Finlandiya Cumhurbaşkanı: İnsanların Güvenlik Duygusu Endişe Verici Seviyede

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, küresel olarak, insanların güvenlik duygusunun endişe verici bir seviyeye düştüğünü söyledi.

New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulunda konuşan Niinistö, dünyanın karmaşık bir hale geldiğini ve küresel tansiyonun yükseldiğini ifade etti.

Niinistö, Rusya- Ukrayna savaşında Finlandiya'nın Kiev'e yardım ettiğini ve Ukrayna'nın doğal meşru müdafaa hakkını desteklediklerini vurguladı.

Savaşın hem prensipte hem uygulamada herkesi etkilediğini vurgulayan Niinistö, "Bunun küresel anlamda ciddi sonuçları olacaktır. Ukrayna'daki savaş, bugün dünyanın dört bir yanında gördüğümüz uzun süreli çatışmalardan biri haline gelmemelidir. Ukrayna'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyan bir barış hepimizin çıkarınadır. Hedef bu olmalıdır." diye konuştu.

Niinistö, küresel olarak, insanların güvenlik duygusunun endişe verici bir seviyeye düştüğünü belirterek, "Dünya çapında devam eden yüzden fazla silahlı çatışma var. Afganistan, Sudan ve Yemen'de ve diğer pek çok ülkede insanlar muazzam insani ihtiyaçlarla karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Bu acil durumların hiçbirini gözden kaçırmamalıyız." ifadesini kullandı.

İnsan hakları söz konusu olduğunda hiçbir ülke mükemmel olmadığını vurgulayan Niinistö, ülkelerin birbirinden bir şeyler öğrenebileceğini kaydetti.

Niinistö, gezegendeki tüm varlıklar ve yaşam için sürdürülebilir bir gelecek sağlamanın "en acil" görev olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"Taahhütlerimizi çok daha ciddiye almamız gerekiyor. Eğer bir hedefin gerisinde kalırsak, bunun etkilerinin diğer alanlarda katlanarak artması muhtemeldir. İklim eylemi bunun açık bir örneğidir. Önemli adımlar atıldı, ancak daha fazlasının yapılması gerekiyor. Geçtiğimiz yaz bir kez daha kayıtlara geçen en sıcak yaz oldu. Dünyanın her yerinde yıkıcı seller, kuraklık ve orman yangınları gördük. Bunların varoluşsal sorular olduğunu anlamalıyız. Ortak hırsımızı arttırmalıyız. Emisyonların azaltılmasına yönelik yeni ve güçlü taahhütlere acilen ihtiyaç duyulmaktadır ve bunlar hızlı ve etkili eylemlerle desteklenmelidir."