Volga Nehri'nin Suları Çöpe Aktı - Son Dakika
Ekonomi

Volga Nehri'nin Suları Çöpe Aktı

Volga Nehri\'nin Suları Çöpe Aktı

FAO'nun yayımladığı israf raporuna göre, her yıl 1,3 milyar ton gıda çöpe atılırken, israf edilen gıdaları yetiştirmek, işlemek ve ulaştırmak için Avrupa'nın en uzun nehri Volga'nın yıllık akışı kadar su harcanıyor Türkiye'de de son yıllarda özellikle ekmek israfı konusunda bilinçlendirme çalışmaları.

23.12.2013 12:49

AYŞENUR SAĞLAM - Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) yayımladığı israf raporuna göre, her yıl 1,3 milyar ton gıda çöpe atılırken, israf edilen gıdaları yetiştirmek, işlemek ve ulaştırmak için Avrupa'nın en uzun nehri Volga'nın yıllık akışı kadar su harcanıyor.

AA muhabirinin FAO tarafından hazırlanan "Gıda İsrafının Ayakizi Raporu"ndan derlediği bilgilere göre, dünya üzerinde üretilen yiyeceklerin üçte birine karşılık gelen 1,3 milyar ton gıdanın yüzde 54'ü kötü hasat yöntemleri ve depolama sorunları nedeniyle üretim aşamasında, yüzde 46'sı ise ürünlerin dağıtımı ve tüketimi sırasında israf ediliyor. Yüksek gelirli ülkelerde israfın büyük bölümü tüketici tarafında yaşanırken, düşük gelirli ülkelerde üretim sürecindeki kayıpların daha yüksek olması dikkati çekiyor.

Söz konusu raporda, maliyeti yıllık 750 milyar doları bulan gıda israfının, Türkiye'nin veya İsviçre'nin 2011 rakamlarıyla milli gelirine eşit olduğu vurgulanıyor. Her gün 870 milyon kişinin yatağa aç girdiğinin belirtildiği raporda, israf edilen gıdaları yetiştirmek, işlemek ve ulaştırmak için harcanan su miktarının ise Avrupa'nın en uzun nehri olan Volga'nın yıllık su akışı olan 250 kilometreküpe eşdeğer olduğu ifade ediliyor.

Türkiye'deki yıllık israfın boyutu

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) verilerine göre, Türkiye'de yıllık 103 milyon 197 bin tonluk bitkisel üretimin, 3 milyon 476 bin tonu üretimde, 4 milyon 988 bin tonu kullanımda olmak üzere toplam 8 milyon 464 bin tonu tüketilemeden kaybediliyor.

Türkiye'de de son yıllarda özellikle ekmek israfı konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapılırken, toplam israfın boyutunun çok daha çarpıcı boyutlarda olduğu belirtiliyor.

Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül, FAO raporunun, gıda israfının boyutlarını göstermek açısından çok önemli olduğunu belirterek, Türkiye'deki gıda israfının da raporda açıklanan verilere paralel olduğunu söyledi.

Türkiye'deki yıllık israfın boyutunun Gayri Safi Milli Hasılasının 4'te 1'ine ulaştığına dikkati çeken Akgül, "Gıda israfında ekmeğin sembol olduğunu varsayarsak, Türkiye her gün yaklaşık 4 milyon civarında yani İzmir'in nüfusu kadar ekmeğini israf ediyor. İsraf edilen bu kaynaklarla, 3 milyon derslikli 180 bin okul, 3,5 milyon yataklı 12 bin hastane yapılabilir ve ya 78 milyon vatandaşa yıllık 3 bin liranın üzerinde vatandaşlık geliri verilebilirdi" diye konuştu.

İsrafın sadece gıda boyutuyla sınırlı olmadığını, dünya su potansiyelinde de ciddi sıkıntılar bulunduğunu dile getiren Akgül, Türkiye'nin etrafı denizlerle çevrili, su zengini bir ülke olarak kabul edilmesinin yanlış olduğunu söyledi.

Akgül, dünya su rezervlerinin sadece binde 3'ünün kullanılabilir olduğununa dikkati çekerek, "2030'da 80 milyonun üzerine ulaşacak Türkiye'yi ciddi bir su sorunu bekliyor. Yapmamız gereken, dünyada 1,5 milyar insanın açlık sınırının altında, Türkiye'de ise 10 milyon insanın yoksulluk sınırı altında olduğunu düşünerek, gereksiz, amaçsız, israfa yol açacak tüm yaklaşımlardan vazgeçmeliyiz. Aile içi eğitimden başlayarak, israfı önlemeyi bir hayat felsefesi olarak algılamalı ve yaygınlaştırmalıyız" değerlendirmesinde bulundu.

"Halkı tüketim alışkanlıkları konusunda bilgilendirmek gerekiyor"

Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülen Güllü de, gıda israfını engellemek için üretimi azaltmak ya da tüketilemeyen gıda maddelerini bir değere dönüştürmek gerektiğini ifade etti.

Gıda israfı sorununun aynı zamanda üretim teknikleri sorunu olduğunu vurgulayan Güllü, biyoçeşitliliğin korunması ve artırılması, ekosistemin öz kaynaklarının verimli bir şekilde kullanılması için sürdürülebilir tarım uygulamalarının önemine işaret ederek, bu sayede işçilik, ilaçlama ve gübre maliyetlerinin en aza indirilmesinin sağlanacağının altını çizdi.

Kamu spotları, çeşitli kurslar ve seminerlerle halkı tüketim alışkanlıkları konusunda bilgilendirmek ve tüketecekleri kadar satın almaya yönlendirmek gerektiğine işaret eden Güllü, şunları kaydetti:

"Tüketimin azalmasıyla değişen arz talep dengesi sonucu, üretimin doğrudan azaltılması sağlanabilir. Üretilmiş olan gıda maddelerinin tüketim miktarları çeşitli yöntemlerle öngörülerek, tüketilemeyecek olanlar maddi sıkıntı içindeki bölgelere dağıtılabilir. Dünyada büyük bir nüfusun açlık sınırında olduğu düşünülürse, tüketilemeyen ürünlerin paylaşım yoluyla değerlendirilmesi medeniyete yaraşır bir çözüm olacaktır. Zamanında tüketilmediği için biyolojik bozunuma uğrayan, iklim değişikliğine, su kaynaklarının israfı ve kirletilmesi gibi çevresel probleme dönüşen gıda maddeleri ise anaerobik üretim teknikleri ile ısı ve enerjiye dönüştürülerek değerlendirilebilir. Biyogaz eldesi olarak bilinen bu yöntemle yemek atıkları metan gazına dönüştürülmekte ve çeşitli yöntemlerle iyileştirilerek doğal gaza yakın bir verime sahip olmaktadır." - Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi Volga Nehri'nin Suları Çöpe Aktı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement