Bilgim Bereketim Projesi

İzmirli çiftçilere "Bilgim Bereketim" adlı proje kapsamında finansal piyasalar, bankacılık ve tarım etkileşimi, sürdürülebilir tarım uygulamaları, iklim değişikliği ve etkileri gibi konularda eğitim verildi.

Kapsayıcı Büyüme Derneği ev sahipliğinde, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, İzmir Ticaret Borsası ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi desteğiyle İzmir'deki bir otelde, çiftçilere yönelik modern tarım yaşamına ilişkin sunumlar yapıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Kapsayıcı Büyüme Derneği Başkanı Kadir Kılıçparlar, Türkiye'nin toplam refahının hızlı ve adil şekilde artması için çalıştıklarını belirtti.

Bilgim Bereketim adlı projeyi de aynı amaçla hazırladıklarını kaydeden Kılıçparlar, "Tarım kesimi ülkemizde istihdamın 5'te 1'inden fazlasını karşılarken milli gelirden aldığı pay yüzde 8'in altında. Oysa biliyoruz ki tarım ve hayvancılık ülkemizin mukayeseli üstünlük kurabileceği temel alanlardan biri." dedi.

Projeyle üreticilerin dünyadaki gelişmeleri izlemesini hedeflediklerini söyleyen Kılıçparlar, "Finansal okuryazarlık eğitimiyle belki de doğal afetlerden daha yıkıcı olabilen mali riskleri nasıl yönetebileceklerini tartışmayı amaçlıyoruz." dedi.

Milli Tarım Projesi

İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli ise küresel ekonomide hak ettiği yeri almak için büyük idealleri olan Türkiye için tarım alanının büyük önem taşıdığına dikkati çekti.

Türkiye'nin tarımsal hasılada Avrupa'nın en büyüğü olduğunu, dünyada ise dokuzuncu sırada yer aldığını hatırlatan Kestelli, şöyle konuştu:

"Biliyoruz ki potansiyelimiz çok daha yüksek. Bu potansiyeli hayata geçirebilmek için bir yandan tarımın yapısal sorunlarını çözerken, diğer yandan üreticilerimizin standartlarını yukarı çekmek için adımlar atmalıyız. Tarım sektörü son 30 yıldır ekonominin genel performansının yarısı kadar bile büyümüyor. 1980 ile 2014 yılları arasında Türkiye ekonomisi yılda ortalama yüzde 4,2 büyürken tarım sektörünün büyümesi yüzde 1,6'da kaldı. Üretim potansiyelimizi yeteri kadar değerlendiremediğimiz ve dış pazarlarda bizi kalıcı kılacak enstrüman ve ilişkiler ağı geliştiremediğimiz için dünya tarım ticaretindeki yerimiz 27. sıra."

Türkiye'nin akıllı bir planı sabırla uygulayarak dünyada önce kendi ürettiği ürünlerin trend belirleyicisi olması gerektiğine işaret eden Kestelli, "Üretici ve tüccarın bu yolda ilerlemesini teşvik edecek olan hükümette bu iradenin bulunduğunu Milli Tarım Projesi ile bir kez daha duymak bizi umutlandırdı." dedi.

Proje çerçevesinde çiftçilere akademisyenler tarafından çiftçilere finansal piyasalar, bankacılık ve tarım etkileşimi, sürdürülebilir tarım uygulamaları gibi konularda eğitim verildi.