Bilişim Sektörü Türkiye İstişare Toplantısı

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Fatih Sayan, yerli ve milli ürünlerin tasarımı, üretimi ve pazarlanmasında kamuya büyük rol düştüğünü belirterek, "2016 itibarıyla bilgi teknolojilerinin 30 milyar lira, iletişim sektörünün ise 65 milyar liranın üzerinde pazar büyüklüğü var. Sektörün ihracatı ise sadece 3 milyar lira." dedi.

Sayan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Bilişim Sektör Kurulu'nun, MÜSİAD Ankara ve BTK ev sahipliğinde düzenlediği "Yerli Bilgi Teknolojilerinin Gelişmesinde Kamunun Rolü" temalı Bilişim Sektörü Türkiye İstişare Toplantısı'na katıldı.

Burada yaptığı açılış konuşmasında, bilişim sektöründeki gelişmelerin sanayinin her alanına katkı sağladığını dile getiren Sayan, Zeytin Dalı Harekatı'nın savunma sanayisinde yerliliğin ve bilişim sektörünün önemini gösterdiğini ifade etti.

Sayan, Çin, Hindistan, İrlanda gibi ülkelerin 1980'li yıllar itibarıyla bilgi teknolojisinde yerli üretimi destekleme konusunda aldıkları stratejik kararlarla dünyada lider konuma yükseldiklerine dikkati çekerek, küresel rekabette öne geçebilmek için en yeni teknolojileri ilk geliştiren ve uygulayan olmak gerektiğini söyledi.

"Tam zamanlı Ar-Ge çalışan sayısı 137 bine ulaştı"

Tüm endüstrilerde genel eğitim ve sanayi politikalarıyla, Ar-Ge, yenilikçilik, yerli üretim ve tasarımında kamu desteğinin önemine işaret eden Sayan, şöyle konuştu:

"Tam zamanlı Ar-Ge çalışan sayısı 2003'te yaklaşık 38 bin iken, 2016'da 3,5 kat artışla 137 bine ulaştı. Bunların 72 binden fazlası özel sektörde, yaklaşık 12 bini devlette ve 52 bini yükseköğrenim kurumlarında istihdam ediliyor. 2016'da yaklaşık 120 bin kişilik istihdam oluşturan bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe çalışan tam zamanlı Ar-Ge personeli sayısı ise toplam istihdamın yüzde 15'ini oluşturuyor."

Sayan, yerli yazılım ve ürün konusuna büyük önem verdiklerini vurgulayarak, "ULAK baz istasyonun ilk testleri yapıldı ve bu istasyonlar yardımıyla ilk görüntülü görüşme gerçekleştirildi. Evrensel hizmet kapsamında 1-500 nüfus aralığında kırsaldaki yerleşim yerine 4,5G altyapısı kurmak amacıyla bu milli baz istasyonlarının kullanılması gündemde. ULAK projesi mobil haberleşme alanında ihtiyaç duyulan tüm altyapı teknolojisinin yerli ve milli imkanlarla üretilmesi açısından bir basamak vazifesi görecek." ifadelerini kullandı.

Yerli ve milli ürünlerin tasarımı, üretimi ve pazarlanması konularında kamuya büyük rol düştüğüne dikkati çeken Sayan, şöyle devam etti:

"2016 itibarıyla bilgi teknolojilerinin 30 milyar lira, iletişim sektörünün ise 65 milyar liranın üzerinde pazar büyüklüğü var. Sektörün ihracatı ise sadece 3 milyar lira. Bu veriler, sektörde ülkemiz için büyük imkanlar oluşturduğunu, gelir getirici ve istihdama yönelik bir sektör oluşturmak için daha yolun başında olduğumuzu göstermektedir. Hizmet sektöründe iyiyiz ancak üretim ve pazarlama noktasında çok aşama kaydetmeliyiz. Türkiye'nin 2023 yılında en büyük 10 ekonomi içinde olabilmesi ve bilişim teknolojileri sektörümüzün 160 milyar dolar büyüklüğe ulaşabilmesi hedefiyle çalışmalarımız hız kesmeden sürecek."

"Ülkenin kaderi bir telefonla değişti"

MÜSİAD Ankara Şubesi Başkanı İlhan Erdal da 15 Temmuz gecesi Türkiye'nin kaderinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telefonda verdiği mesajla yön değiştirdiğini anımsatarak, şunları kaydetti:

"Bilişim sektörü ekmek kadar, su kadar önemli. Yerlilik ve kamunun yerli tüketimi çok önemsediğimiz bir konu. Dünyadaki gelişmiş ülkelere baktığımızda kamunun desteği olmadan özel sektörün ilerlemesinin mümkün olmadığını görüyoruz. Gelişmekte olan markalarımıza yeterince destek verilmiyor. Biz yerli markalarımızı büyütmezsek, verilerimizi yurt dışındaki birileri yönetirse bizi bekleyen büyük bir tehlike var. İş adamları olarak bize düşen görev, kolluk kuvvetlerimizin sınırda gösterdiği mücadeleyi, gece gündüz çalışarak kendi sahamızda göstermek."

"15 yılda bilgi teknolojileri alanında ciddi ivme kazandık"

MÜSİAD Bilişim Sektör Kurulu Başkanı Fahrettin Oylum ise bilişim sektöründe faaliyet gösteren 300'ün üzerinde kurul üyesinin, uydu, haberleşme, akıllı şehircilik, büyük veri, ağ güvenliği gibi alanlarda yerli ve milli ürünlerle Türkiye'ye değer kattığını söyledi.

Türkiye'nin son 15 yılda bilgi teknolojileri alanında ciddi ivme kazandığına değinen Oylum, teknoloji tüketen ülkeler sınıfından teknoloji geliştiren ülkeler sınıfına geçiş yapıldığını ifade etti.

Oylum, 2017 sonu itibarıyla bine yakın Ar-Ge merkezi ve teknoparkta geliştirilen yenilikçi ürünlerin, Türkiye'nin gelecekte bu alanda dünya liginde oyuncu olacağının göstergesi olduğunu belirtti.