6. Boğaziçi Zirvesi

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Birleşmiş Milletler'in (BM) yapısında adaletsizlik olduğunu ifade ederek, "Bir ülke terörü artık devlet politikası haline getirebiliyor. Acımasızca masum insanları, kendi vatandaşlarını katledebiliyor. Bu konu BM'ye taşındığında 5 biraderlerden biri 'Ben karşıyım' diyor ve bütün dünya bu katliama seyirci kalıyor" dedi.

Bakan Yıldırım, Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) ev sahipliğinde "Daha Az Yoksulluk, Daha Fazla Refah" temasıyla düzenlenen 6. Boğaziçi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, "varlıktan zarar gelmez ne gelirse yokluktan gelir" sözünü anımsatarak, adil paylaşım durumunda savaşların ve kavgaların olmayacağını söyledi.

Dünyanın 196 ülkesinin BM şemsiyesi altında bir araya geldiğini ve orada küresel sorunların konuşulduğunu, çözüm üretilmeye çalışıldığını anlatan Yıldırım, ama bunların toplan ve dağılın ötesinde işe yaramadığını kaydetti.

Bu organizasyondan, dünyanın hiçbir köşesinde huzursuzluk ve karışıklık olmaması, 7 milyarı aşan insanın barış içinde yaşaması, terörün dünyanın başına bela olmamasının beklendiğine işaret eden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ama böyle olmuyor. Çünkü bu BM'nin yapısında bir adaletsizlik var. Bir ülke, terörü artık devlet politikası haline getirebiliyor. Acımasızca masum insanları, kendi vatandaşlarını katledebiliyor. Dünya buna seyirci kalıyor. Bu konu BM'ye taşındığında 5 biraderlerden biri 'Ben karşıyım' diyor ve bütün dünya bu katliama seyirci kalıyor. Sadece insanlar ölmüyor, insanlık da ölüyor. Dünyanın

geleceğine olan güven günden güne azalıyor. Sahile vurmuş küçük yavruların cesetleri bütün insanlığın vicdanını sızlatırken, insanların üzerine bombalar yağdıran zalim yöneticilerin vicdanı zerre kadar sızlamıyor. Adaletsizliğin olduğu yerde huzur ve kardeşlik olmaz. Onun için her ülkenin daha fazla sorumluluk alması gerekiyor. Bölgesel ve uluslararası dayanışmanın artırılması gerekiyor."

Dünyada yaşayan 8 milyar insanın 6 milyarının uçak yolculuğu ile tanışmadığını dile getiren Yıldırım, dünyadaki adaletsizliğin, kalkınmadaki uçurumun, refah paylaşımındaki anormalliğin böyle sonuçlar doğurduğuna dikkati çekti.

"Ulaşım ve iletişimde destan yazdık"

Bakan Yıldırım, geçen 11 yılda Türkiye'de ulaşım ve bilişim alanlarındaki değişiklikleri tüm vatandaşların yaşayarak gördüğünü belirterek, bilginin ışık hızıyla yayıldığını, bugün yeterli görülen şeyin yarın iş göremez hale geleceğini söyledi.

Kısa zaman içinde iletişimde insanların birbiriyle haberleşmesinin yanı sıra daha fazla makinelerin birbiriyle haberleşeceği devrin yaşanacağını belirten Yıldırım, şunları kaydetti:

"Şoförsüz otomobilleri göreceğiz. Seyahate çıkmadan evvel otomobilinizin ısıtıldığını veya klimayla soğutulduğunu göreceksiniz. İnsanlar sadece robotlaşmıyor, araçlar da robotlaşıyor. Hayat kolaylaşıyor ama insanlar da yalnızlaşıyor. Bizim istediğimiz bu değil. Teknoloji gelişsin, hayatımız kolaylaşsın ama muhabbetimiz de kaybolmasın istiyoruz. Arkadaşlarımız telefonlarımız, bilgisayarlarımız olmasın. Sanal dünyanın bireyleri haline gelmeyelim. Gerçek hayattan ayrılmayalım. İkisini beraber başarabiliriz. Bu mümkün."

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye'de ulaşım ve iletişim alanlarında destan yazdıklarını vurgulayarak, karayolu, demiryolu, havayolu ve denizyolu alanlarında yaptıkları çalışmaları ve projeleri anlattı.

Bir Türk firmasının Marmaray'ın yanında daha derinden araçlar için bir tünel yaptığını, bunu da gelecek yıl içerisinde hizmete alacaklarını aktaran Yıldırım, "108 metre derinden, iki kıta arasında yapılan bu proje de büyük bir mühendislik başarısıdır. Bu proje göreve başladıktan sonra tamamen benim tasarladığım bir projedir. Arkadaşlarıma açtığımda bunun bir hayal olduğunu, bu kadar derinden bir tünelin yapılamayacağını söylediler. Ama azmin elinden hiçbir şey kurtulmuyor. Biz çalıştık ve bu eseri yapabileceğimizi dünyaya gösterdik. Ayrıca bu proje devletin bütçesinden yapılmıyor" yorumunu yaptı.

"Amacımız bütün vatandaşlarımızın bilgi toplumunu bir parçası olmasını sağlamak"

Bölgesel farklılıkları en aza indirecek bir anlayışla hizmet ettiklerini anlatan Yıldırım, "Barış ve refah artacaksa bölgeler arasındaki gelişmişlik farkının önce ülkenizde sağlayacaksınız. Sayısal uçurum, bizim ortaya koyduğumuz uygulamalarla tamamen ortadan kaldırıldı" dedi.

Binali Yıldırım, hem birey hem de ülke açısından iletişim güvenliğinin sağlanmasına yönelik yaptıkları çalışmalara değindi.

Havacılıkta dünya ortalama yüzde 5 büyürken, Türkiye'nin yıllık yüzde 15'in üzerinde büyüme gerçekleştirdiğini aktaran Yıldırım, Türkiye ekonomisinin ortalama yüzde 4 büyüdüğü varsayıldığında bu büyümenin yüzde 0,7'sinin sadece havacılık sektöründen geldiğine dikkati çekti.

Yıldırım, bilişim teknolojilerinin sağlık ve eğitim hizmetleri için de gerekli olduğunu ifade ederek, "Türkiye'de sağlık sektörü dönüşüyor. Bilişim teknolojileri sağlık sektörünün geliştirilmesinde kullanılıyor. Öte yandan eğitim alanında Fatih projesi, geleneksel eğitim sistemini bilişim tabanlı eğitime dönüştürmek için iyi bir araç. Aynı zamanda bu proje sayesinde ulusal bilgi teknolojileri ülkemizde uygulanmaya başladı. Bu bilişim sektörünün gelişmesini de sağlayacak bir adım. Amacımız bütün vatandaşlarımızın bilgi toplumunun bir parçası olmasını sağlamak" ifadelerini kullandı.

Konuşmasının ardından Bakan Yıldırım'a, UİP Kurucu Başkanı Cengiz Özgencil tarafından plaket takdim edildi.