Atar'dan Basın bayramı Mesajı

Anadolu Basın Birliği Gaziantep Şube Başkanı İsmet Atar, 'Manevi Zenginlik' anlayışı ile hizmet eden basın emekçilerinin 10 Ocak Basın Bayramı'nı kutladı.

Atar, 10 Ocak Basın Bayramı nedeniyle yayınladığı mesajda şu görüşlere yer verdi:

"1961 Anayasası'nın getirdiği özgürlükler kapsamında basın

sektöründe de önemli bir gelişme yaşanır. Gazete emekçilerinin

çalışma koşullarında ve haklarında çok önemli iyileştirmeler getiren bir yasa çıkarılır. Bu yasa 212 sayılı Yasa' dır. İlginç olan bu yasayı çıkaran Milli Birlik Komitesi'dir. Bir başka anlatımla 27 Mayıs'ta darbe yapanlardır. 212 Sayılı Yasa, gazetecilik mesleğinde çalışanları sınırlı da olsa bazı sosyal haklar getirilmiştir. Bu güne değin sektörde görülen patronların keyfiliğine ve ortadaki başıboşluğa son verilmiştir. Bir kısım gazete patronları ilk etapta bu yasanın çıkmaması için uğraşırlar. Yasanın çıkması netleşince bu kez de değiştirilmesi için eyleme kalkışırlar.

1960'a gelinceye değin anti-demokratik baskıcı iktidara karşı bir araya gelmeyen, gelmek istemeyen basın patronları ortak çıkarları gereği, emeğe karşı ilk önemli eylemlerini başlatırlar. 10 Ocak 1961 tarihinde İstanbul'da dokuz gazete patronu 212 sayılı yasayı protesto etmek amacıyla ilk aldıkları karar ise, üç gün boyunca gazeteleri yayınlamama kararı idi. O dönemde Babıali'de çalışan gazeteciler bu eylemi "Dokuz Patron Olayı" olarak nitelerler. Basın patronları emeğe karşı tek yumruk olmuşlardır. Elbette çıkarları sarsılmıştır, alanları daralacaktır. Akşam, Dünya, Tercüman, Yeni Sabah ve özellikle de Cumhuriyet gibi kendisini "emekten yan gösteren bu gazeteler" bu başkaldırı hareketinin içerisindeydi. Basın patronlarının bu eylem karşısında, gazete emekçileri 10 Ocak 1961 günü sendika binası önünde bir araya geldiler. Gerek haklarına gerekse basın özgürlüğüne sahip çıkmak amacıyla Vilayet'e kadar coşkulu bir yürüyüş yaparlar.

Gazeteciler (Yazı İşleri Müdürleri, Haber Şefleri, Muhabirler, Mürettipler, Karikatüristler, Düzeltmenler) sendikanın öncülüğünde, BASIN adıyla kendi gazetelerini 11-12- 13 Ocak 1961 tarihinde yayımlarlar. İşte bu tarihten sonra 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanmaya başlar. Bu olaylar göstermiştir ki bu gün bile Basın ve Medyayı ayakta tutan aslında patronlar değildir. Asıl itici ve üretken güç Basın Emekçisinin ta kendisidir. 10 Ocak 1961 tarihinde kazanan taraf onurlu basın emekçileridir. Kaybedense, vahşi kapitalizmi uygulamak isteyen basın patronları olmuştur. Buradan hareketle de günümüzde bu sektörde çalışan tüm Basın emekçilerinin 10 Ocak Basın Bayramlarını kutluyorum. Bu arkadaşlarımızın ekonomik koşullarının yetersizliğini de bilmekteyiz elbet. Ne var ki bu mesleğe bir kez aşık olunmuştur. Mesleğin güzellikleri kamuoyuna hizmet aşkı insanı buralarda

tutabilmektedir. Öyle ki 14 Ocak 1961 tarihinde meslektaşlarımız basın patronlarına karşı verdiği onurlu mücadelesi sonrasında şunları yazmışlardı;

"Her birimiz ayrı, ayrı yıllarca bu mesleğe başladığımız ilk günden beri kaç defa kendi gazetelerimiz için bu onurlu mücadeleye katkıda bulunduk. Bundan sadece sevinç duyuyoruz. Zira bu bizim meslek andımız ve onurumuzdur.

Bizim bu meslekten beklediğimiz bütün kazancımız manevi zenginliktir." Sevgili Basın, Medya Emekçileri, sizlerinde bu sektörde kalmanızın en büyük nedeninin bu sözü edilen "Manevi zenginlik" olduğunu hissetmekteyim. Böylesine önemli bir günde belirtmeliyiz ki mevcut iktidarın hazırlanacak yeni anayasa da gerek basın ve düşünce özgürlüğüne gerekse de basın emekçilerinin haklarının genişletilmesi noktasında tarihsel düzenlemeler yapacağına inanmak istiyoruz. Gelecekte daha güzel, daha aydınlık günlerde olmanız dileğimle."