Yapı Kredi Başekonomisti Cevdet Akçay, siyasi açıdan bebek ekonomik açıdan çocuk olan Türkiye'nin artık olgunlaştığını belirterek, "Türkiye hakkında kötümser olunamaz" dedi.
UniCredit Grubu tarafından düzenlenen "9. Türkiye Altyapı Finansmanı Toplantısı"nda konuşan Akçay, Türkiye'nin son yaşadıklarına bakıldığında, bazı insanların bir şeylerin yanlış gittiğini düşünebildiğini belirterek, olaylara sadece anlık bakılmaması gerektiğini söyledi.
Akçay, Türkiye'nin bugün daha normal durumda bulunduğunu dile getirerek, normalleşme süreçlerinin bazen çok büyük maliyetlerle gerçekleştiğine işaret etti.
Şanssız ölümlerden sonra insanların, bu tür olayların bir şeye hizmet etmediğinin farkına vardığını aktaran Akçay, şöyle devam etti:
"O yüzden artık bunların tekrarlanmamasını istediler. İşte normalleşme budur. Türkiye o kadar anormal bir durumdaydı ki normalleşme çok büyük bir maliyetle meydana gelebiliyor. Silahlı çatışmanın artık olmaması lazım. Silahlar ortadan kaldırılmalı. Bazı Kürt politikacılar da olgunlaşacaktır. Onların Türkiye'nin Kürtleri mi yoksa Ortadoğu'nun Kürt'leri mi olduğuna karar vermeleri gerekli.
Bu ülkedeki Kürtlerin en az yüzde 90'ı, bu ülkenin Türk vatandaşlarıyla eşit muamele görmek istiyor. Yeni anayasa bundan ibaret. 90 küsur yıllık Cumhuriyetimizin sivil bir anayasası bulunmamaktadır. O yüzden yapısal bazda reformlara ihtiyaç var. Sosyal bazda bir anayasaya ihtiyaç var. Eğer bu yapılmazsa, her şey havada asılı kalır. Türkiye ilk defa böyle bir anayasa istiyor. Muhalefet partileri de ilk defa böyle bir anayasaya ihtiyaçları olduğunu kabul etti."
Akçay, Kürtlerin de buna artık katılabileceğini ve o zaman Türkiye'de farklı bir ortam oluşacağını ifade ederek, "Lütfen Türkiye'ye olan inancınızı kaybetmeyin" diye konuştu.
"Batı kavramlarını burada kullanarak ülkeyi analiz edemezsiniz"
Cevdet Akçay, Türkiye'nin ekonomik olarak 7 yaşında olduğunu, siyasi açıdan ise bebek bir ülkeden bahsedildiğini söyledi.
Siyasi açıdan bebek ve ekonomik açıdan çocuk olan Türkiye'nin artık olgunlaştığını vurgulayan Akçay, Türkiye hakkında kötümser olunamayacağını ifade etti.
"Demokratikleşme, normalleşme sürecindeyim" demenin önemine işaret eden Akçay, şunları kaydetti:
"Bu ülke konusunda iyimser olmak istiyorsanız, anlık görüşlerle ilgilenmeyin. Türkiye demokratik, laik ve normal değil ama daha demokratik, laik ve normal hale geldi mi? Evet geldi. Faktörler yanlış yansıtıldığında Türkiye'yi de yanlış anlıyorsunuz. Batılı arkadaşlarımız bazen bizi yanlış anlıyor. Türkiye, İran gibi Rusya gibi okunması zor bir ülkedir. O yüzden bu ülkelere bakıldığında görüşlerinizi de adapte etmeniz gerekiyor. Batıda doğmuş büyümüş kavramları, burada kullanarak ülkeyi analiz edemezsiniz. O yüzden bunları dikkatli şekilde değerlendirmeniz gerekiyor."
Cevdet Akçay, büyümenin anahtar olduğuna dikkati çekerek, aslında büyümeyi neyin tetiklediğinin tam olarak belirlenemediğini dile getirdi.
Buna "büyüme sürecinin belirsizliği" dediğini anlatan Akçay, "Küreselleşmenin aslında elimizdeki araçları azalttığını fark ettiğimden beri bunu düşünüyorum. Büyüme hala gizemli şekilde işliyor. Büyüme üzerine yapılan tüm araştırmalara rağmen eğer insanların kafası hala karışıksa, o zaman bir siyasetçi olarak büyümeyi neyin tetiklediğine ilişkin kesin bir şey söyleyemezsiniz. Siyasetçilere önerim şu, 'Bir hayaletin peşinden gitmeyin. Türkiye için yeni büyüme modelleri üretmeyin. Sadece bu yapılacaklar listesine sadık kalın. Bu listedekilerin hepsini yapmaya sadık olun. Yetenekli ve doğru insanların işinizi yürütmesine izin verin" ifadelerini kullandı.
"Beklenti yönetiminde kötü iş çıkardık"
Akçay, Türkiye'de son iki yıldır "TCMB sadece enflasyona değil, aynı zamanda istikrar ve büyümeye odaklanmalı" denildiğini, yani Amerikan Merkez Bankası (Fed) gibi olunmasının istendiğini aktardı.
Fed'in ise "Maksimum olarak iş, istihdam, fiyatlar ve uzun vadeli faiz oranlarının teşvik edilmesi gerekli" dediğinin altını çizen Akçay, istikrarlı fiyatların diğer hedeflerden önemli olduğunu söyledi.
İstikrarlı fiyatlar olmadığında diğer iki hedefe ulaşılamayacağını belirten Akçay, "İşte TCMB, aslında Fed gibidir. 2010'un sonundan itibaren TCMB açıkça kendi işlevlerini değiştirdi. 'Biz fiyat istikrarı değil, aynı zamanda finansman, mali istikrarı da istiyoruz' dediler. TCMB aslında Fed'den daha esnek bir işleve sahip" diye konuştu.
Akçay, Brezilya ve Hindistan merkez bankalarını "kalkınmacı merkez bankaları" olarak göstermenin "cehalet" olduğunu vurgulayarak, bunun kaliteli insan kaynağı eksikliğini gösterdiğini ifade etti.
Türkiye'nin yeterli sermaye stoğu olmadığını dile getiren Akçay, şöyle konuştu:
"Bu öz sermaye stoğu, yatırımla toplanır. Yatırım ise eşit bir ortamda, makul fiyatlarla ve gelecekteki beklentilerin istikrarlı olmasıyla olur. İnsanlar daha uzun vadede hesaplama yapmalı, beklentilerini ona göre ayarlamalı. Böyle olursa yatırım da artar. Sihirli bir tarife yok. Temel bir durum var burada. Aslında sorunlarınızı bir büyüme modeli çözmeyecek. Yapmanız gereken tek şey, yapılacaklar listenizdekilere sadık kalmak. Ancak bu şekilde çıkabiliriz. Son iki yılda bu alanda çok iyi bir iş çıkarmadık. Beklenti yönetiminde kötü iş çıkardık. Türkiye'yi gözardı edemezsiniz. Türkiye çok önemli bir ülke. Ama kenardan izleyip doğru sinyali almak istiyorsunuz, o zaman gireceksiniz."
"Türkiye'yi riskli diye tasnif etmiyoruz"
Fitch Ratings Kıdemli Direktörü Nicolas Painvin ise Türkiye'de talep riski olan çok projenin olmadığını söyledi.
Türkiye'nin 2010 yılında10 bin dolara ulaşan kişi başına gelirin, 2023'te 25 bin dolara çıkmasının hedeflendiğini aktaran Painvin, bu hedefin eğitimde büyük bir çaba gösterilirse ve özellikle kadınların iş gücüne katılımı konusunda büyük bir artış olursa gerçekleşebileceğini dile getirdi.
Painvin, Türkiye'nin çok dinamik bir pazara sahip olduğunu vurguladı.
Kendileri için asıl önemli konunun sadece cari açık olmadığını anlatan Painvin, "Türkiye'deki bankalar ve bankacılık sistemi iyi olsa da bazen bu miktarda parayı yerel para birimi cinsinden uzun vadelerle bulmak zor olabiliyor. Yeniden finansman riski doğabiliyor. Yine de yönetilebilir olabilir Mersin'de gördüğümüz gibi. Buradaki aktiflerde iyi bir performans vardı. Birçok yatırımcının kredi vermeye hazır olacağını düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Painvin, aşağı yönlü riskleri dikkate alsalar da Türkiye'yi tanım itibariyle riskli diye tasnif etmediklerini belirterek, "Belki makro sebeplerden dolayı biraz daha az sağlam diyelim" ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Ekonomi › 9. Türkiye Altyapı Finansmanı Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?