Dilipak'tan Gençlere Mesaj

Dicle Üniversitesi'nde okuyan Aydın Genç Öğrenci Topluluğu tarafından düzenlenen " Abdurrahman Dilipak'tan Gençlere Mesaj" konferansı, geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Program Kur-anı kerim tilavetiyle başladı.

DİLİPAK: "BİZDEN AYDIN ÇIKMAZ"

Sözlerine Kulübün adını taşıyan "Aydın" kelimesine atıfta bulunarak başlayan Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak, şunları söyledi: "Aydın, ne demek? Aydın, prometenin varisi olmak demektir. Bizden aydın çıkmaz. Bizim münevverimiz var. Onun için dilimizi düzeltmemiz gerekiyor. Bizim burjuvamız olmaz. Bizim havasımız olur. Ama biz, kavramlarımızı kaybettik. Kendi medeniyetimizin kavram ve kuramları ile konuşmayı öğrenmemiz gerekiyor. Biz münevver olacağız. Havasımız olacak bizim. Bizim müsteşrikimiz olmaz. Bizim mustaribimiz olacak. Siz onlarsınız işte. Ama biz, henüz adımızı bilmiyoruz. Önce bilmediğimizi bilmemiz gerekiyor ki bir öğrenebilelim."

"BU DÜNYA, SADECE BİZİM İÇİN BİR İMTİHANDIR"

Alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmeti olduğumuzu, yeryüzünden hesaba çekileceğimizi söyleyen Dilipak, "Hiçbir Müslüman dünyada olup biten şeyleri görmezden, duymazdan, bilmezden görme hakkına sahip değildir. Bu dünyada yaptığınız, yapmanız gerekirken yapmadığınız, söylediğiniz ve söylemeniz gerekirken söylemediğiniz her sözden hesaba çekileceksiniz. Sonuçta bu dünyada yaptıklarınız ya da yapmadıklarınızla ya kendi cennetinize sırtınızda tuğla taşıyor olacaksınız, ya da kendi cehenneminize sırtınızda odun taşıyor olacaksınız. Bu dünya, sadece bizim için bir imtihandır" dedi.

"DOĞDUĞUMUZ ZAMANI, TOPRAĞI BİZ SEÇMEDİK"

Dilipak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Doğduğumuz ana babayı biz seçmedik. Doğduğumuz toprağı biz seçmedik. Doğduğumuz zamanı biz seçmedik. Derimizin rengini biz seçmedik. Cinsiyetimizi biz seçmedik. Bundan dolayı insanlar, üstün ya da geri olmazlar. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun mazlumdan yana zalime karşı duracağız. Zalim, babamız da olsa, mazlum, düşmanımız da olsa, bir kavme olan düşmanlığımız, bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmeyecek. Biz, böyle olmamız gerekiyor. Çünkü biz, yeryüzünde hakkın ve halkın gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, haykıran sesi olacağız. Çünkü biz, yeryüzünde mecazi anlamda Allah'ın Halefesiyiz. Allah'ın rızasının gerçekleşmesinin vesilesiyiz."