Tasarruflu Suyla Tarımda Verimlilik Yüzde 40 Artacak

Adana'da Devlet Su İşleri (DSİ) 6. Bölge Müdürlüğü tarafından, Seyhan Baraj Gölü'nden enerjisi alınan saniyede 160-170 metreküp suyu Akdeniz'e bırakmak yerine sulama kanallarına 1 ay önce vererek, tarım ürünlerinde yüzde 40'a varan verim artışı sağlanacağı bildirildi.

Adana Valiliği, DSİ 6. Bölge Müdürlüğü ve Adana İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ortaklaşa harekete ederek, tarımda verimliliği artırmak ve suda tasarruf etmek için proje hazırladı. Daha önce kasım, aralık, ocak, şubat ve mart aylarında Seyhan Baraj Gölü'nde enerjisi alındıktan sonra Akdeniz'e bırakılan 160-170 metreküp suyun, tarım alanlarına verilmesine karar verildi. Bunun için sulama kanallarına 50 yıl içinde ilk kez mart ayında su verilerek, tarım arazilerine gönderildi. Proje kapsamında çiftçilerin isteğine bağlı olarak kanallara su verilmesi daha öne de alınabilecek.

DSİ. 6. Bölge Müdürü Nevzat Aksu, Seyhan Baraj Gölü yapıldıktan sonra sulama kanallarına su verilmeye başlanmasının ardından 50 yıl geçtiğini, bu 50 yılda ilk kez mart ayında kanallara su verilmeye başlandığını belirterek, "Şu anda ilk etapta buradan, saniyede 40 metreküp su vermeyi düşünüyoruz; hem Yüreğir tarafına, hem Tarsus tarafına... Ama vatandaşlarımızdan çiftçilerimizden talep gelirse, bu miktarı artırma imkanımız da var. Ama talep gelmezse bir miktar düşüreceğiz" dedi.

Kanallara verilen suyun aslında enerjisi alınmış su olduğunu belirten Aksu, şunları kaydetti:

"Aslında biz bu suyu normal şartlarda, Akdeniz'e bırakmamız gerekiyordu. Biz öyle yapmadık. Tabiri caizse, bir taşla iki kuş vuruyoruz. Hem enerji üretiyoruz, hem de bu suyu tarımsal sulamaya vermiş oluyoruz. Bu da hem elektrikten, hem akaryakıttan tasarruf demek. Biz bugün tarihte 50 yıldır ilk defa 1 ay erken su verdik. Bundan sonra da çiftçilerimizin inşallah düşünceleri değişecek. Bundan sonra nisan ve mayısı beklemeyecekler; mart, şubat ve ocakta üretime başlayacaklar. Bu hem kendi ekonomilerine hem de ülkemizin ekonomisine katma değer kazandıracak. Bazı şeyler de zamana bağlı olarak değişecek. Şu anda tek türbin çalışıyor, aslında bu normal şartlarda bir hafta 10 gün öncesine kadar, iki, üç türbin çalışıyordu. Yani saniyede 160-170 metreküp suyu Akdeniz'e bırakıyorduk. Bu işletme çalışmasıdır. Sonuçta türbinler çalışmasa enerji açığımız meydana gelecek. Şimdi biz o suyla tasarruf yapıyoruz. Enerjiden biraz kısıyoruz ama bir taraftan da tarımsal sulamaya veriyoruz."

"BU SİSTEMLE TARIMDA VERİM YÜZDE 40 ARTACAK"

Adana İl Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hamit Aygül ise, suyun bırakılmasıyla bundan sonra ve hatta bundan sonraki yıllarda yıl boyu bırakılmasıyla, Çukurova'da çok daha yüksek verimli sebzecilik veya benzer üretim yapmanın mümkün olacağını söyledi. Kanallara erken su bırakılmasını, tarıma vereceği faydadan dolayı önemsediklerini ifade eden Aygül, "Çiftçilerimizin de üzerine düşen görev olarak; bundan sonra ovada buğday gibi düşük verimli ürünler değil de, daha yüksek verimli, veya daha yüksek gelirli ürünlere geçmesini öneriyoruz. Özellikle yem bitkisi açığımızın kapatılması açısından da mısır ve benzeri yem bitkileri üretecek ürünlere yönelmeliler. Çiftçilerimize şunu öneriyorum; dane mısır yerine, silajlık mısır ürettikleri taktirde, çiftçilerimizin dekara verimleri hem daha yüksek olacak, hem de toprağı işgal süresi az olacağı için birim alanda elde edilecek toplam hasılat daha yüksek olacaktır. En az yüzde 30-40 daha yüksek olacak verimlilik. Toplam gelirleri de yüzde 30-40 artacaktır" diye konuştu.

Suyun erken verilmesinin özellikle hububatta önemli olduğunun altını çizen Aygül, şöyle devam etti:

"Önceki yıllarda suyun geç verilmesi nedeniyle, çiftçilerimizin alışkanlığının da olmaması nedeniyle, hububata hiç sulanmadan ova da hasat ediliyordu. Çiftçilerimizle yaptığımız görüşmede buğdaya ve benzeri hububat bitkilerine bir ve iki su vermekle toplam üretimde ciddi artışlar sağlamış olacağız. Danelerin dolgunluğu bile tek başına artmasıyla, yüzde 30'a kadar üretim artışı sağlamış olacağız. Adana'nın toplam hasılasında bir artış demektir." - ADANA