Babacan(2/son): Biz Ankara'dan Bursa'ya Sırf Miting Kalabalık Olsun Diye Adam Taşımayız

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yerel seçim hazırlıkları için yapılan mitinglerdeki kalabalıkların başka şehirlerden insanlar toplanarak oluşturulduğuna ilişkin iddialar üzerine, "Bursa mitingi de çok kalabalık oldu. Bursa'nın bir kenar mahallesinde oturan 40 kişilik bir grubu otobüs merkeze getirir. Ama tutup da Ankara'dan Bursa'ya sırf miting kalabalık olsun diye biz adam taşımayız. Böyle bir kültür siyaset anlayışı yok bizde, başka yerlerde olabilir. Kim iddia ediyorsa onu ispat edecek" dedi.

Uludağ Ekonomi Zirvesi'ne katılan Başbakan Yardımcısı Babacan, CNBC-e/NTV ortak yayınında soruları yanıtladı. Babacan, seçimleri, ekonomiyi, siyaseti birbirinden ayrıştırabiliyor musunuz şu zamanda? "Kuralların olmadığı bir ülkeye uluslararası yatırımlar gelmez' demiştiniz, yabancı algısı açısından baktığınızda bu haksız dahi olsa düzeltmek için bir şey yapacak mıyız?" şeklindeki bir soru üzerine, şunları kaydetti:

"Şu 3 aydır yaşadıklarımıza bakacak olursak işin özünde hukuk sistemi ve yargı mekanizmalarının zafiyetlerinin ortaya çıktığını ve bu mekanizmaların iyi işlememesinin sonuçlarını yaşıyoruz. Yargı gibi çok saygın bir kurumun içinde bazı insanlar kendi aidiyet hissettikleri bir grubun çıkarları için çok farklı tutumlar içine girebiliyorlar. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Bu sebeple Türkiye'nin yargıya güveninin tekrar inşa edilebilmesi için hukuk devleti kredibilitesi için çok ciddi şeyler yapması gerekiyor. Hem yasal düzenleme anlamında hem de insan kaynakları yapısının yeniden gözden geçirilmesi anlamında."

-"BU İŞLER TÜRKİYE'YE BÜYÜK ZARARLAR VERMEYE DEVAM EDECEK"-

Yatırımcıların Türkiye'yi tercih edebilmesi için Türkiye'de bir hukuk güvenliğinin olması gerektiğini dile getiren Babacan, "Yatırımcının Türkiye'yi tercih etmesi için bir hukuk güvenliği olması lazım. Bir problem olduğu zaman ben kendimi Türkiye cumhuriyetinin yargısına emanet ettiğimde oradan hızlı güvenilir kararlar çıkabilir diyebilmesi lazım. Bunları belirtemezsek yatırımlar konusunda problemler yaşarız. Hükümetimizin en önemli önceliklerinde birisi de bu olacak. Bunun için güzel bir çalışma yapmamız gerekiyor. Bizim de bu yargı sistemi için bir reset düğmesine basıp bir aç kapa yapmamız lazım. Aksi halde bu işler Türkiye'ye büyük zararlar vermeye devam edecek. Yatırım olmadan büyüme olmaz. Dışarıdan yatırım gelecek ki biz cari açığımızı finanse edelim. Bunun olabilmesi içinde hukuk güvenliği çok önemli" açıklamasında bulundu.

-"YARGIDA BİZİM YENİ ELEMANLAR ALMAMIZLA İLGİLİ CİDDİ BİR ENGELLEMEYLE KARŞILAŞTIK"-

Serbest bırakılmalarla ilgili de değerlendirme yapan Babacan, "Adalet bakanımız bu konuda diyor ki; biz bir yasa çıkardık ama çıkardığımız yasaya göre bu insanlardan bazılarının serbest bırakılmaması gerekiyordu. Şimdi bunu herkes izliyor görüyor. Bu nasıl bir garip durumdur ki TBMM bir kanun çıkarıyor ve bu kanunda yazılanlardan daha farklı bir şeyi de bazı mahkemeler uyguluyor. Bunlar çok ciddi problemlerdir. Yapmaya çalıştığımız pek çok reform yargı mekanizmasının bizzat kendisi tarafından yavaşlatıldı, engellendi. Yargıda bizim yeni elemanlar almamızla ilgili ciddi bir engellemeyle karşılaştık. Adım attığımızda şu karşımıza çıkıyor: Sizin yaptığınız güçler ayrılığı, yargı prensibine aykırı. Bunlar çok hassas alanlar. Bizim evrensel referanslarımız var bu konuda" diye konuştu.

-"BURADA ÇOK MASUMİYET ARAMAMAK LAZIM"-

Babacan, "Seçim döneminde iktidarın oranının artması ve azalması ayrı bir siyasi ve ekonomik açılımları da beraberinde getirecek mi?" şeklindeki bir soru üzerine şu ifadeleri kullandı:

"17 Aralık süreci aslında özü itibarıyla hükümetimizi yıpratmaya yönelik bir süreç aksi halde 3 yıldır yapılan dinlemeler, iddialara bakıyorsunuz aynı suç 15-20 defa işleniyor. Aynı suçun 25 defa işlenmesini izliyorsunuz. Seçimlere 3 ay kala aynı gün gündeme getiriyorsunuz. Şunu da biz hep söylüyoruz. Burada çok masumiyet aramamak lazım. Bu yolsuzluk iddialarının hepsine gidilmesi gerek. Şimdi ne oldu, bütün bu iddialarla ilgili bir soruşturma komisyonun kurulması ve ilgili önergeyi bir kendimiz meclise verdik. 4 arkadaşımızda kendisi verdi dilekçelerini. Bir yolsuzluk varsa bunun üzerinin kapatılması mümkün değil."

-"KİM İDDİA EDİYORSA İSPAT EDECEK"-

Babacan, telefon dinlemelerine ilişkin ise "Sayın başbakanımızı kendisini hedeflemiş bir komplo var. Devletin kriptolu telefonlarının, güvenlikle ilgili en gizli meselelerinin artık çarşaf çarşaf ortalara döküldüğü bir dönemde bu bir milli güvenlik meselesi haline de geldi. Dolayısıyla bu seçim niye önemli? Halkımız diyecek ki biz iktidar partimize güveniyoruz. Bu seçimin en önemli unsuru şuanda bu. Bir güven sınavı. Halkımız biz başbakanımıza güveniyoruz dedikten sonra bundan epeyse bir ders alması gereken yeteri kadar sonuç çıkarması gereken bir kitle olacak" dedi.

"Mitinglere başka şehirlerden insanların taşındığı" iddialarına da değinen Başbakan Yardımcısı, "Bursa mitingi de çok kalabalık oldu. Bursa'nın bir kenar mahallesinde oturan 40 kişilik bir grubu otobüs merkeze getirir. Ama tutup da Ankara'dan Bursa'ya sırf miting kalabalık olsun diye biz adam taşımayız. Böyle bir kültür siyaset anlayışı yok bizde başka yerlerde olabilir. Kim iddia ediyorsa onu ispat edecek" diye konuştu.

-"NEREDE HAREKET ORADA BEREKET"-

ABD Merkez Bankası FED'in sonbaharda varlık alımlarının sona erebileceğini duyurmasını değerlendiren Babacan, FED'in son açıklamasının piyasalarda belirsizliği azaltan etki yarattığını vurguladı. Babacan, "Başbakan B, C planı deyince uçuk kaçık spekülasyonlar yapıldı. Yok böyle bir şeyler. Birkaç tane aklı evvel arkadaşın fikirleri ortada dolaşıyor. Bu işin başında sorumlular var. Bazen bu illerden para kazananlar olabiliyor. Nerede hareket orada bereket. Bazen maalesef onları da görebiliyoruz. Çok sakin bir dönemde para kazanma ihtimalleri de azalacak" dedi.

-"BİZ HEYECANA KAPILIP DA GÜNLÜK KURA ADAPTE OLAN BİR DOĞALGAZ FİYATI KULLANMIYORUZ"-

Babacan açıklamasında doğalgazı ve petrolü dövizle aldıklarının altını çizerek, "Kur artışında bunlarında maliyeti artıyor. Maliyetlerinde tolere edebileceğiniz yanları var. Bir de bıçak kemiğe dayanıp kemiği kesmeye başladığı yer var. Biz çok heyecana kapılıp da günlük kura adapte olan bir doğalgaz fiyatı kullanmıyoruz. Petrol ise serbest piyasada fiyatlanıyor. Maliyetler düştüğü zaman satış fiyatını yavaş yavaş düşürüyorlar ama artış olduğunda çok hızlı yükseltiyorlar. Dağıtım maliyetinin vatandaş üzerindeki yükü belli bir seviyeyi aşardı" dedi.

-"BUGÜN ZAM GELİYOR YA DA GELMİYOR DİYE BİR YANIT VERMEYECEĞİM"-

"Elektrik ve doğalgazda bıçağın kemiğe dayandığı noktada mıyız?" sorusu üzerine, ise Babacan, "Kur hareketli olduğu için o nokta sürekli değişiyor. Bugün siz benden zam geliyor ya da gelmiyor diye bir yanıt alamayacaksınız. Kuru izleyeceğiz şu seçimleri bir atlatalım, arkadan da Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Bir görelim daha somut şeyler söyleyebiliriz. Bugün için şu önemli bizim için. Biz tedbirlerimizi zaten almıştık. Bankalar için sıkıntı yok. Kur nerede sükunete kavuşacak bunu görmemiz lazım" diye konuştu.