Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Demokratikleşme Paketi'nin Avrupa Birliği (AB) istediği için hazırlanmadığını belirterek, "Vatandaşların en doğal hakkı olduğu için yapıldı" dedi.
Çağlayan, Bakanlıkta düzenlenen Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Komşu Ülkeler Ticaret Müşavirleri Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 10 yıl önce gündemin son sıralarında yer bulacak toplantının ekonomik ve siyasi gelişmeler nedeniyle bugün çok önemli olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, uzun yıllar boyunca, ihracat konusunda yüzünü sadece Avrupa'ya döndüğünü belirten Çağlayan, "Hiçbir zaman bundan gocunmadık ama sadece tek pazara bağlı, yakın çevresini ihmal eden bir anlayış sürdürülemez bir anlayıştı" diye konuştu.
Bundan 8 yıl önce Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerine başladığını hatırlatan Çağlayan, Türkiye'nin "birçok haksız, iki yüzlü ve riyakar engellerle" hala AB kapısında oyalanan bir ülke konumunda bulunduğunu ifade etti.
"İnsanlık dışı ve yüz kızartıcı" olarak nitelendirdiği vize uygulamasının ticarette teknik bir engel oluşturduğunu anlatan Çağlayan, "Her fırsatta serbest piyasadan bahseden AB, taşıt araçlarımıza kota uyguluyor. İşte bunların serbest ticaretten anladıkları bu" dedi.
AB'nin "siyasi ve dini anlayışa sahip bir Hristiyan kulübü" olduğunu belirten Çağlayan, buna karşın AB'ye tam üyeliğin devlet politikası olduğunu söyledi. Bu anlamda AB'nin elini rahatlatmayacaklarını kaydeden Çağlayan, Türkiye AB'ye tam üyelik müzakerelerini sonuna kadar götürme kararlılığı içinde bulunduklarını dile getirdi.
"Demokratikleşme Paketi, AB istediği için yapılmadı"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Demokratikleşme Paketi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Çağlayan, paketin bir devrim niteliğinde olduğunu ifade etti.
"Bunların hiçbiri AB istediği için yapılmamaktadır" diyen Çağlayan, paketin içindeki maddelerin vatandaşların en doğal hakkı olduğu için yapıldığını kaydetti.
Türkiye'ye geçmişte çok ciddi zaman kaybettirildiğini anlatan Çağlayan, "Bugün hükümetimizin ortaya koyduğu bu açılımlar ne ayrılık ne de çatışma getirdi. Bu ülkede Kürt, Türk, Arap, Laz, Yörük, Boşnak, Alevi, Sünni de bu ülkenin sahibidir. Hiçbirinin diğerine üstünlüğü yoktur" ifadesini kullandı.
Son 9 aydır şehit haberi gelmediğini, anaların göz yaşının akmadığını dile getiren Çağlayan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sabit yatırım ve istihdamda geçmiş yıllara göre çok önemli artışlar yaşandığını söyledi.
Ülkenin demokratik standartlarının yanında ekonomik standartlarını da geliştireceğine dikkati çeken Çağlayan, şöyle devam etti:
"Bunu uygulamaya başlayan hükümetimizi, bundan 4-5 yıl önce 'Türkiye'nin ekseni kayıyor' diye suçlamaya kalktılar. Doğru. Türkiye eksen değiştirdi, Türkiye eksenini çeşitlendirdi ve geliştirdi. Aslında kayan eksenin kendi eksenleri olduğunu fark etmediler. Bugün dünyanın ekseni kaydı. Eğer Türkiye, sadece Batı ile ticaret yapan, elindeki ile yetinen bir ülke olsaydı bugün, krize rağmen Cumhuriyet tarihinin rekor ihracatlarını kıramazdık."
- Ankara
Son Dakika › Ekonomi › Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Komşu Ülkeler Ticaret Müşavirleri Değerlendirme Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?