Cdp İklim Konferansı

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, "İklim değişikliğiyle mücadele, geniş ölçekte ve uzun vadeli kararlılık gerektiriyor. Bu mücadelede kuşkusuz iş dünyasına da büyük rol düşüyor." dedi.

TÜSİAD Başkanı Bilecik, Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından, Garanti Bankası ana sponsorluğunda yürütülen, CDP İklim Değişikliği ve Su Programları'nın 2017 Türkiye sonuçları raporunun paylaşıldığı "Reimagining Disclosure: CDP İklim Konferansı"nın kapanış konuşmasını yaptı.

İklim değişikliği ve hızla artan doğal kaynak kullanımının doğurduğu risklerin her geçen gün daha fazla hissedildiğine işaret eden Bilecik, iklim değişikliğinin korkutucu etkilerine hemen her gün tanıklık edildiğini, geri dönüşü olmayan bir yola girmeden harekete geçilmesi gerektiğini söyledi.

Bilecik, böyle giderse iklim değişikliğinden, gelecek kuşaklarda daha çok etkilenme olacağının altını çizerek, şunları kaydetti:

"Yüzyılımızın en önemli konularından ikisi olan iklim değişikliği ve suya dokunan bu önemli inisiyatifin ülkemiz boyutunu başarı ile yürüten CDP Türkiye'ye teşekkür ediyorum. İnsanlık macerasında çok belirleyici bir noktadayız. İklim değişikliği, tüm ülkeleri etkileyen niteliğiyle günümüzün en önemli küresel sınamaları arasında yer alıyor. Unutulmamalıdır ki, bu gezegendeki hiç kimse iklim değişikliğinin etkilerinden muaf olmayacak. Çünkü, 'Doğa, insan olmadan da yaşar ama insan, doğa yok olduktan sonra yaşayamaz."

Küresel düzeyde zorlu bir yüzyıldan geçiyoruz. Dijitalleşme, rekabeti farklı kulvarlara taşıyor. Geçen yüzyıl hoyratça kullanılan kaynaklar bu yüzyıla ciddi ödevleri, miras bıraktı. Etkilerini gezegenimizin her noktasında hissettiğimiz iklim değişikliği sorunu ise, sadece insanı değil, tüm canlıları ilgilendiren bir sorun ve elbette ülkemiz için de çok kritik."

"Tabiatı örnek alırsak asla yanılmayız"

İklim değişikliği sorunuyla mücadele ve uyumun, çevresel boyutlarının yanı sıra ekonomik ve sosyal unsurları itibarıyla ele almanın tüm ülkeler için bir zorunluluk olduğunu belirten Bilecik, bu zorlu sürecin geleneksel ekonomik büyüme anlayışından, sürdürülebilir kalkınma, kaynak verimliliği ve döngüsel ekonomi yaklaşımına geçişi de zorunlu kıldığını söyledi.

Bilecik, "Bu ihtiyaçlar değerlendirildiğinde, farklı kesimlerce yürütülen çalışmaların takip edilmesi ve başarılı uygulamaların ön plana çıkarılması, başarının özendirilmesinde ve dolayısıyla yaygınlaştırılmasında önemli bir katalizör oluyor. Bu bağlamda, CDP Türkiye çok anlamlı bir misyonu üstleniyor." ifadelerini kullandı.

TÜSİAD olarak, uzunca bir süredir, ekonomik faaliyetlerin çevresel kaygıları dikkate alan bir anlayışla sürdürülmesini, en önemli çalışma prensiplerinden biri olarak konumlandırdıklarını dile getiren Bilecik, iklim değişikliğiyle mücadele ve düşük karbon ekonomisine geçişe yönelik önerilerini, "İklim Değişikliğiyle Mücadele Alanında TÜSİAD Tutum Belgesi" ile ortaya koyduklarını anımsattı.

Bilecik, "İklim değişikliğiyle mücadele, geniş ölçekte ve uzun vadeli kararlılık gerektiriyor. Bu mücadelede kuşkusuz iş dünyasına da büyük rol düşüyor. Ben, özellikle gençlerin, yeryüzünde pozitif değişim yaratmak için insanları bir araya getirecek gücü olduğuna inanıyorum. Unutmayalım ki, şimdilik başka bir dünya yok. ve biz, tabiatı örnek alırsak asla yanılmayız. Gelecek yıllarda, bu alanda çıtanın daha da yukarıya çıkarılmasını temenni ediyorum." diye konuştu.