün basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı, olayda kullanılan sıvının hidroklorikasit olduğu, kuru sıkı tabancanın yasak silahlardan olmadığı ve atış emniyetinin kapalı olduğu, sanığın el svabının temiz çıktığını içeren raporları okudu.

"Eşine 200 metreden fazla yaklaşamayacak"

Mahkeme heyeti, delilleri karartma ve kaçma ihtimalinin bulunmaması gerekçeleriyle sanığın tahliyesine hükmetti. Memiş Ü. hakkında yurt dışına çıkışını yasaklayarak, her hafta en yakın karakola gidip imza atma adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca Memiş Ü.'nün Çiler Ü.'ye 200 metreden fazla yaklaşamamasına hükmetti. Memiş Ü., tahliyesi açıklandıktan sonra, "Çiler'i yolda görsem yolumu değiştiririm başkanım" dedi.