Hollanda Kraliyeti Büyükelçisi Ron Keller, Türkiye'nin 2023 hedeflerini takdir ettiğini belirterek, "Türkiye için konan bu hedefler yalnızca rakamlardan ve istatistiklerden oluşmuyor. Önümüzdeki yıllarda bunların ortak çabalarla gerçekleştiğini göreceğiz" dedi.
Keller, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından, Ekonomi Bakanlığı desteğiyle, Arçelik, Sabancı Holding, Türk Ekonomi Bankası (TEB) ve Türk Hava Yolları (THY) stratejik ortaklığında bu yıl üçüncüsü düzenlenen "Türkiye İnovasyon Haftası"nında konuştu.
İnovasyona yönelik isteğin Türkiye'nin geleceğini değiştireceğine işaret eden Keller, burada olmaktan ve Türkiye'ye bu etkinlikte ortaklık yapmaktan hem kendisi hem de Hollanda için çok büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti.
TİM'e, kendilerini bu yıl stratejik ortak seçtikleri için teşekkür eden Keller, bu ortaklığın gereğini yapacaklarını ve beklentileri karşılayacaklarını söyledi.
Etkinlikte çok büyük bir Hollanda delegasyonu bulunduğuna dikkati çeken Keller, "Birçok Hollandalı birçok taraf katılıyor. Biz bütün deneyimlerimizi sizinle paylaşacağız" dedi.
Keller, Türkiye'nin 2023 yılı için çok önemli ve iddialı hedefleri olduğunu vurgulayarak, bu hedefleri çok takdir ettiğini dile getirdi.
Hükümetin, yetkililerin geleceğe yönelik kendilerine bu hedefleri koymalarının, geleceğe bakmalarının çok önemli olduğunu ifade eden Keller, şunları kaydeti:
"Türkiye için konan bu hedefler yalnızca rakamlardan ve istatistiklerden oluşmuyor. Aynı zamanda önümüzdeki yıllarda bunların ortak çabalarla gerçekleştiğini göreceğiz. Bana göre Türkiye aslında bu hedefleri zaten halihazırda global bir ekonominin parçası olarak, global bilgi dünyasının bir parçası olarak gerçekleştiriyor. Dolayısıyla sizlerin de başka ülkelerle temasa geçmeniz, başka alanlardaki uzmanlıkları da deneyimlemeniz büyük önem taşıyor.
Hollanda, inoasyonda bir takım deneyimlere sahip. Biz neden inovasyona bu kadar odaklandık? Eğer bir ihtiyaç varsa inovasyon yaparsınız. Hollanda'nın da halihazırda uzun yıllardır, ülkemiz kurulduğundan beri böyle bir ihtiyacı vardı. Biz çok küçük ve denize yakın bir ülkeyiz. Birlikte çalışarak denizi dışarıda, topraklarımızı kuru tutmak için çalıştık. Dünyada nüfus yoğunluğu en yüksek ülkelerden olduğumuz için hayatta kalabilmek, refahımızı artırabilmek, çocuklarımıza bir şeyler bırakabilmek için birlikte çalışıp akıllı çözümler üretmeye, icatçı olmaya çalıştık."
Türkiye'nin diğer ülkelerle yaptığı ortaklıkları takdir ettiğini ve Türkiye ile ortak olmaktan büyük bir gurur duyduklarını yineleyen Keller, gelecek yıl da bir araya gelebilme temennisinde bulundu.
"Tüketicilerin beklentilerinin ötesine geçerek ürün ve hizmetler üretmeye çalışıyoruz"
Koç Holding AŞ Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik Genel Müdürü Levent Çakıroğlu ise 2023 hedeflerine ulaşabilmek için Türkiye'nin daha fazla rekabetçi üstünlük geliştirmesi, katma değeri yüksek ürün ve hizmet ihracatının artırılması gerektiğini belirtti.
Arçelik olarak global pazarlarda gösterdikleri güçlü ve istikrarlı büyüme performansıyla beyaz eşya pazarının yarısına denk gelen Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'da son 5 yılda 5.'likten 2. sıraya yükseldiklerini aktaran Çakıroğlu, "Faaliyet gösterdiğimiz tüm pazarlarda rekabetçi üstünlük oluşturarak markalarımızı güçlendiriyoruz. Özellikle Ar-Ge birikimimiz ve inovasyon yetkinlerimiz bunda çok önemli rol oynuyor" diye konuştu.
Türkiye'de en fazla Ar-Ge merkezine saip ve sektörün de en fazla Ar-Ge'ye yatırım yapan şirketi olduklarını vurgulayan Çakıroğlu, bundan 23 yıl önce kurdukları Ar-Ge'nin, şirketin kendine özgü teknolojisini geliştirmesine imkan sağladığını aktardı.
Kendi teknolojilerine sahip olmaları sayesinde dünyada istedikleri her pazara rahatlıkla girebildiklerinin altını çizen Çakıroğlu, pazara en uygun, tüketicilere fayda sağlayan, öncü, yüksek kaliteli ve çevreye duyarlı ürünleri dünya pazarlarına sunduklarını söyledi.
Ar-Ge ve teknoloji alanındaki çalışma ve yatırımlarının en somut göstergesinin aldıkları patentler olduğunu dile getiren Çakıroğlu, dünya patent liginde Türkiye'yi üst sıralarda temsil etmenin gururunu yaşadıklarını ifade etti.
Şirket stratejilerinin ana taşıyıcılarının marka, tasarım, teknoloji, Ar-Ge ve inovasyon olduğunu belirten Çakıroğlu, şöyle devam etti:
"Teknoloji ve inovasyonu ayrı tutuyoruz. Arçelik'te inovasyonu sadece ürünle sınırlı görmüyoruz. Tüm süreçlerimizde inovasyon arayışındayız. Tüketici alışkanlıklarını ve yaşam tarzlarını yerinde inceliyoruz. Ev ziyaretleri ve etnografik araştırmalar, kullandığımız yöntemler arasında yer alıyor. Tüketicilerin beklentilerinin ötesine geçerek ürün ve hizmetler üretmeye çalışıyoruz.
Yeni fikirlerin ortaya çıkmasını sağlayacak iklimin ortaya çıkması çok önemli. Bu fikirlerin tüketiciye fayda sağlayacak ürün ve hizmetlere dönüştürülmesi önemli. İnovasyon için her zaman yeni teknoloji gerekmez. Mevcut teknolojilerin akıllıca kullanılmasıyla da bu mümkün. Bunun Arçelik'teki güncel örneği Güney Afrika'da elektrik olmayan kırsal bölgeler için geliştirdiğimiz, güneş enerjisiyle çalışan buzdolabıdır..."
"Bu yılı 12 milyar liranın üzerinde ciroyla kapatmayı hedefliyoruz"
Levent Çakıroğlu, geliştirdikleri yeni ürünler ve bunların özellikleri hakkında da açıklamalarda bulunarak, şirketin cirosunun son 5 yılda iki kat arttığını, bu yılı ise 12 milyar liranın üzerinde bir ciroyla kapatmayı hedeflediklerini belirtti.
Gelirlerinin yüzde 60'ını yurt dışı faaliterlerinden elde ettiklerini dile getiren Çakıroğlu, Beko'nun son 6 yılda Avrupa'da pazar payını 2'ye katlayarak 2. sıraya yükseldiğini ve Avrupa beyaz eşya sektörünün en hızlı büyüyen markası olduğunu ifade etti.
Çakıroğlu, gelecekteki konumlarını inovasyon yetkinliklerinin belirleyeceğini yineleyerek, "Dünyada öncü ekonomiler arasında yer almamız, inovasyona yapılan yatırımla mümkün olacak. İnovasyonun toplumsal düzeyde sahiplenilmesi ve benimsenmesi gerekiyor. Bu alanda yapılacak çalışmaların desteklenmesi hepimiz için önemli bir sorumluluk" diye konuştu.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Media Laboratuvarı Kurucusu Nicholas Negroponte ise teknoloji alanındaki deneyimlerini paylaşarak, sanat ve teknoloji kombinasyonunun bilgisayarlarda can bulduğunu söyledi.
Yeni fikir ve inovasyonların nereden geldiğini araştırdığını dile getiren Negroponte, bunların farklılıklardan geldiğini ve homojen bir toplumun inovatif bir toplum olmadığını ifade etti.
Birbirine çok fazla uymadığı düşünülen şeylerin birlikte yaşayabildiğine değinen Negroponte, şunları kaydetti:
"Dışarıya bakmak çok önemli. Özellikle büyük kurumlarda şirketin yarısı diğer yarısını yönetir. Dolayısıyla yalnızca o büyük şirketin yüzde 25'i hakikaten inovatif kişilerin enerjisiyle yönetilir. Disiplin ise sizin arkadaşınız değildir. Bazen çok disiplinsiz veya kaotik ortamlar gerekebilir inovasyonun ortaya çıkabilmesi için. Size verebileceğim en önemli tavsiye, inkrementalizm dediğimiz yani adım adım gidebilme sizin ve yaratıcılığın düşmanıdır. Hedefe yavaş adımlarla ilerlemek sizin dostunuz değildir." - İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › Türkiye İnovasyon Haftası 2014 İstanbul' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?