Bulgaristan'da İş ve Yatırım Fırsatları" Paneli

Bulgaristan merkezli Deliorman Girişimciler Derneği Başkanı Mustafa Ahmedov, "Türk yatırımcılar Bulgaristan'da konservecilik işine girerse dünyada bilinirliği olan bu ülkenin kredibilitesini kullanarak önemli bir satış hacmine ulaşabilir" dedi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinin (MÜSİAD) genel merkezinde düzenlediği "Bulgaristan'da İş ve Yatırım Fırsatları" panelinde ülkede iş hayatı ile ilgili bilgiler verildi.

Ahmedov, moderatörlüğünü MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Selvi'nin yaptığı panelde, Bulgaristan'daki tarım alanlarının Doğu Avrupa'nın en verimli ve en ucuz arazileri niteliğinde olduğunu söyledi.

Ahmedov, kendisinin Bulgaristan'daki evinde Türkiye'den gelen domatesi tükettiğini, buna karşın Bulgaristan'da üretilen organik sebze ve meyvenin Avrupa ülkelerine ihraç edildiğini kaydetti.

Ülkede konserveciliğin dünyada örnek gösterilecek seviyede olduğunu anlatan Ahmedov, "Türk yatırımcılar Bulgaristan'da konservecilik işine girerse dünyada bilinirliği olan bu ülkenin kredibilitesini kullanarak önemli bir satış hacmine ulaşabilir" bilgisini verdi.

YPK Bulgaria ve Yetkin Pala Orman Ürünleri Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Yetkin ise Bulgaristan'da yatırım yapmanın sosyal yönlerini ele aldı.

Bulgaristan ile en az 1 yıl ticaret yapılması, sonrasında ülkeye girerek iş yapılması gerektiğini söyleyen Yetkin, "Falan vekil tanıdığım, işlerini kolayca hallederim' diyenlere kesinlikle inanmayın. İlk geldiğinizde her şey ayağıma kadar geldi hissine kapılabilirsiniz. Zamanla bunların ne kadar boş olduğunu göreceksiniz. İş yapacağınız insanların daha önce başarılı olan işlerine bakın, ona göre referans kişilerle iş yapın" tavsiyelerinde bulundu.

"Saat 5'i 1 geçe kimseyi bulamazsınız iş yerinde"

Bulgaristan'da iş yapmanın maddi ve manevi bir karşılığı bulunduğunu anlatan Yetkin, "Bulgaristan'a gidip yatırım yapan fakat başarılı olamayan o kadar çok insan var ki… Bunların çoğu ticari ya da bireysel zaaflar nedeniyle oluyor benim görebildiğim kadarıyla. Bulgaristan'da iş yapmak daha çok işi yapanla ilgili" ifadelerini kullandı.

Bulgar vatandaşların lükse ve rahatına düşkün olduğunu belirten Yetkin, "Bulgarların konfor anlayışını değiştiremezsiniz, söz gelimi bir elektrik ustası, 'arkadaşlarımla kahve içeceğim' deyip ücret alacağı işi elinin tersiyle itebiliyor. Saat 5'te mesai bitti mi,5'i 1 geçe kimseyi bulamazsınız iş yerinde.Türk çalışanların fedakarlığını beklemeyin, bulamazsınız. Bunu değiştiremezsiniz. Bulgaristan'da iş yapmak mümkün ama belli zorlukları da var" ifadelerini kullandı.

Türkiye ve Bulgaristan arasındaki tarihi süreçlerin Bulgar toplumunu ister istemez, "Türkleri potansiyel tehdit unsuru" olarak görmeye sevk ettiğini anlatan Yetkin "Son yıllarda Türklere mesafeli duruş değişti. İşini doğru yapan insanlar Bulgaristan'a gittikçe Türk algısı değişti. Türkiye'nin son yıllarda kazandığı prestijin de bunda rolü var. İnanıyorum ki işini doğru yapan, dürüst insanlar ülkeye geldikçe bu algı iyice düzelecektir" değerlendirmesini yaptı.

Ülkeye Türk işçi götürme imkanının çok kısıtlı olduğunu aktaran Yetkin, "Ülke için doğru ama iş adamı için çok sıkıntılı bir politikaları var. Bulgaristan'a Türk işçi götüreceğiniz zaman bu işi yapabilecek bir Bulgar işçi bulamadığınızı kanıtlamak zorundasınız" bilgisini verdi.

"Bulgaristan'da 700'ün üzerindeki termal kaynak var"

Türk-Bulgar Ticaret Sanayi Odası Eski Müdürü Timur Halilov da Bulgaristan'ın sahip olduğu termal su kaynaklarına dikkati çekerek, "Toplam 700'ün üzerindeki termal kaynaklarda 37 derecede sıcak su bulunuyor. İnsan vücuduna çok iyi gelen su türleri var ve insan sağlığı için çok faydalı. Burası yatırım için cazip" ifadelerini kullandı.

Türk turistin kayak turizmi için Bulgaristan'ı seçtiğini aktaran Halilov, 250 kilometre piste sahip ülkenin Türk turizm şirketlerinin de ilgisini çektiğini söyledi.

Panelde, Bulgaristan'da tarım ve hayvancılığın en ideal sektör olduğu konuşulurken turist olarak gidildiğinde konservelik ürünlerin tercih edilmesinin doğru olacağına vurgu yapıldı.