Tarım Havzalarında Enerji Verimliliği Çalıştayı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Ay sonu itibarıyla 600 megavatlık güneş lisanslarını da adreslerine teslim etmiş olacağız. Üç tane büyük biyokütle tesisini de önümüzdeki ay içerisinde açmış olacağız" dedi.

Bakan Yıldız, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker ile katıldığı, "Tarım Havzalarında Sıfır Enerji Açığı Sıfır Atık ve Enerji Verimliliği Çalıştayı"nda, enerjinin tüketildiği yerde üretilmesinin iletim hatlarındaki kayıp kaçak oranlarını azaltacağını söyledi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı  yaptıkları işbirliğinin önemine işaret eden Yıldız, "Gelişen Türkiye'nin gerileyen enerji ve tarım sektörü olmaz. Her bir malzemenin aslında bir enerji kaynağı olduğunu bilmemiz lazım. Bütün atıkların tarımsal ve hayvani atıkların her birinin bir enerji kaynağı olduğunu bilmemiz lazım" diye konuştu.

Türkiye'nin, enerji sektöründe dünyada en hızlı büyüyen ülkeler arasında bulunduğunu anlatan Yıldız, şöyle konuştu:

"Halkımızın refah seviyesi yükseldikçe enerji talebi artıyor. Kişi başına tüketilen elektrik daha da artıyor. Dolayısıyla ekonominin büyüme hızından daha hızlı büyüyen bir enerji sektörü olmak zorunda ki bunları karşılayabilsin. Dünyada hala kömür, petrol ve doğalgaz toplam enerji kaynaklarının yüzde 85'ini oluşturuyor. Uluslararası Enerji Ajansının verilerine göre bu, önümüzdeki 25 yıl içerisinde yüzde 75'e düşürülmeye çalışılıyor. Bütün yenilenebilir kaynakların her birisi bu oranın düşürülmesine yönelik yapılan yatırımlardır. O yüzden, enerji sektöründe her temel başlık tüketildiği yerde üretmek üzerine kuruludur veya üretiyorsanız orada tüketebiliyor olmanız lazım. Bu ne kadar fazla olursa iletim ve dağıtım hatlarındaki kayıp kaçak o kadar az olacaktır."

Türkiye'nin Avrupa'daki ikinci büyük elektrik şebekesine sahip olduğunu hatırlatan Bakan Yıldız, "Ülkemizin 1,2 milyon kilometre dağıtım hattı, 52 bin kilometre de iletim hattı vardır. Özellikle tarımsal tüketimin olduğu yerde bu tür tüketimlerin karşılanabiliyor olması çok daha farklı bir öneme sahiptir" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin biyokütlede 300 megavat, lisanssız elektrikte ise 60 megavatlar seviyesinde kurulu gücü olduğunu anımsatan Yıldız, bu kapasitenin gelecek günlerde artacağını bildirdi. Yenilenebilir enerjide en yüksek alım garanti fiyatına sahip kaynağın biyokütle olduğunu vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti:

"Bu ay sonu itibarıyla 600 megavatlık güneş lisanslarını da adreslerine teslim etmiş olacağız. Üç tane büyük biyokütle tesisini de önümüzdeki ay içerisinde açmış olacağız ve Türkiye'ye bunları kazandırmış olacağız. Biyokütle şu anda yenilenebilir enerjide en yüksek alım garantisi fiyatına sahip enerji kaynağıdır. Üretilen elektriği 10 yıl boyunca 13,3 dolar sentten alıyoruz. Türkiye'nin toplam enerji yapılanmasının 120 milyon ton eşdeğer petrol olduğunu düşünürsek, Türkiye'de toplam 8,6 milyon ton eşdeğer petrollük biyokütle var. Bizim en son yenilediğimiz son 4 yıllık stratejik planımızda da 2017 yılının sonuna kadar biyokütlede yaklaşık 700 megavata kadar çıkacağız, çünkü böyle bir kapasite var ve bu kapasitenin de kullanılması lazım. Kırsal kalkınma politikalarının en temel taşlarından bir tanesi yine enerjinin tüketildiği yerde üretilmesidir. Eğer bu bölgelere teknolojiyi ve enerjiyi götürebilirsek istihdamı da arttırabiliriz, göç olaylarını da durdurabiliriz."

Yıldız, dünyanın giderek daha kirli bir yer haline geldiğini ve gelecek kuşaklara daha temiz bir çevre bırakmak için enerji verimliliğinin arttırılmasının son derece önemli olduğunu kaydetti.