İran'a Ambargonun Hafifletilmesi Ticareti Artıracak - Son Dakika
Ekonomi

İran'a Ambargonun Hafifletilmesi Ticareti Artıracak

İran\'a Ambargonun Hafifletilmesi Ticareti Artıracak

UAEK'nin bilgisi dışında nükleer silah yapımında kullanılabilecek uranyum zenginleştirilmesi çalışmaları yaptığı gerekçesiyle İran'a yönelik başta ABD olmak üzere batılı ülkelerin uyguladığı amb...

27.11.2013 11:09

ERDAL ÇELİKEL/AYŞENUR SAĞLAM -  Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEK) bilgisi dışında nükleer silah yapımında kullanılabilecek uranyum zenginleştirilmesi çalışmaları yaptığı gerekçesiyle İran'a yönelik başta ABD olmak üzere batılı ülkelerin uyguladığı ambargonun hafifletilmesinin özellikle Türkiye ile İran arasında ticari ilişkilere daha da ivme kazandırması bekleniyor.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, İran'ın nükleer enerji alanında faaliyetlerde bulunması nedeniyle ABD ve diğer batılı ülkelerin bu ülkeye ambargo uygulaması, İran ile Türkiye arasındaki ticari ilişkileri de etkiledi.

Ambargonun etkisinin yaşandığı son iki yıl değerlendirildiğinde, 2011-2012 arası dönemde iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi özellikte Türkiye'nin geçen yıl gerçekleştirdiği yüksek oranlı altın ihracatının etkisiyle yüzde 36,4 artarak 22 milyar dolar seviyelerine ulaştı. Buna karşın aynı dönemde Türkiye'nin İran'a yönelik "altından arındırılmış ihracatı" yüzde 4,4 daralarak 3,4 milyar dolar seviyelerinde gerçekleşti. Bu yılın 9 ayında ise 1,6 milyar dolarlık altın ihracatına karşın İran'a toplam ihracat, ocak-eylül 2012 dönemine oranla yüzde 62,1 gerileme gösterdi ve 3,4 milyar dolar oldu.

2011-2012 arası dönemde ithalat bazında ise enerji ön plana çıkarken, söz konusu ithalat kalemi yüzde 3 gerileme ile 10,7 milyar dolar olarak hesaplandı. Bu yılın ocak-eylül döneminde İran'dan enerji ithalatı, geçen yılın aynı dönemine göre aynı kalarak 8,7 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.

İranlı turist sayısı azaldı

Türkiye'nin en önemli gelir kalemlerinden olan turizm açısından değerlendirildiğinde, 2011 yılından bu yılın ekim ayına kadar geçen süreçte ülkemize gelen İranlı turist sayısında gerileme yaşandı. 2011 yılında 1 milyon 879 bin 304 İranlı turist Türkiye'yi ziyaret ederken, geçen yıl bu sayı yüzde 37 gerileme ile 1 milyon 186 bin 343 olarak gerçekleşti. Bu yılın 10 ayında da turist sayısı 2012 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 2,17 azalarak 1 milyon 32 bin 651 oldu.

"Ticarette normalleşme beklenebilir"

İran'a yönelik ambargonun gevşetilmesinin ticari ilişkilere olası etkisi hakkında görüşlerini paylaşan Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Ekonomisti Prof. Dr. Muhsin Kar, özellikle ambargo döneminde İran'dan yapılan enerji ithalatına karşılık ödemenin altın yoluyla yapıldığı değerlendirmeleri düşünüldüğünde ticaretin gerek yapılış şekli gerekse ödeme şekli açısından bir normalleşme beklenebileceğini söyledi.

İran'ın Orta D stres yaratan etkisinin azalmasının petrol fiyatlarında kısmen de olsa bir rahatlama sağlayabileceğini belirten Kar, bunun da dolaylı olarak Türkiye'nin cari açığına olumlu etkileri olabileceğini dile getirdi.

Ambargonun hafifletilmesinin bölgesel barışa katkısı hakkında da konuşan Kar, İran'ın Suriye'ye askeri destek vererek Rusya ve Çin'den farklı bir tavır sergilediğini, Suriye'yi kendisi açısından bölgede düşmemesi gereken son kale olarak gördüğünü ifade etti.

Batı ile İran arasındaki ilişkilerin olumlu seyretmesi bir başka deyişle İran'ın "Suriye'den sonra sıranın kendisine gelmeyeceği konusunda ikna olması" halinde İran'ın bu konudaki tavrının değişebileceğini anlatan Kar, "İran'ın Suriye'ye yönelik yardımları bu ülkenin ekonomisi açısından bir yük oluşturuyor. Taraflar sürecin olumlu yürüdüğüne kanaat getirirse Suriye konusunda çözüme yaklaşılabilir" dedi.

Ekonomist Uğur Gürses ise ambargonun hafifletilmesinin iki ülke arasındaki ticari ilişkiler açısından çok büyük bir değişikliğe neden olmayacağını savunarak, buna karşın "altın karşılığı doğal gaz ticareti" açısından yeni bir pencere açıldığının söylenebileceğini kaydetti.

Ambargo hafifletilmesinin Suriye sorununa olası katkılarını da değerlendiren Gürses, "ABD açısından Suriye konusundaki görüşmelerin odağında İran'ın olduğu görülüyor. İran ile yapılan görüşmeler olumlu  bir düzlemde ilerlerse ABD'nin Suriye'ye bakışı da değişebilir" diye konuştu.

Ambargo aşamasına nasıl gelindi?

İran, şimdiye kadar yürüttüğü tüm nükleer faaliyetlerin barışçıl amaçlarla, tıp ve enerji alanında kullanılmak üzere yapıldığını ileri sürse de ABD ve diğer batılı ülkeler, uranyum zenginleştirmede sınırların aşılmasından endişe ediyor.

İran ile ABD arasında 1979 Devrimi sonrası başlayan anlaşmazlıklar, "nükleer tesis inşası" tartışmaları ile yeni bir boyut kazandı. 1957 yılında ilk nükleer çalışmasına başlayan, 1968 yılında da Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi (NPT) anlaşmasını imzalayarak nükleer faaliyetlerini Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) denetimine açan İran, 2000'li yıllarda çalışmalarına hız vererek ardı ardına nükleer tesis ve araştırma reaktörü kurmaya başladı.

2002 yılında İran'ın UAEK'nin bilgisi dışında nükleer silah yapımında kullanılabilecek uranyum zenginleştirilmesi çalışmaları yaptığının duyulması İran'ın nükleer programını dünya gündemine taşırken, ABD, 31 Mayıs 2006'da nükleer programını kanıtlanabilir şekilde durdurması karşılığında İran ile müzakere masasına oturabileceğini belirtti.

İran'ın nükleer programı kapsamında gerçekleştirilen müzakereler, İngiltere, Fransa ve Almanya'dan oluşan "AB üçlüsü" bağlamında 2004'te, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri ABD, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya ile Almanya'dan oluşan "P5+1" grubuyla ise 2006'da başladı. UAEK ise, 2008 yılında İran'ın nükleer tesislerde yürüttüğü çalışmaları denetlemeye ve İran ile müzakerelere başladı.

Müzakerelerin başlangıcında İran'dan talep edilen en önemli konu uranyum zenginleştirme faaliyetlerini tamamen bırakmasıydı ancak İran bunu kabul etmedi. Bunun ardından müzakerelerin ilerleyen aşamalarında P5+1 ülkeleri uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin tamamen askıya alınmasını değil, zenginleştirme oranını düşürmesini istedi.

BM Güvenlik Konseyi İran'ın nükleer programına ilişkin, "programın tamamen şeffaf ve barışçıl amaçlarla yürütülmesi" talebiyle 4 karar aldı. Avrupa Birliği, 1 Haziran 2012'den itibaren İran'dan alınan petrole ambargo uygulamaya başladı. İran'a daha önceden ambargo uygulama yoluna giden ABD, 2013'ten itibaren, İran'ın petrol gelirlerinin azaltılması ve devlet televizyonu için yeni yaptırımları devreye soktu. - Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi İran'a Ambargonun Hafifletilmesi Ticareti Artıracak - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement