MUSAB TURAN - Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Görevlisi ve ekonomist Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) stratejisindeki değişiklik nedeniyle Türkiye'de konuşulması gereken en önemli konunun cari açıktan kaynaklanan kur riski olduğunu belirterek, "En büyük sıkıntı kur riski. Türkiye'de cari açık yüzünden kur riski çok yüksek. Önümüzdeki dönemde cari açık meselesini çözücü yöndeki politikalar her zamankinden daha önemli olacak" dedi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Aslanoğlu, önümüzdeki dönemde faiz ve maliyetlerin tüketicinin omzundan düşmesi için Türkiye'nin enflasyonu indirecek yöndeki politikalarının çok daha önemli olacağını belirterek, "Enflasyonu 2'ye indirirsek bizde de faiz 4'e, 3'e inecek. Yüzde 7-8'ler düzeyine çıkan enflasyonu 2'ye nasıl indireceğiz bunu konuşmak lazım. Burada da en büyük sıkıntı kur riski. Türkiye'de cari açık yüzünden kur riski çok yüksek. Önümüzdeki dönemde cari açık meselesini çözücü yöndeki politikalar her zamankinden daha önemli olacak" diye konuştu.
Aslanoğlu, Fed'in tahvil alım programını beklenenden önce sonlandırabileceği beklentisinin gelişmekte olan piyasalarda kısa süreli sermaye çıkışlarına, ardından dengelenme sürecinin yaşanmasına neden olacağını kaydetti.
Aslanoğlu, Amerika'da 2008 krizi sonrası para politikasında genişletici bir uygulama başladığını anımsatarak, "Sadece faiz indirimi değil, miktarsal genişlemede ciddi bir genişleme de uygulanıyordu. Amerikan ekonomisinin potansiyel büyümesini çıkarmak gibi bir amaç vardı burada. Orada temel rakam Fed'in önümüze koyduğu yüzde 6,5 işsizlikti. Gelinen nokta 6,5 rakamına yaklaşılması nedeniyle bu bol likidite döneminin 'yavaş yavaş sonuna yaklaşıyoruz' mesajı net bir şekilde verildi" ifadelerini kullandı.
"Yatırımcı yeni dengeler oluşana kadar yeniden pozisyon oluşturmaya çalışıyor"
"Para anavatanına dönüyor" yorumlarından ziyade "yeni para girişi daha az olacak" yorumlarına katıldığını bildiren Aslanoğlu, "Faizler düşük kalmaya devam edecek. fakat şu anda para çıkışından ziyade para girişindeki bir azalma dönemi bizi bekliyor. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerden ciddi çıkışlar görüyoruz. Çünkü yeni bir fiyatlama durumu söz konusu. Yani bu 'geleneksel olmayan' para politikası negatif reel faiz dönemini de getirmişti. Şimdi büyük miktarda tahvil alan Fed devreden çıkınca, tahvil fiyatlarının düşmesi, faizlerin artması söz konusu. Yatırımcı yeni dengeler oluşana kadar pozisyonlarını biraz güvenli yerlerde tutmaya, yeniden pozisyon oluşturmaya çalışıyor" dedi.
Yeniden dengelenme süreciyle dünya genelinde faiz seviyelerinin netleşeceğine işaret eden Aslanoğlu, "Amerika'da 10 yıllık tahvil faizleri yeni dengesine gelince, bu ilk aşamada yüzde 3'e yakın bir rakam, daha sonra yüzde 3-4 arası bir rakam olacak, Türkiye'de, Brezilya'da, Çin'de faizler yeni seviyelerine oturacak. Ondan sonra piyasalar daha normal sürece dönecek" diye konuştu.
Fed eski Başkanı Alan Greenspan'ın "İrrasyonel coşkunluk" sözüne atıfta bulunan Aslanoğlu yaşanan süreçte paranın hiçbir sorun görmeden hareket ettiğini belirterek, dengelenme sürecinden sonra daha rasyonel hareket edeceğini söyledi. Aslanoğlu, "Esasen para çıkışından ziyade para girişinin azaldığı bir dönem bizi bekliyor. Ama şu anda o bol likiditeden en çok yararlanan, kamu dengeleri iyi, bankaları sağlam gelişen piyasalarından bir çıkış görüyoruz" değerlendirmesini yaptı.
"Türkiye için büyüme hikayesini korumak önemli"
Fed'in yeni hamlesinin ardından Türkiye'nin büyümede kararlı adımlarla ilerlemesinin önemine dikkati çeken Aslanoğlu, "Bundan sonraki dönemde bizim için büyüme hikayesini korumak önemli. Yeni para girişi bu kadar hızlı olmayacak. Olanı korumak ve gelecek paradan da maksimum pay almaya çalışmak gibi bir önceliğimiz olmalı" dedi.
"Dolardaki yükseliş dengelenecektir"
Dünya genelinde yeniden fiyatlama döneminin sancısının çekildiğini belirten Aslanoğlu, böyle dönemlerde dolarda yukarı yönlü zorlamaların görülebileceğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bu yukarı yönlü zorlama bir süre sonra dengelenecektir. Şu anda Türkiye'de döviz talebi döviz arzından daha fazla. Bunu yaşıyoruz. Fakat bir süre sonra o bir dengeye ulaşacak. Dövizin hareketi de faizin yeni dengesini bulamamasından kaynaklanıyor. Faiz konusunda piyasa kendini konumlandıramadığı için dövizde de bir belirsizlik izlemeye devam ediyoruz."
Faizlerdeki oynaklığın birim tüketiciye etkisi
Faiz seviyelerindeki oynaklığın birim tüketiciye etkilerine ilişkin görüşlerini aktaran Aslanoğlu, "Dünyada artık 0 reel faizlerin 1,5-2 puanlık reel faize bırakacağı bir dönem geliyor gibi görünüyor. Dolayısıyla en azından bir süreliğine faizlerin geçtiğimiz 6 aya göre daha yüksek olduğu bir dönem yaşayacağız. Bono-tahvil faizlerinin 8'lerde, mevduat faizlerinin 8'lerde, kredi faizlerinin de 9-10'larda olduğu bir dönem" dedi.
Faizlerdeki artışın birim tüketici için hem enflasyon hem de maliyet açısından ciddi bir yük getireceğini belirten Aslanoğlu, bu durumun dünya genelinde yaşanan düşük faiz döneminin geçiciliğinden kaynaklandığını kaydetti. - İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › 'Cari Açık Konusu Her Zamankinden Önemli' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?