Borsa İstanbul Genel Müdürü Dinç Aa Finans Masası'na Konuk Oldu: (2)

Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç, Borsa İstanbul'un halka arzının 2016 yılına sarkabileceğini belirterek, "İlan edilmiş takvimi izlemek yerine yeni bir takvim oluşturmak istiyorum. Çünkü Borsa İstanbul bize emanet. Bizim bunu en yüksek, en doğru fiyatla halka arz etmemiz lazım. Bunun için de çok doğru bir hikaye oluşturmamız lazım" dedi.

Göreve gelmesinin ardından basında ilk kez AA Finans Masası'na konuk olan Dinç, sermaye piyasalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Dinç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "5G'yi bekleyip teknolojiye doğru yerden eklemlenelim" önerisine ilişkin, "Ben her zaman şunu istiyorum; bir teknolojiyi kullanacaksak, o anda dünyadaki en üstün teknoloji neyse onu kullanalım. Yani teknolojiyi arkadan takip edersek, ilerleyebileceğimiz mesafe sınırlıdır. Dünya biliyorsunuz inovasyonla gelişiyor. Yeniliklere kendimizi adapte etmemiz, hep yeninin peşinden koşmamız gerekiyor. Onun için de ben (bu öneriyi) sonuna kadar destekliyorum. En iyi ve üstün teknoloji hangisiyse onunla başlamak bizim açımızdan en doğru seçenek" ifadelerini kullandı.

Borsa İstanbul'un başına gelmesinden bu yana çok sayıda toplantı yaptıklarını aktaran Dinç, toplantıların devam edeceğini kaydetti. Dinç, çok sayıda dönüşüm sürecinde yer aldığına işaret ederek, borsada teknoloji alanında başarılı bir dönüşümü hedeflediğini dile getirdi.

Teknoloji transferi projesinin hatasız işlemesi için bir genel müdür yardımcısı transfer ettiklerini vurgulayan Dinç, "Bilişim teknolojilerinden (IT) sorumlu bir genel müdür yardımcımız şu anda var. Bu işe direkt  bakıyor" bilgisini verdi.

Dinç, Borsa İstanbul'un halka arzında yeni bir takvim oluşturmak istediğini, Borsa İstanbul'un elini güçlendirerek masaya daha üstün bir pozisyonda oturmayı hedeflediklerini aktararak, şunları söyledi:

"Göreve geldiğimde bu konuda (Borsanın halka arzı) belirlenmiş bir takvim vardı. O takvim doğrultusunda göreve gelir gelmez yatırım bankalarıyla görüşmeye başladık ve 6 yatırım bankası konsorsiyumuyla görüşme yaptık. Ancak burada ilan edilmiş takvimi izlemek yerine yeni bir takvim oluşturmak istiyorum. Bunu da neden yapmak istiyorum? Çünkü Borsa İstanbul bize emanet. Bizim bunu en yüksek, en doğru fiyatla halka arz etmemiz lazım. Bunun için de çok doğru bir hikaye oluşturmamız lazım."

"Yatırımların yüzde 62'si yabancı yatırımcılardan"

Borsa İstanbul'un şirket olarak da etkin ve efektif çalıştığını göstermek istediğini vurgulayan Dinç, bunun için de kurumun başarı hikayesini destekleyecek projeler üretmeyi hedeflediklerini ifade etti.

Dinç, bu doğrultuda iş yapma şekillerini gözden geçirmeleri gerektiğini belirterek, "Kendi operasyonumuzu ve insan kaynaklarımızı gözden geçirmemiz lazım. Burada çok iyi kaliteyi yakalamış ve örnek alınacak bir şirket oluşturmamız gerek. Burada, 'bunları yaptıktan sonra halka arz edeceğiz' demek istemiyorum. Ancak bu yönde kararınızı alıp, vizyonunuzu, yönünüzü belirledikten sonra halka arza gitmeniz lazım. Yatırımcıyla karşı karşıya geldiğinizde soracakları soru şu; 'Evet siz halka açılıyorsunuz ve Borsa İstanbul'un zaten bir gelişim trendi var ama sadece  bu mu? Böyle mi devam edecek?'. Bunu dediklerinde, 'Hayır bunun üzerine ekleyeceğimiz şeyler var' yanıtını vermeniz lazım" şeklinde konuştu.

Borsa İstanbul'daki yatırımların yüzde 62'sinin yabancı yatırımcılardan geldiği bilgisini veren Dinç, "Kurumsal ve büyük firmalara gittiğinizde onlar yönetimin kafasındakileri merak eder. Biz de kendi kafamızda bir 'durum resmi' oluşturduk. Arkasından bu resmin içini doldurup öyle halka açmak istiyoruz. Dolayısıyla Borsa İstanbul'un halka arzının 2016 yılına sarkabileceğini düşünüyorum" dedi.

"Halka açık şirketlerin piyasa değeri 200 milyar doların biraz üzerinde"

Tuncay Dinç, borsanın kötü bir algısı olduğuna dikkati çekerek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Eski Başkan İbrahim Turhan'ın 'Heyecan arayan Veliefendi'ye (Hipodrom) gitsin' diye bir demeci vardı. Türkiye'de 'borsa oynamak' diye bir tabir var. Borsa oynanmaz, borsaya yatırım yapılır. Bizim beklentimiz; halkımızın borsaya gelirken bireysel değil de kurumsal olarak gelmesi. Yani aracı kurumlar ya da portföy şirketleri üzerinden gelmesi. Bunu da şu nedenle istiyoruz; bizde yatırım uzunluğu (süresi) çok kısa. Bu diğer gelişmiş ülkelerde çok daha uzun. Aslında işin teorisine bakarsanız borsaya yatırım yapan kişi, bir hisse senedine yatırım yaptığında o şirketin ortağı olur. Dolayısıyla o şirketin temettüsüne, yani karına ortak olmak ister.

Ancak diğer taraftan da borsada günlük kar iniş ve çıkışından faydalanmak isteyenler de borsada derinlik ve likidite yaratır, hacim kazandırır. Ancak bu hacim kazandırırken, eğer çok bilinçsiz bir şekilde olursa, bir süre sonra yatırım yapmak isteyen diğer kişileri kaçırmaya başlar. Bu insanlar borsada kaybettiğinde 'Bir daha zinhar borsaya girmem' şeklinde kararlar alıyor. Çok daha risksiz ve güvenli yatırım araçlarına doğru kayıyorlar. Bu bizim önümüzdeki engellerden bir tanesi. Buradaki algıyı değiştirmek istiyoruz."

İşin yatırımcı tarafının yanında, halka açılan şirketler tarafının da olduğunu dile getirerek, şu anda borsada halka açık 423 şirket bulunduğunu, ancak bunun 1.000'in çok üzerinde olması gerektiğini ifade eden Dinç, "Bu hedef inanın ulaşılamaz bir hedef değil" dedi.

Dinç, borsanın 1986'da faaliyete başladığını anımsatarak, "Bugün 2015'e geldik. Ancak hala sayıya bakarsanız, borsadaki halka açık şirketlerin piyasa değerlerine bakarsanız, şu anda 200 milyar doların biraz üzerinde, istediğimiz seviyenin hala çok gerisindeyiz. Bunun için ben hala çok büyük potansiyel olduğuna inanıyorum ve düşünüyorum" diye konuştu.

Bu konuda birçok görüşme ve çalışma yapmaya başladıklarını, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği'yle (TSPB) çalışma grubu oluşturmak istediklerini aktaran Dinç, " 'Buradaki hacimleri nasıl büyütürüz, şirketleri nasıl daha fazla çekeriz?' bu bizim önümüzdeki dönemde yapacağımız en büyük çalışmalardan biri olacak" dedi.

"Mevcut sistemde saniyede 2 bin işlem aynı anda yapılabiliyor"

Tuncay Dinç, değişen Sermaye Piyasası Kanunu'yla borsa ve sermaye piyasalarının kazanımlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Borsa İstanbul'un yapı değiştirerek anonim şirket haline geldiğini, bu sayede işlem etkinliğinin arttığını anlatan Dinç, bunun yanında Borsa İstanbul'un Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) ve Takasbank'ta çoğunluk hisselere sahip olmasının sağlandığını, bunun da borsaya şirketleşme yoluyla çok daha etkin ve teknik bir çalışmayı getirdiğini kaydetti.

Dinç, dünyadaki borsaların yüzde 75'inin şirket konumunda bulunduğuna işaret ederek, gelişmiş ülkelerde büyük borsaların hepsinin halka açık olduğunu ifade etti.

Teknolojinin etkin kullanımına ilişkin çalışmaları hakkında da bilgi veren Dinç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Borsaya geldikten sonra arkadaşlarımla yaptığım toplantılarda gördüm ki borsa iki şeyden ibaret; teknoloji ve pazarlama. Eğer siz insanları çok fazla işlem yapmaya teşvik etmek istiyorsanız, bununla ilgili altyapınızın olması lazım. Düşünün ki borsa aslında bir süpermarket. Borsada finansal ürünleri alıyor ve satıyorsunuz. Eğer ürünleri alıp kasaya geldiğinizde, kasada bir kasiyer var ve kuyruk oluşmuşsa o markete tekrar gelmek istemezsiniz. Bizde şunu istiyoruz; Borsa İstanbul'a sadece Türkiye'den değil, dünyadan dört bir tarafından yatırımcı, işlemci gelsin. Ama bunu sağlamak için işlem hızını artırmanız lazım. Şu anda mevcut sistemimizde saniyede 2 bin işlem aynı anda yapılabiliyor. Bunu 100 bine çıkaracağız. Bunun yanında işlemlerin de çok hızlı gerçekleşmesi lazım. Bunun hızlandırılması için de yeni sistem çalışması devam ediyor."

( Sürecek)