Finansal İstikrar Raporu: Fed'in Faiz Artış Hızı ve Zamanlaması Sermaye Hareketleri Üzerinde Etkili... - Son Dakika
Son Dakika Logo
Ekonomi

Finansal İstikrar Raporu: Fed'in Faiz Artış Hızı ve Zamanlaması Sermaye Hareketleri Üzerinde Etkili...

29.05.2014 11:32

Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu'nda ABD Merkez Bankası'nın para politikasında yaşanan normalleşme sürecinin gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarını olumsuz etkilediği vurgulanarak, önümüzdeki dönemde Fed'in faiz artış hızı ve zamanlamasının, Avrupa Merkez Bankası'nın olası varlık alımları ile jeopolitik risklerin sermaye hareketleri üzerinde etkili olmasının beklendiği ifade edildi.

Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu'nda ABD Merkez Bankası'nın para politikasında yaşanan normalleşme sürecinin gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarını olumsuz etkilediği vurgulanarak, önümüzdeki dönemde Fed'in faiz artış hızı ve zamanlamasının, Avrupa Merkez Bankası'nın olası varlık alımları ile jeopolitik risklerin sermaye hareketleri üzerinde etkili olmasının beklendiği ifade edildi.

Merkez Bankası yılda iki kez yayımlanan Finansal İstikrar Raporu'nun Mayıs 2014 sayısını yayımladı. Raporda, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) para politikasında yaşanan normalleşme süreci gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarını olumsuz etkilediğine dikkat çekilerek, "ABD'de faiz artırımının yakın bir zamanda yapılmayacağı ve düşük faiz ortamının süreceği beklentisiyle yılın ikinci çeyreğinde gelişmekte olan ülkelere portföy girişleri yeniden başlamıştır. Önümüzdeki dönemde Fed'in faiz artış hızı ve zamanlamasının, Avrupa Merkez Bankası'nın olası varlık alımları ile jeopolitik risklerin sermaye hareketleri üzerinde etkili olması beklenmektedir" denildi.

Raporda, sermaye akımlarındaki oynaklık ve para politikalarındaki sıkı duruşun gelişmekte olan ülkelerde iç talebi sınırlarken, ABD'deki olumlu ekonomik görünüm ve Euro Bölgesi'nin resesyondan çıkmasının ise dış talep kanalıyla büyümeyi olumlu etkilediğini vurgulandı.

Finansal İstikrar Raporu'nun 2013 yılı Kasım ayında yayımlanan son sayısından bu yana, finansal sisteminin ulusal ve uluslararası ölçekteki dalgalanmalara karşı dayanıklı yapısını koruduğu ve risk profilinde kayda değer bir değişikliğin olmadığı tespitinde bulunulan Raporda, ilgili otoritelerce yürürlüğe konan makro-ihtiyati tedbirlerin de katkısıyla Türkiye finansal sisteminin güç kazanacağı ve olumsuz koşullar altında bile faaliyetlerini etkin bir şekilde sürdüreceğinin değerlendirildiği kaydedildi.

-ÇEKİRDEK YÜKÜMLÜLÜKLERİN TOPLAM FONLAR İÇİNDEKİ PAYI MAKUL SEVİYELERDE OLMALI-

Çekirdek yükümlülüklerin toplam fonlar içerisindeki payının makul seviyelerde seyretmesinin bankacılık sisteminin olası iç ve dış şoklara karşı dayanıklılığı açısından önem arz ettiğine dikkat çekilen Raporda, "Bu bağlamda kredi veya mevduat rasyosundaki eğilimler Bankamızca yakından takip edilmektedir. TCMB gerekli gördüğü takdirde TL zorunlu karşılıklara ödenecek faizi bu rasyonun daha güvenli seviyelere çekilmesi için özendirici bir araç olarak ele alabilecektir" ifadeleri kullanıldı.

-2013 MAYIS-HAZİRAN'DA ÖZELLEŞTİRMELERE BAĞLI KULLANDIRILAN YABANCI PARA PROJE FİNANSMANI, KREDİ BÜYÜMESİNDE ETKİLİ OLDU-

Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler içinde 2011-2013 yılları arasında kredi veya GSYİH oranı en çok artan ve yıllık nominal kredi büyümesi en yüksek olan ülkelerden biri olduğuna vurgu yapılan Raporda, 2013 yılının ilk yarısında tarihi düşük seviyelere gerileyen faiz oranlarının ve uzayan vadelerin de etkisiyle konut ve ihtiyaç kredilerinin, Mayıs ve Haziran aylarında ise özellikle özelleştirmelere bağlı olarak kullandırılan yabancı para proje finansmanı kredilerinin kredi büyümesinde belirleyici olduğu kaydedildi.

-KREDİ BÜYÜMESİNDE YAVAŞLAMA BAŞLADI-

Finansal İstikrar Raporu'nda yer alan önemli bazı tespitlerden bazıları şöyle:

"-2013 yılı sonundan itibaren küresel likidite koşullarının değişmesine ve küresel piyasalardaki oynaklığın artışına bağlı olarak kredi büyümesinde yavaşlama başladı. Söz konusu yavaşlama 2014'ün ilk çeyreğinde güçlenmiş olsa da, son dönemde finansal koşullarda gözlenen toparlanma kredi büyümesindeki düşüşün yılın kalanında daha ılımlı olabileceğine işaret etti.

-Tahsili gecikmiş alacak oranlarında kredi büyümesindeki azalmaya paralel olarak sınırlı yükselişler gözlenmekle birlikte bu durum toplam tahsili gecikmiş alacak oranının genel seyrinde bir sapmaya yol açmadı. 2013 yılından itibaren azalış eğilimindeki çeklerin karşılıksız çıkma oranı ise kademeli bir şekilde düşmeye devam etti.

-BANKALAR YETERİ KADAR YABANCI PARA LİKİT VARLIĞA SAHİP OLDUĞU DEĞERLENDİRİLDİ-

-Sermaye akımlarında görülen dalgalanmalara rağmen bankacılık sektörü dış borçlarını uygun maliyetlerle yenileyebiliyor. Dış kaynaklara erişimde zorlukların yaşanması halinde, bankaların yeteri kadar yabancı para likit varlığa sahip olduğu değerlendiriliyor.

-Bankacılık sisteminin kısa vadeli likidite şoklarına karşı olan dayanıklılığı yüksek seyretmekte, güçlü likidite pozisyonu orta ve uzun vadede maruz kalınabilecek likidite risklerini sınırlandırdı.

-KUR HAREKETLERİ HANEHALKI VARLIKLARINI GÜÇLENDİRDİ-

-Son dönemde faiz oranları ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar bankacılık sektörünün karlılığının yanı sıra sermaye yeterlilik oranını da olumsuz etkiledi, ancak söz konusu oran yasal ve hedef rasyoların üzerinde kalmaya devam etti. 2008 küresel krizinde yaşanan dalgalanmalar esas alınarak oluşturulan makro senaryo analizi sonucunda, sektörün TGA oranında ve sermaye yeterliliğinde yaşanabilecek bozulmanın sınırlı olacağı ve sektör sermaye yeterliliğinin yasal rasyonun üzerinde kalmaya devam edeceği görüldü.

-Tüketici güvenindeki zayıflama, yükselen kredi faizleri ve makro-ihtiyati tedbirler; başta bireysel kredi kartı bakiyeleri ve taşıt kredileri olmak üzere hanehalkı yükümlülük büyümesini sınırlarken, kur hareketleri hanehalkı varlıklarını güçlendirdi.

-TÜKETİCİ KREDİLERİNİN EĞİLİMİ, 2014'TE CARİ DENGEDE BELİRGİN BİR İYİLEŞMEYE İŞARET EDİYOR"-

-Bireysel kredi kartlarında taksitli bakiyelerin, taksitli bakiyeler içinde ise daha uzun vadeli bakiyelerin payı geriledi. Uzun vadeli bakiyelerin payındaki gerilemenin aşamalı olarak bir süre daha devam etmesi bekleniyor.

-Tüketici kredilerinin mevcut eğilimi, 2014 yılında cari dengede belirgin bir iyileşme olacağına işaret etti.

-Gerçek kişilere ait yabancı para mevduatlardaki büyümenin ağırlıklı olarak büyük montanlı hesaplardan kaynaklandığı ve hane halkının genel tasarruf eğilimini yansıtmadığı görüldü. Ayrıca, yabancı para tasarruf mevduatındaki artışta, 2013 yılı ikinci yarısından itibaren artmaya başlayan para takası işlemlerinin önemli bir etkisinin bulunduğu, söz konusu etki hariç bırakıldığında TL'den YP'ye mevduat geçişinin daha sınırlı olduğu değerlendirildi.

-Reel sektörün finansal yükümlülüklerinde Türk lirasında yaşanan değer kaybına bağlı olarak artış yaşandı. Ancak, yabancı para firma kredi kullanımında görülen azalma eğilimi ve görece sınırlı yurt dışı yükümlülüklerin uzun vadeli yapısı finansal istikrar açısından olumlu olarak değerlendirildi.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Ekonomi Finansal İstikrar Raporu: Fed'in Faiz Artış Hızı ve Zamanlaması Sermaye Hareketleri Üzerinde Etkili... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement