9. Türk Ticaret ve İhracat Finansmanı Konferansı

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, "Yeni başarı hikayelerine ihtiyacımız var. Her yıl 700-750 bin genç üniversiteden mezun oluyor, bunlar için istihdam oluşturulması gerek" dedi.

Vardan, Global Trade Review tarafından düzenlenen "9. Türk Ticaret ve İhracat Finansmanı Konferansı"nda yaptığı konuşmada, 1959'dan 2002 yılına kadar Türkiye'de 16 ekonomik krizin yaşandığını, 2002 yılından sonra gerçekleştirilen reformlarla Türkiye'nin dünyanın en büyük 17'nci, Avrupa'nın ise 6'ncı büyük ekonomisi haline geldiğini söyledi.

Osmanlı'dan bu yana Türkiye'nin tüccar bir devlet olduğuna işaret eden Vardan, son 10 yolda ihracatçılara bakış açısında ciddi anlamda değişiklikler olduğunu kaydetti.

Vardan, iç makroekonomik şartların iyileştirilmesi ve küresel talebin de güçlü seyretmesi ile ihracat alanında faaliyet gösterenlerin olumlu şekilde etkilendiğini dile getirdi.

Suriye'de, Irak'ta, Mısır'da ve Libya'da yaşananların Türkiye ekonomisini etkilediğini anlatan Vardan, pek çok projenin sekteye uğradığını ifade etti.

"Yeni başarı hikayelerine ihtiyacımız var" diyen Vardan, her yıl 700-750 bin gencin üniversiteden mezun olduğunu, bunlar için istihdam oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.

450 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşılabilmesi için 120 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Vardan, "Bütün bunları dikkate aldığımızda dahi Türk ekonomisinin iyi bir iş çıkardığını söylemek mümkün. Orta gelir tuzağına düşmemek ve bu seviyede kalmamak için bir şeyler yapmak durumundayız" şeklinde konuştu.

"Türkiye'nin 2023 yılında dünya pazarındaki payını yüzde 1,5'a yükseltmeyi hedefliyoruz"

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu ise sadece 2014 +yılında düzenledikleri heyetlerle dünyanın etrafında 3 tur attıklarını söyledi.

Türkiye'nin 2023 yılında dünya pazarındaki payını yüzde 1,5'a yükseltmeyi hedeflediklerini bildiren Çıkrıkçıoğlu, "1,1 trilyon dolarlık dış ticaret hacmine ulaşmak ve daha fazla dışa açılmak istiyoruz. Bu, mevcut iş hacmini neredeyse 2 katına çıkarmak demek" dedi.

HSBC Türkiye Başekonomisti Melis Metiner de 2002 ile 2007 arasında Türkiye'deki verimlilik artışının ortalama yüzde 7 civarında gerçekleştiğini, bunun çok iyi bir performans olduğunu kaydetti.

Metiner, 2007 sonrasında küresel finans krizi ile Türkiye'nin reformlarla ilgili ivme kaybetmesinden ötürü verimlilik artışının çok durağan kaldığını aktardı.

Türkiye'nin verimlilik artışını sağlayabilmesi için 2 yapısal reforma bakılması gerektiğini bildiren Metiner, bunlardan birinin eğitim olduğunu, yüksek eğitim seviyesinin artırılması ile iş piyasası açısından Türkiye'nin daha esnek hale gelmesi gerçekleştirilebilirse, hem imalat sektörünün hem de hizmet sektörünün daha esnek hale geleceğini dile getirdi.

10 yıl önce Türkiye'den üç şehirden oluşan ülke olarak bahsedildiğini anımsatan Metiner, "Ankara, İstanbul ve İzmir'de finans ve imalat merkezleri vardı. Özellikle imalat üretimi açısından ve ihracat noktasında Türkiye'nin batısından doğusuna ve güneydoğusuna doğru bir kayma söz konusu olduğunu görüyoruz. Mesela Gaziantep büyük bir imalat ve ihracat merkezi olmuş durumda, özellikle Orta Doğu yönlü ihracatta" şeklinde konuştu.