Babacan: İnatçılığımızı Devam Ettireceğiz - Son Dakika
Ekonomi

Babacan: İnatçılığımızı Devam Ettireceğiz

Babacan: İnatçılığımızı Devam Ettireceğiz

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, AB üyeliğiyle ilgili süreci devam ettirmek istediklerini söyledi.

22.11.2012 12:18  Güncelleme: 12:24

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, AB üyeliğiyle

ilgili süreci devam ettirmek istediklerini belirterek, "Ne kadar büyük

güçlüklerle karşı karşıya kalırsak kalalım, inatçılığımızı devam ettireceğiz"

dedi.

Babacan, "Türkiye Zirvesi Avrupa'nın Yeni BRIC'ine Yatırım" seminerinin

açılışında, batıdan bakıldığında bir ekonomik başarı hikayesi olarak algılanan

Türkiye'nin güneyden veya doğudan bakıldığında demokratik bir başarı hikayesi

olarak algılandığını kaydetti.

Çalışmaların, demokratik sistem, temel haklar, özgürlükler ve hukukun

üstünlüğü sistemini iyileştirme amacına yönelik olduğunu, bu çabaların

Türkiye'nin genel başarısına katkı sağladığını belirten Babacan, şöyle devam

etti:

"Siyasi alandaki reformlarımız açısından burada da son derece kesin

standartlarımız ve güçlü dış çıpamız vardı ki bu da AB sürecidir. Bugün ekonomik

sürece baktığımızda Avro Bölgesi'nde ve Türkiye'nin performansına baktığımızda

herkes bize şunu soruyor; 'Acaba Türkiye açısından AB hala önemli bir hedef mi?'

Hükümetimizin bu soruya cevabı büyük bir 'Evet'tir. Çünkü bizim odağımız

demokrasi, temel haklar, özgürlükler, hukukun üstünlüğüdür. Buna inanan 27 ülke,

AB'de bu yüksek standartlar çerçevesinde bir araya gelmişlerdir. Biz buraya üye

olmak istiyoruz. İç reform sürecimizin de en önemli çıpası bu olmuştur. AB'de

durum ne olursa olsun biz bu sürece devam etmek istiyoruz. Ne kadar büyük

güçlüklerle karşı karşıya kalırsak kalalım, inatçılığımızı devam ettireceğiz.

Bizim bu süreç içinde olmamızın yasal hakkımız olduğunu düşünüyoruz. AB'nin

sadece içini görebilen, kısa vadeli düşünen birkaç politikacı veya liderin

engellemesini istiyoruz."

-"Kriz sırasında yaptığımız farklıydı"-

Küresel kriz ortaya çıkmadan önce iki önemli alanda ilerleme kaydedildiğini,

bankacılık sektöründe reform yapıldığını, mali ayarlama sürecinden geçildiğini ve

2008-2009 yıllarına gelindiğinde Türkiye'nin çok güçlü bir bankacılık ve kamu

finansman sistemi olduğunu anımsatan Ali Babacan, "Kriz öncesinde durumumuz

farklıydı ama kriz sırasında da yaptığımız farklıydı" dedi.

2009'da pekçok ülke mali ivme programı başlattığında Türkiye'nin 3 yıllık

bir mali konsolidasyon programı uyguladığını, şimdi ise dünyada krizin

başlangıcından bu yana 4 yıl geçmesine karşın istikrara halen ulaşılamadığını

belirterek, "ABD'de nispi bir iyileşme olsa bile muazzam bir soru işareti var.

Bundan sonra ne olacak? Ne tür bir mali politika uygulayacak ya da uygulamak

zorunda kalacak? Bunu bilmiyoruz. Bu da güveni zedeliyor. Avro Bölgesi'nde

insanlar güçlük içinde. Daha güçlü mali birlik kurulması için atılan adımlar

olumlu ama bugünkü ortam bu iyi adımları gölgeliyor. AB'nin temelinde bir dizi

ortak ekonomik çıkar var. AB başında da zeminini teşkil eden buydu. Bugün artık

ortak ekonomik çıkar zemini zayıflamaktadır. Dolayısıyla bir siyasi çözülmeye

gidilebilir" değerlendirmesini yaptı.

AB'nin son derece önemli değerler içerdiğini anlatarak, sözünü ettiği ideal

ve değerlerin "kötü politikaların veya sorumsuz bir siyasi söylemin" kurbanı

olmaması gerektiğine işaret eden Ali Babacan, 2010 ve 2011 yıllarında yüksek bir

büyüme hızı elde edildiğini, 2012'de bilerek iç talebi düşürmelerine, son 2 yıla

kıyasla daha düşük bir büyüme oranı yakalanmasına karşın yine de Türkiye'nin

büyüme oranının Avrupa genelinde en yüksek büyüme oranlarından biri olduğunu

söyledi.

"İstikrar ve güven unsurunu politikamızın odak noktasına koyduk" diyen

Babacan, işsizlik oranının son 11 yılın en düşük seviyesinde bulunduğunu,

enflasyon oranının giderek kontrol altına alındığını belirterek, bunun son derece

alışılmamış, beklenmeyen ama yine de çok başarılı olan Merkez Bankası

politikalarına borçlu olunduğunu kaydetti.

Merkez Bankası'nın hem güven istikrarına hem de finansal istikrara önem

verdiğini, hem politika araçları hem de makro ekonomik ve politik kararların

birbirine bağlı temkinli bir şekilde alındığına işaret eden Babacan, bütçe açığı

ve kamu borçlarının da tüm diğer ülkelere kıyasla çok daha düşük olduğunu

bildirdi.

Kriz boyunca orta vadeli programlar uygulanarak bunların her yıl

güncellendiğini kaydeden Babacan, şunları kaydetti:

"Ekim ayında 2015 yılına kadarlık dönemi kapsayacak programda, Türkiye'nin

potansiyel büyüme hızları, istihdamın arttırılması, fiyat istikrarı

hedeflerimizin gerçekleştirilmesi bizim kendi cari açığımızı, iç ve dış

talebimizi dengeleyici unsurlar alacağımızı söyleyebilirim. Yüzde 4'lük bir

büyüme hızını önümüzdeki yıl için öngörüyoruz. Sonraki büyüme hızımını yüzde 5

olarak düşünüyoruz. Cari açığımızın da önümüzdeki 3 yıl boyunca azalacağını

düşünüyoruz.

Bu azalma hızı geçtiğimiz yıla göre biraz yavaşlamış olacak. Borçların GSYH

oranı şu an yüzde 36, bu 2015 sonunda yüzde 31'e düşecek. Dünyaya baktığımızda

sorunun temeli, mali sektörde yer alıyor. Biz normale geri dönebilmek istiyoruz.

Mutlaka mali sürdürülebilirliği sağlamak istiyoruz. Mali konular hiçbir zaman

endişe kaynağı olmasın. En kırılgan olan alanda biz en güçlü olmak istiyoruz.

Bizim görevimiz, devlete olan güveni sağlamak. Piyasalar, tüketiciler,

üreticiler, finansal camia devlete güven duyarsa, o zaman özel sektör zaten

görevini yerine getirecektir. Biz kamu harcamaları yoluyla büyümeye inanmıyoruz.

Özel sektör faaliyetleriyle büyümeye inanıyoruz. Bu konuda fevkalade inatçı

olacağız."

Muhabir: Elif Ferhan Durmuş

Yayıncı: Ali Bayaslan - ISTANBUL

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi Babacan: İnatçılığımızı Devam Ettireceğiz - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement