Bayrağı İndirmeye Çalışan Zanlı İntihar Etti

Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü önündeki Türk Bayrağı'nı indirmeye çalışırken polisler tarafından ayağından vurulan 28 yaşındaki Ali Uçkun, tutuklanarak konduğu Metris Cezaevi’ndeki yüksek güvenlikli koğuşta asılı olarak bulundu.

ÇAMAŞIR İPİ KULLANDI

Önceki gece meydana gelen olayda, Uçkun’un yalnız kaldığı koğuşta çamaşır ipi ile kendini astığı belirtildi. Olay yerine çağırılan savcının incelemesinden sonra Uçkun otopsi için Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.

TUTUKLANARAK CEZAEVİNE GÖNDERİLMİŞTİ

Şüpheli Ali U, hastanedeki tedavisinin ardından çıkarıldığı mahkemece "terör örgütünün propagandasını yapmak", "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" ve "devletin egemenlik alameti olan Türk bayrağını alenen aşağılamak" suçlarından tutuklanmıştı.

AVUKATTAN AÇIKLAMA VAR

Ali Uçkun’un İstanbul Barosu tarafından atanan avukatı Ayhan Bengü, saat 11.00 sıralarında cezaevi yönetiminin kendisini arayıp, bilgilendirdiğini belirtti. Müvekkilinin kendisini asarak intihar ettiğini söyleyen Bengü, “Uçkun’u tek bir hücreye konulduğunu söylediler. Şahsın yüzde 80 paranoid şizofren olduğu için tutuklandıktan sonra ertesi gün tutukluluğuna itiraz etmiştik. Doktor raporları vardı. Kendisinin hastanede tutulması gerektiğini ifade ettik. Hapishanede tutulursa hem kendisine, hem cezaevindekilere zarar verebileceğini hem Gaziosmanpaşa Savcılığı’na hem de Metris Cezaevi’ne söyledik. 10 gün oldu, ses seda çıkmadı.” diye konuştu.

"DEVLETİN SORUMLULUĞU DOĞACAKTIR"

Ali Uçkun’un dün Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde muayene edildiğini, doktorun da 10 gün sonra yeniden müvekkilini muayeneye çağırdığını dile getiren Bengü, "Zor bir durum. Ailenin otopsiye dikkat etmesi gerekiyor. Gerçekten intihar mı etti? Yoksa şüpheli bir ölüm var mı? İncelenmesi gerekiyor. Şüpheli bir ölüm olduğunu anca otopsi raporundan anlayabiliriz. Mercilerin İncelemesi 10 gün, çok uzun, sürdü. Bunun kısa sürede halledilmesi gerekiyordu. Devletin sorumluluğu doğacaktır. Raporları var. Bu raporlara rağmen hapishanede tutulması büyük bir sorumluluk ister. İtirazlarımızda da bundan bahsetmiştik. Ailenin şüpheli bir durum halinde devlete karşı açacağı manevi tazminat söz konusundur. Ailesinin bunu takip etmesi gerekir." şeklinde konuştu.

"MADEM İNTİHAR ETMİŞ, GÖRÜNTÜLERİ PAYLAŞSINLAR"

Otopsi işlemleri tamamlanan Uçkun’un cenazesi ailesi tarafından alınarak, Küçükçekmece Mezarlıklar Müdürlüğü’ne getirildi. Burada gazetecilere açıklama yapan ağabey Saadettin Uçkun, şunları söyledi:

"Olayın gece saat 01.00 sıralarında olduğunu, kardeşimin kendisini banyoda astığını cezaevi yetkilileri bize söyledi. Kendisi tek kişilik koğuşta kalıyordu. Bu olayla ilgili kafamızda soru işaretleri var. Yüzde 80 sağlık dengesi yerinde olmayan bir insan, nasıl olur da cezaevinde tutulur? Adli Tıp raporundan sonra cenazemizi aldık, ancak ayağında demir parçası olduğu gerekçesiyle geri çağırdılar. İnceleme yapıldı ve tekrar cenazemizi aldık. Ben Türk adaletine inanmıyorum. Madem intihar etmiş, o görüntüleri basın mensuplarıyla paylaşsınlar. Herkes görsün" dedi.

Ali Uçkun’un cenazesi, yapılan işlemlerinin ardından toprağa verilmek üzere muş’a gönderildi.