Ankaralı iş çevreleri, halk oylamasının sonucunda kazanının Türkiye olduğunu ve ülkede demokrasinin standartlarının yükseleceğini belirtti.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, yaptığı yazılı açıklamada, halk oylaması sonuçlarının hayırlı olması dileğinde bulundu.
Tartışmaların geride bırakılıp geleceğe odaklanılması gerektiğini kaydeden Özdebir, "Türkiye, hedefleri olan bir ülke. Bu hedeflere birlik olduğumuz müddetçe ulaşabiliriz." ifadelerini kullandı.
Özdebir, referandumun kaybedeni olmadığına işaret ederek, "Bu değişiklikle Türkiye'nin kazandığına inanıyorum ama bu sonuçları tüm Türkiye'nin iyi okuması gerekiyor. Vatandaşlarımız, demokratik bir olgunluk içinde, tercihlerini sistem değişikliği doğrultusunda kullanmışlardır. Yüksek bir katılım oranı ile alınan bu karara tüm dünyanın saygı duyması gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
Gerginliklerin ülkeye bir fayda getirmeyeceğini belirten Özdebir, artık ülkenin sorunları, üretim ve ekonomiyle ilgilenilmesi çağrısı yaptı.
Türkiye'nin yeni bir büyüme hikayesine ihtiyacı olduğunu kaydeden Özdebir, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Başta hukuk sistemi olmak üzere adli ve idari yargı reformlarını, iş gücü piyasaları reformunu, kamu harcama verimliliği ve reformunu, yatırım ve üretim ortamını iyileştirecek yapısal reformları ve eğitim sisteminin ve özellikle mesleki eğitim reformunun süratle gerçekleştirilmesi için çaba göstermeliyiz."
"Demokrasimizin standartları yükselecek"
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran da halk oylamasının demokratik bir ortamda, huzur içinde ve yüksek katılımla gerçekleştiğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin güçlü Türkiye için atılmış en büyük adım olduğunu vurgulayan Baran, "Yeni anayasa, sistemdeki tıkanıklıkları ortadan kaldırarak demokrasimizin standartlarını yükseltecek, milli birliğimizin ve ekonomimizin daha da güçlenmesini, Türkiye'nin uzun vadeli stratejik hedeflerine ulaşmasını sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.
Baran, iş dünyası olarak ülkedeki istikrar ve güven ortamının sürmesinin en büyük beklentileri olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Türkiye ekonomisi, rekabet gücünü giderek artıran bir dinamizm ve istikrarlı bir büyüme içerisindedir. Beklentimiz, ekonomik istikrarın kalıcı hale gelmesidir. Türkiye'nin yakın siyasi tarihine baktığımızda, ilerleme ve kalkınmanın, siyasi istikrarın sağlandığı dönemlerde gerçekleştiği görülmektedir. Sorunlu bir coğrafyada yer alan Türkiye, ancak güçlü bir ekonomi ile ayakta kalabilir. Yeni anayasa kalıcı bir güven ve istikrar ortamını tesis edecektir. Büyük Türkiye'yi, çocuklarımızın geleceğini 80 milyon hep beraber sağduyu ile inşa etmek üzere çalışmalıyız. Türkiye'nin kaybedecek vakti yok. Sandık geride kaldı, artık aydınlık geleceğimiz için durmadan, yorulmadan çalışma günüdür. İş dünyası, daha çok üretmek, daha çok ihracat yapmak, daha çok kazanmak, işini, ticaretini büyütmekten başka bir şey düşünmüyor."
Baran, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada güven, istikrar ve barışın teminatı olarak görüldüğüne dikkati çekerek, referandum sonucunun bölgede barış ve huzurun sağlanması açısından da önemli olduğuna işaret etti.
Son Dakika › Ekonomi › Başkentli İş Çevreleri 'Evet' Kararından Memnun - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?