Sen de mi Hollanda?

Özellikle de Sol Parti'li ve Hıristiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) bazı parlamenterlerin dillendirdikleri çatlak seslere.

İşte Türkiye karşıtı bu kervana son dönemlerde Avusturya da katıldı.

Avusturya Başbakanı Christian Kern, Türkiye'deki demokratik ve ekonomik eksikliklerden dolayı AB ile Türkiye arasındaki üyelik müzakerelerinin sonlandırılmasını gündeme getirdi.

Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz da, Türkiye'deki darbe girişimini Viyana'da düzenlenen gösteride protesto eden Türklere ve Türk kökenli insanlara ülkeyi terk edip Türkiye'ye gitmeleri çağrısında bulundu.

Avusturyalı bazı politikacılar ile bazı medya organları da turist olarak Türkiye'ye gitmeme çağrısında.

İşte son dönemlerde Hollanda'dan da çatlak sesler gelmeye başladı.

*

Hollanda'da ana muhalefet Sosyalist Parti (SP) ile Hıristiyan Birliği (CU), AB'nin Türkiye'ye yaptığı 600 milyon Euro yardımın dondurulması için bir önerge verdi.

Muhalefetteki tüm partilerin ve hükümet kanadından bazı parlamenterlerin desteğiyle Hollanda hükümetinin bu konuda Brüksel nezdinde girişimlerde bulunması karara bağlandı.

Hollanda Parlamentosu'nda grubu bulunan Hıristiyan Demokrat Parti (CDA) de, Türkiye'de Başbakanlığa bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Hollanda'daki camilere maddi katkıda bulunmasının yasaklanmasını içeren bir önerge verdi.

Hükümetin büyük kanadı Liberaller olarak bilinen Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi'nin (VVD) de desteğiyle bu önerge de kabul edildi.

Hükümet ortağı İşçi Partisi (PvAD) ise karşı çıktı.

Muhalefet partilerinin "Türkiye ile AB arasındaki müzakerelere son verilsin" içerikli bir önergesi ise VVD ile PvDA'dan oluşan koalisyon hükümetin hayır demesi üzerine kabul görmedi.

VVD'li Hollanda Başbakanı Mark Rutte de, bu yöndeki kararı tek başına Hollanda hükümetinin veremeyeceğini hatırlatarak, önergeye karşı çıktı.

Ancak kamuoyu yoklamalarına bakıldığına birçok AB ülkesindeki gibi Hollandalıların da Türkiye'nin AB üyeliğine hiç de sıcak bakmadığı görülmektedir.

*

Hollandalıların yüzde 66'sı Türkiye'nin AB'de yer almasına "Hayır" demekte.

Bunları okuyunca da insanın aklına ister istemez "Sen de mi Hollanda? Siz de mi Hollandalılar?" demek geliyor.

Irkçı, yabancı düşmanı Geert Wilders'in liderliğini yaptığı Hollanda Özgürlük Partisi (PVV) ise zaten yıllardır Türkiye ile müzakerelere son verilmesinde ısrar etmekte.

Gelecek yıl yapılacak parlamento seçimleri öncesi bunu sık sık gündeme getireceğini de gizlememekte.

Yani aşırı sağcı Geert Wilders, Türkiye'nin AB üyeliğini seçim malzemesi yapacağını söylüyor.

PVV bununla da yetinmiyor.

Wilders'in partisinin dört sayfalık seçim programında şunlar da yer alıyor:

Müslümanlara Hollanda kapıları da, Hollanda sınırları da kapatılacak.

Camiler yasaklanacak.

Hollanda'nın İslamlaştırılmasına izin verilmeyecek.

Başörtüsü yasaklanacak.

Kuran yasaklanacak.

Evet, adında özgürlük sözcüğü geçen bir partinin programında bunlar yer alıyor.

Ne kadar da özgürlükçü (!) bir parti değil mi?

Tabii PVV'nin programında Hollanda'nın AB'yi terk etmesi de yer alıyor.