Türkiye'ye Yönelik Savunma Sanayisi Kısıtlamaları

Savunma Sanayii Müsteşarı (SSM) İsmail Demir, Türkiye'ye yönelik savunma sanayisinde zaman zaman gündeme gelen kısıtlamalara ilişkin, "Bunlar bizim için çok da önemli değil. Kısıtlanan hemen her ürünü bazen biraz zaman kaybıyla, biraz daha fazla terleyerek yapabileceğimiz kanaatindeyim." dedi.

Demir, Bilkent Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendislik Binası Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinlikte öğrencilerle bir araya geldi.

Tecrübelerini paylaşıp, savunma sanayisindeki çalışmalar ve planlara ilişkin bilgi veren Demir, Türkiye'nin belli teknolojilerde geri kalmış olsa da özellikle yeni gelişen bazı teknolojilerde önemli başarılara imza atabileceğini söyledi.

Herhangi bir alanda "çok iyi" olabilmenin iyi bir teknoloji sistemini, sanayi altyapısı ve ekosistemi gerektirdiğine işaret eden Demir, müsteşarlık olarak teknolojinin çeşitli alanlarına bütüncül bir yaklaşım uygulanmasını ve kaynakların koordineli harcanmasını önemsediklerini vurguladı.

Demir, müsteşarlığın elindeki proje portföyü hacminin yaklaşık 35 milyar dolar olduğunu belirterek, "Elimizde 460'ın üzerinde proje var. Bunların her biri ülkeye katma değer sağlıyor." dedi.

Türkiye'ye yönelik zaman zaman gündeme gelen kısıtlamalara ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Demir, "Türkiye'nin dışa bağımlılığını azaltma yönünde çok önemli bir gayret içindeyiz çünkü kullandığımız ürünlerin bir dizi alt bileşenden oluştuğunu biliyoruz. 'Bu alt bileşenleri nasıl yerlileştirebiliriz?' diye sormamız gerekiyor. Bugünlerde bazı haberlerde işittiğiniz gibi şu veya bu sebeple, şu veya bu ülkenin, falanca veya filanca ürünü bize kısıtladığı haberini alabiliyoruz. Bunlar bizim için çok da önemli değil. Kısıtlanan hemen her ürünü bazen biraz zaman kaybıyla, biraz daha fazla terleyerek yapabileceğimiz kanaatindeyim." değerlendirmesinde bulundu.

- "Altı aya firmalarımız yapıyor olacak"

Demir, geçen yıl bir ABD'li firmadan zırhlı araç üzerine monte etmek için silah kulesi almak istediklerini ancak "Dış politika analizlerimiz neticesinde bunu Türkiye'ye vermeme kararı aldık" yanıtı geldiğini söyledi.

Bir gün sonra ABD'de katıldığı panelde konuyu gündeme getirdiğini anlatan Demir, şunları kaydetti:

"'Bakın böyle bir tavır var, elimizde böyle bir yazı var, iki ülkenin ilişkilerini nereye götürdüğünüzün bir örneği ancak bir yandan da bunun için teşekkür ediyorum. Gelmeden önce talimat verdik, çok kalmaz 6 aya kulenin benzerini firmalarımız yapıyor olacak, bunu da duyurmak isterim' dedim. Panelin ardından ilgililer yanıma geldiler, 'Bunun yanlış bir karar olduğunu biliyoruz, değiştirmek üzere harekete geçtik, değiştiriyoruz' dediler. Bir şeyi kendiniz üreteceğiniz zaman alınan kararların hemen değiştiğini görebiliyorsunuz."

Bir ülkenin kendini savunacak ürünlerde bağımsızlığı yoksa tam anlamıyla istiklalinin olamayacağını vurgulayan Demir, istiklalin de ülkenin istikbalini garanti aldığını belirtti. Demir, şu değerlendirmelerde bulundu:

"2023'lere geldiğimizde en önemli amaçlarımızdan biri kritik hiçbir üründe, alt sistemde dışarıya bağımlı kalmamak. Bugünün global dünyasında çeşitli ürünlerin dışarıdan gelmesi kaçınılmaz ancak kritik olan hiçbir ürünün bizi bağlayacak şekilde önümüzde engel olamasını istemiyoruz. İyi seçilmiş bazı teknoloji alanlarında Türkiye'nin artık bir numaraya oynaması gerekiyor. Geniş bant teknolojiler, yeni gelişen bazı alanlarda trenin önünden atlayabiliriz, bu mümkün. Burada da teknolojiyi, dünyayı iyi takip etmek önemli."

"Teslim olmayın, iddianızdan vazgeçmeyin"

Öğrencilere tavsiyelerde de bulunan Demir, "Hiçbir zaman çalışarak, çabalayarak bir yere geleceğinize dair ümidinizi kaybetmeyin. Toplumda zaman zaman haksız görünen uygulamalarla karşılaşabiliyorsunuz. Zaman zaman bir anlamda sizi isyan ettiren, 'Bu da olur mu?' dedirten şeyler olabiliyor ama umudu kaybetmemek çok önemli. Bizlerin de sizlerin umudunuzu kaybetmenize yol açacak uygulamalar yapmamakla ilgili bir kararlılığımızın olması gerekiyor. Bu anlamda herhangi bir yanlış uygulama varsa, sizlerden doğrudan uyarı beklediğimizi bildirelim. Konuşmaktan, fikrinizi açıklamaktan korkmayın. Ankara'da bürokrasinin katı şartlarını, fikri hapseden bir yapıyı gözlemliyorum. Buna teslim olmayın, iddianızdan vazgeçmeyin." diye konuştu.