TOBB 70. Mali Genel Kurulu

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "2023'te 2 trilyon dolar milli gelir hedefini yakalamak istiyorsak her yıl yüzde 8 civarında büyüme oranı tutturmak gerekiyor" dedi.

Hisarcıklıoğlu, TOBB'un 70. Mali Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, bu yıl 2 önemli seçim süreci olduğunu belirtti. Yerel seçimlerde milletin, kendine yakışan bir olgunlukla demokrasiye sahip çıktığını ve iradesini ortaya koyduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Şimdi önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimi var. İlk defa halkoyuyla seçileceğinden dolayı, farklı bir önemde. Biz bu seçim sürecinin itidalli bir şekilde tamamlanacağına inanıyoruz. İnşallah seçim sonucu, ülkemizde 'yeni bir toplumsal mutabakatın' oluşmasına da vesile olur" diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu, en çok huzura ihtiyaçları olduğunu ifade ederek, "Huzur bulalım ki, hepimiz işimize odaklanalım. Daha fazla üretim, daha fazla yatırım, daha fazla ihracat yapalım" dedi.

Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyanın her geçen gün daha karmaşık hale geldiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, mevcut tablonun büyümeye olumlu bir başlangıç yapacağına inandığını kaydetti. Hisarcıklıoğlu, kişi başına düşen milli gelirin son 6 yıldır 10 bin dolara takılıp kaldığına dikkati çekerek, "2023'te, 2 trilyon dolar milli gelir hedefini yakalamak istiyorsak, her yıl yüzde 8 civarında büyüme oranı tutturmak gerekiyor. Son 10 yılda 4 defa yüzde 8'in üzerinde büyümeyi sağlamışız. Demek ki biz bunu yapabiliyoruz" ifadelerini kullandı.

Ekonomiye yeni bir ivme kazandırıp, yüksek büyümeyi sürdürmenin önemine işaret eden Hisarcıklıoğlu, üretmek için cari açık veren, büyümek için borçlanan bir ülkenin bunu başaramayacağının altını çizdi. Hisarcıklıoğlu, yeni bir büyüme modeli için, bir dizi yapısal reforma ihtiyaç olduğunun altını çizerek, "Hükümetimizin son 10 yılda hayata geçirdiği ekonomik reformlar, iş dünyamıza cesaret ve güven verdi. Şimdi, reform ateşini yeniden canlandırıp, eksik kalanları da tamamlayalım" şeklinde konuştu.

Ülkenin birtakım yapısal reformlara ihtiyaç duyduğunu da belirten Hisarcıklıoğlu, "Vergi reformu, cari açığı azaltacak sanayi stratejisi, istihdamın teşviki, girdi maliyetlerinin azaltılması ve reel sektörün bankalarla çalışma ortamının iyileştirilmesi konusunda yapısal reformlara ihtiyaç duyuluyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Vergisini düzenli ödeyene pozitif ayrımcılık yapılmalı" -

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, vergi reformunun iş dünyasının en öncelikli meselesi olduğunu kaydederek, "Vergi reformuyla, sadece yakaladığından değil, herkesten, daha adil vergi toplayan bir sistem kurmalıyız. Yapılacak vergi reformu, sadece devletin gelirini artırmayı hedeflememeli. Elde edilecek ilave vergi geliri, yüksek vergilerin indirilmesi için kullanılmalı" ifadelerini kullandı.

Vergisini düzenli ödeyenlere pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, bu sayede herkesin vergi ödemeye teşvik edileceğini dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, vergisini aksatmadan ödemiş olanların ödüllendirilmesi gerektiğine işaret ederek, vergisini hakkıyla ödeyene sahip çıkmak gerektiğini söyledi.

Cari açığın azaltılmasının, daha sağlıklı ve istikrarlı büyüme için şart olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, sanayideki yapısal dönüşüm ihtiyacına dikkat çekti.

Hisarcıklıoğlu, yeni sanayileşme hamlesinin hazırlanırken, sadece Türkiye'yi değil, bölge ekonomilerindeki fırsatların da göz önünde bulundurması gerektiğini kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz bölge ülkelerinde, içinde Türkçe konuşulan, kapısında Türk bayrağı dalgalanan sanayi bölgeleri hayal ediyoruz. Çünkü Türkiye, bu coğrafyanın sanayi devi.

Buradaki bilgi ve tecrübemizi komşu ülkelere aktarabilir, oralardaki imkanlardan da Türk iş dünyası olarak faydalanabiliriz. Bunun için kapsamlı bir strateji hazırlamalıyız. Artık hedefimiz büyük olmalı. Hedefimiz, dünya için üretip, katma değeri Türkiye'ye getirmek olmalı."

Müteşebbislerin en çok şikayet ettikleri konulardan birinin de yüksek girdi maliyetleri olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, "Akaryakıt üzerindeki vergiler, hem rekabet gücümüzü azaltıyor, hem de kayıtdışılığı körüklüyor. Enerjiyle ilgili tüm yüksek vergileri kademeli olarak azaltalım" değerlendirmesinde bulundu.

Hisarcıklıoğlu, KOBİ'lere pozitif ayrımcılığın önemine de dikkati çekerek, "KOBİ'lerin ekonomi için ne kadar önemli olduğuna dair bir rakam vereyim. Buna hiç kimse dikkat etmiyor. Bugün ihracatın yüzde 63'ünü KOBİ'ler yapıyor. İthalatınsa sadece yüzde 39'unu. Demek ki dış ticaret açığının çözümü de KOBİ'lerde" ifadelerini kullandı.

Kamu alımlarında yabancı ürünlere kucak açıldığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, böyle devam edilmesi durumunda, Anadolu'nun KOBİ'lerinden küresel şirketler çıkmayacağını belirtti

Hisarcıklıoğlu, kamu alımlarında yerli üretime yüzde 15 fiyat avantajı uygulanması kararı alınmasına rağmen, kamu mal alım ihalelerinin yüzde 93'ünde bu kararın işletilmediğini dile getirdi.

Bankaların maliyetlerinden şikayet eden Hisarcıklıoğlu, "Reel sektör, bankalara farklı isimler altında harç, komisyon, dosya ücreti ödemekten bıktı. Zaten bu kadar faiz ödediğimiz bankalar, bir de dosya ücretine mi muhtaç durumda ? Bu dönemde reel sektör hapşırırsa, bankacılık sektörü grip olur. Unutmayın, KOBİ varsa siz varsınız!" ifadelerini kullandı

Hisarcıklıoğlu, Oda-Borsa Başkanları ile başarılı işadamları için yeşil pasaport çalışmalarının hayata geçmediğini de anımsatarak, "Ülkemizi sadece bürokratlarımız değil, iş adamlarımız da temsil ediyor" dedi.

"AB süreci ülkemize fayda sağlıyor" -

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği'nin, istikrar ve demokrasiyi geliştirmenin önemli bir aracı olduğunu söyledi. Ekonomik açıdan da AB sürecinin ülkeye fayda sağladığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Bizi rekabetçi seviyede tutacak pazar Avrupa Birliği pazarıdır. Zira AB, hala dünyanın alım gücü en gelişmiş, bize en yakın pazardır. Yakın gelecekte de böyle olacak.

İş dünyası olarak biz, AB değerlerini sonuna kadar destekliyoruz. Bu süreçte AB liderlerinin vizyonsuzluğu ve önyargılı yaklaşımları, bizi gerekli reformları yapma irademizden vazgeçirmesin.

Öte yandan Gümrük Birliği, AB'nin 3. ülkelerle yaptığı ama bizi dahil etmediği Serbest Ticaret Anlaşmaları yüzünden aleyhimize dönmeye başladı. Bu yetmezmiş gibi, bir de önümüze taşıma kotaları ve tarife dışı engeller konuluyor. Bizi dışlayan, bize zarar veren bu yapı mutlaka değişmeli."

"Yeni bir anayasaya ihtiyaç var" -

Hisarcıklıoğlu, gelecek döneme ilişkin önemli bir konunun da yeni anayasa olduğunu kaydetti. Evrensel standartlarda, AB normlarına uygun, demokratik bir anayasanın gerekli olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, toplumun her kesimince bunun kabul edildiğini dile getirdi.

Bu sayede, yasama, yürütme ve yargı erklerinin ahenk içinde çalışması mümkün olacağına işaret eden Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin geriye gitmesine, kavga, karmaşa ve belirsizlik ortamına sürüklenmesine izin vermemek gerektiğini dile getirdi.

Ülkede kavganın değil huzurun, çatışmanın değil diyaloğun hakim olması gerektiğine değinen Hisarcıklıoğlu, "Demokrasiyi ve kalkınmayı sekteye uğratacak her girişimin de karşısında duralım. Böyle bir Türkiye için kenetlenip, böyle bir Türkiye için, hep birlikte daha fazla çalışalım. ve bu çerçevede yeni Anayasamızı artık hayata geçirelim" değerlendirmesinde bulundu.

- Ankara