Manisa CHP'li Özel'den İsmet İnönü Eleştirilerine Yanıt
CHP'li Özel'den İsmet İnönü eleştirilerine yanıtCUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, partisinin Manisa İl Kadın Kolları Kongresi'nde yaptığı konuşmada,2.
CHP'li Özel'den İsmet İnönü eleştirilerine yanıt
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, partisinin Manisa İl Kadın Kolları Kongresi'nde yaptığı konuşmada,
2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'ye 'millet düşmanı' diyen AK Parti eski Rize Milletvekili Lütfi Çırakoğlu'na tepki gösterdi. Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, "Şimdi birisi çıkıp İnönü'ye laf ediyorsa, '2. Dünya Savaşı'na niye girmedi' demektir. 'O savaşa girmeyipte Türkiye'yi neden bölük pörçük ettirmedi' demektir. 'Bir takım hayallerin peşine düşüp de Paris Antlaşması'na gidipte bu ülkenin topraklarını kaybetmedin' demektir. Biz burada ne geçmişteki Abdülhamid'e laf söyleriz ne de işgal zamanındaki tüm olumsuz tavrına rağmen Vahdettin'e. Laf söylemeye kalkacak olursak, İsmet İnönü'ye 1 söylenecekse Vahdettin'e 100, Abdülhamid'e 1000 söyleriz. Atatürk'e söylenecekse Vahdettin'e 500 bin, Abdülhamid'e 5 milyon söylenir" diye seslendi.
CHP Manisa İl Kadın Kolları 13. Olağan Seçimli Kongresi Pazarcılar Odası Konferans Salonu'nda yapıldı. CHP Manisa İl Kadın Kolları Başkanlığı görevini 2 yıldır yürüten Zühre Karabulut'un tek aday olduğu kongreyi, CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel'in yanı sıra CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban, ilçe başkanları ile çok sayıda partili izledi. Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirerek
şunları söyledi:
"Dünyanın hiçbir yerinde kurucu babalara ve kadrolara laf edilmez. Amerika'da kimse çıkıp, Amerika'nın kurucu kadrolarına ne Cumhuriyetçiler, ne de demokratlar laf etmez. Fransa'da hiçbir lider ne Cumhuriyetçiler ne karşısındakiler, Almanya'da hiçbir lider kurucu kadrolarına laf etmezler. Geçmişteki kuruluş değerlerine herkes saygılıdır. Ama bugün geldiğimiz noktada dinin ve kinin sahibi, talimat vermiş yeni bir tarih yazıyor. Cumhuriyet ile, Atatürk ile İsmet Paşa ile sorunu olan bir nesil yetiştirmeye çalışıyor. Buna karşı görev hepimizin. Adalar meselesi var. Çıkmış diyor ki, 'Adaları siz kaybettiniz.' Buradan kendine meydan okuyoruz. Hangi düzeyde istiyorsanız. Cumhurbaşkanıyla yani AK Parti Genel Başkanı'yla bizim genel başkanımız. AK Parti'den hangi grup başkanvekili, hangi bakan olursa olsun, milletvekillerimizle milletvekili, il başkanımızla il başkanı, çıkalım Lozanı da, Kurtuluş mücadelesini de, Atatürk'ü de, Vahdettin'i de, Abdulhamid'i de açık açık tartışalım. Açık açık konuşalım. Hodri meydan diyoruz."
"İKİ İNÖNÜ YOK"
Özel konuşmasında partililere İsmet İnönü hakkında bilgi de vererek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhuriyet asla ve asla kendinden önceki dönemi reddetmedi, küçümsemedi, lanetleştirmedi, şeytanlaştırmadı. Cumhuriyet, Osmanlı'nın borcunu devraldı. Yıllarca Düyun-u Umumiye'de borçlarını ödedi. Kendinden öncekilere laf söylemedi. Ama bugün Abdulhamid'i, Sultan Abdülhamid Han'ı anlat anlat ondan sonra git İnönü'ye laf et. O zaman karşına çıkarlar şunu sorarlar. Derler ki Abdülhamid 33 yıl boyunca donanmayı Haliç'e zincirledi mi, zincirlemedi mi? Boğazlara neden çıkmıyor dendiğinde, 'İngilizler ve Fransızlar ile ilişkimiz bozuluyor. Güçlü donanma istemiyorlar' dedi mi demedi mi? O donanma yokken başka Kıbrıs, Libya, Mısır ve Ege'deki bütün adaların kontrolü Osmanlı'dan İtalyanlar'a, Fransızlar'a ve başka devletlere geçti mi geçmedi mi? Şimdi sen Abdülhamid'in bu yaptıklarını görmeyeceksin. İnönü, Atatürk, İsmet Paşa ve tüm Cumhuriyet kadroları, Sevr'i yırtarak suratlarına vuracak yerine Lozan'ın yapmıştır. Lozan ki bu ülkenin topu senedidir. İsmet Paşa, Lozan ile bütün sınırları yedi cihana belletmiştir. Onların savaşı kaybettiğini bağımsız Türkiye'nin sınırlarını bütün düşmanlara belletmiş ve altına imza attırmıştır. O sırada Abdulhamid'in kaybettiği, terkettiği adalardan önemli bir kısmı o dönemde İtalya'da kalacaktır. Ama devamında Türkiye Misak-i Milli sınırlarını ve kendisine Gökçeada ve Bozcaada ile egemenliği tanımlanmayan adalar bırakarak da 12 ada dışındaki kendisine tehdit olma riskini ortadan kaldıracaktır. Ama tutup bunların hiç birini görmeyeceksin. Sanki 2 İnönü var. Yunanistan'a gidip Lozan'ı uygulamıyorsunuz. 'Yunanistan'ta müftümüzü kendimiz seçmemiz lazım' derken sanki o İnönü, Recep Tayyip Erdoğan'ın inandığı İnönü. Ama buraya gelip adalar konusunda şeytanlaştırdığı İnönü başka bir İnönü. 2 İnönü yok. Bu ülkenin topraklarını kazanan, savaş meydanlarında kazanıp masa başında tescil ettiren İsmet İnönü bu ülkenin en önemli değerlerinden birisidir. Atatürk'ün yol arkadaşıdır. Bizimde canımızdır. Ona laf söyleyeninde ellerimiz iki yakasındadır."
"İNÖNÜ'YE 1 SÖYLENECEKSE, VAHDETTİN'E 100, ABDÜLHAMİD'E BİN LAF SÖYLERİZ"
CHP'li Özel, İsmet İnönü ile ilgili yapılan eleştirilere de sert bir şekilde cevap vererek, "Şimdi birisi çıkıp İnönü'ye laf ediyorsa, '2. Dünya Savaşı'na niye girmedi' demektir. 'O savaşa girmeyipte Türkiye'yi neden bölük pörçük ettirmedi' demektir. 'Bir takım hayallerin peşine düşüp de Paris Antlaşması'na gidipte bu ülkenin topraklarını kaybetmedin' demektir. Biz burada ne geçmişteki Abdülhamid'e laf söyleriz ne de işgal zamanındaki tüm olumsuz tavrına rağmen Vahdettin'e. Laf söylemeye kalkacak olursak, İsmet İnönü'ye 1 söylenecekse Vahdettin'e 100, Abdülhamid'e 1000 söyleriz. Atatük'e söylenecekse Vahdettin'e 500 bin, Abdülhamid'e 5 milyon söylenir. Ama CHP anlayışında geçmişine küfür etmek yoktur. Küfreden namussuzlara da hesap sormak vardır" diye konuştu.
"SURİYELİLER'İN ÜLKESİNE GERİ DÖNMESİ GEREKİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'deki Suriyeliler'in topraklarına geri gönderilmesiyle ilgili sözlerini de eleştiren Özel, şöyle konuştu: " Kemal Kılıçdaroğlu'nun 4- 5 yıldır söylediği ve senin üstünde tepindiğin konuda bugün dönüyorsun diyorsun ki; 'Suriyeliler'i evine yollayacağım.' Dönüp, dönüp, 'Aldatıldım, kandırıldım, yanlış yaptım' diyor. Şimdi kendinizle gurur duyun. Siz öyle bir partinin mensuplarısınız ki, bugüne kadar hiç aldanmadınız bugüne kadar da hiç aldatmadınız. Elbetteki gitmeleri gerekir. Ülkelerinde savaşın bitmesi gerekir. O ülkenin yaşanacak bir hale dönüşmesi gerekir. Bütün Suriyeliler'in kendi istedikleri takdirde kendi memleketlerine gidip vatanlarına kavuşması gerekir. Önce oradaki huzuru boz. Bu kadar Suriyeli'yi getir. Onları vatandaş yapma üzerinden hesap yap. Hesap tutmayınca da 'Hadi bakalım Suriyeliler'i geri yollayım' de. CHP mültecilere karşı değildir. Ancak mülteci yaratan politikalara, başta savaş, iç karışıklık, terör ve mülteci yaratan ayrımcılık yaratan politikalara karşıyız. Buradaki mültecilerimizi kardeşimiz olarak göğsümüze basıyoruz. 4 yıl söylediğimiz ve bugünde Tayyip Erdoğan'ın geldiği noktayı biliyoruz. Suriye'de barış sağlanacak. Suriyeli kardeşlerimiz barış içerisinde ülkelerine dönecektir. Suriye'deki savaşın ve yaşananların sorumlusu Tayyip Erdoğan, tarihi hatasını bugün gördüyse sakın söylem üstünlüğünü ona bırakmayın. CHP olarak Atatürk'ün söylediği, 'Yurtta Barış Cihanda Barış' sözüne inanırız. Biz de ordumuzun sonuna kadar arkasındayız. Ama barış ve barış yolunun çözümlerini savunuyoruz. İyi ki CHP, ve örnek aldığımız liderimiz var."
"KARABULUT, GÜVEN TAZELEDİ"
Konuşmaların ardından kongrede il kadın kolları başkanlığı seçimi için delegeler oy kullandı. 302 delege sandığa gitti. Kullanılan oyların
tamamını alan mevcut başkan Zühre Karabulut, güven tazeleyip, bir dönem daha başkanlığa seçildi. Karabulut'un başkanlığındaki yeni yönetim kurulu, Cemile Bora, Sultan Çağlar, Gülnur Demir, Behiye Gümüş, Naime Karabağ, Şerife Süheyla Öz, Havva Tunç, Gülnur Türen, Dudu Uysal, Nuriye Ülger, İkbal Yeraltı ve Neşe Yıldız'dan oluştu.